bugün
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi10
- inciden yazar nakli13
- gideon reid morgan jj43
- güzel kadınların problemli olması19
- erkeklerin hiç iltifat almaması13
- yatakta fırtına gibi esen erkek11
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler24
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları13
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- özgür özel16
- ups boobss nickli yazar29
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak10
- yazarların başarılı olduğu dersler10
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- kitap okuyan erkek11
- anın görüntüsü17
- ismeti yazar yapan moderatör8
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı19
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler21
- 5 milyon tl verseler fatih ürekle sevişir misiniz17
- jose mourinho9
- erkekte en seksi göz rengi hangisidir sorunsalı15
- memati192317
- moda iskelesi8
- yurtdışı çıkış harcı8
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
- insan olmaya ceyrek kala13
- hasan can kaya13
- herkes fakirse neden avmler dolu9
- kitapçıya gidip dakikalarca vakit geçiren dallama9
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği12
- turk kizlarinin rus kizlardan daha guzel olmasi15
- kızlar kilolu erkeklerle seksten zevk alırmı30
- istanbul da yaşayan yazarlara soru10
- bazen ekmek arası salça yiyorum9
- hasan can kaya'nın gözaltına alınması9
- arap milliyetçiliği9
- yetkili yapsanız da yeter11
- epeydir sozluge fotomu atmamis olmam9
- özge özacar'ın memeleri11
- zall'ın yapacağı sözlüğe sokayım sorunsalı10
- tüm sözlük kölemdir20
- bamya seven insan9
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- tayyip erdoğan gazilik ünvanını nereden aldı12
- travesti ile evlenmenin avantajları10
Ben 6. sınıftayken,amerika'nın kalabalık nüfuslu bir eyaletinde yaşıyorduk. Okulumuzun atletizm takımı çok başarılı olmuş ve eyalet finallerine katılmaya hak kazanmıştı. Bu korkunç hikayeye dikkatinizi çekmek için önce sözlüğümüzün güzide yazarlarından paradise05in çakma eşşohman ve mutasyona uğramış çoraplı fotoğrafını paylaşacağım.
görsel
Benim yarıştığım kategori 200 metre kısa mesafe koşusuydu. Her ne kadar diğer küçük kasabaların takımlarıyla yarışırken başarılı olsam da eyalette zerre şansım yoktu. Aslında takımımızdaki herkes için durum böyleydi. O yüzden antrenman yapmak yerine etrafta dolaşıp devasa stadyumu keşfedip büyüleniyorduk. Evde gazoz falan içmem yasaktı. Takımımızdan biri kocaman kola şişesi getirmişti,lıkır lıkır götürmüştüm. Adeta aylarca yemek yememiş bir ayı gibi,ya da saatlerdir sözlük kızlarına yavşamamış bir zall gibi abanmıştım kolaya. yarısını ben bitirmiştim koca şişenin.
Derken yarış sırası bana geldi.15 kulvarlı(türkçesi kulvar dimi lan?) koşu pistindeydik ve ebesinin şeyi kadar bir kalabalık bizi izliyordu. Altıncı sınıfım lan, altıma edecektim heyecandan. Takımımızın koçu bana "elinden geleni yap,burada olmak bile yeterli" diye aklınca moral veriyor,kimsenin bir beklentisi yok yani.
Neyse işte, ben ve rakiplerim ayaklarımızı bloklara dayadık,eğildik ve gerildik, yarışı başlatacak adamın oyuncak tabancayı ateşlemesini bekliyoruz koşuya başlamak için.
Tabanca ateşlendiği vakit feci bir sıçrayış yaptım öne doğru ve o ilk adımda herkesin önüne geçtim. Diğer oyuncular "BOOOM" sesine benden daha az alışık olacaklar ki benim gibi anında harekete geçmediler.O ilk adımı öyle deli attım ki fizik yasaları müsaade etse 200 metreyi tek adımda bitireceğim.
Bu devasa fiziksel efor, neredeyse anında, hayatımdaki en bi vahşi,en bi yüksek sesli osuruğun genç popişkomdan fırlamasına sebep oldu. Öyle bir sesti ki sanırsın zall yine sözlüğün içine sıçıyor.Bu osuruk sesi efekti,başlatma tabancasının BOOOOM sesinden hemen sonra, ama henüz koca stadyumda kimseden çıt çıkmıyorken oluştu. Yani benim dışımda herkes "BOOOOM! ZOOOOOOOOOOOORRRT" gibi bir şey duydu.
Ben ise olayın farkına sadece birkaç saniye sonra varabildim. beşinci veya altıncı adımımı atarken şöyle bir dönüp kalabalığa doğru baktım. Koca stadyumdaki her suratta görebiliyordum o ifadeyi. Hepsi biliyordu,hepsi farkındaydı. Sinirlerim öyle bozuldu ki,bir yandan olabilecek en hızlı şekilde koşmaya çalışırken,bir yandan da deli gibi gülmeye başladım. Peki bu garip kombinasyona vücudumun tepkisi ne oldu? Evet, daha çok osuruk. Artık her adımımda ufak ama sesli bir osuruk bırakıyordum ardımda. Osurukla peşi sıra geliyordu,arkamdan gelen yarışmacıları şaşırtmak için küçük sürprizler bırakıyor gibiydim ve tüm bunlar daha yarışın ilk 10 saniyesinde falan olmuştu.
daha yolu yarılamamıştık bile ama nereden baksan 15 kere osurmuştum herhalde. Artık gülmekten karnım ağrıyordu,ardımdan asi ve hoyrat osuruklar peşi sıra fırlarken gözlerimden de yaş geliyordu. Zortlar ve AHAHAlar birbirine karıştı. resmen yarışa devam edemeyecek hale geldim ve hayatımda görüp görebileceğim en şahane arenanın ortasında kendimi yere atıp son osuruklarımı bırakırken kahkahalar atarak kendi mallığıma gülmeye başladım.
O anda fark ettim ki kimse beni geçmemişti. Birkaç saniye daha güldüm ama hâlâ geçen yoktu. Şöyle bir arkama bakayım bunlar nerede dedim. Bir baktım ki bunlar da yerde. Resmen çoğu diğer yarışmacı da ya oturmuş, ya yerde yuvarlanıyor,ya da sadece uzanmış ve hepsi karınlarını tutarak ağlıyor,kahkahalar atıyor. Anlaşılan osuruğa dayalı tahrik gücüm karşısında birkaçı en baştan pes etmiş, geri kalanlar ise kesik kesik aralıklarla tekrarlanan eşsiz sunumuma karşı koyamamışlardı.
200 metre koşu mübadelesine katılmış 15 kişilik koca bir grubun eyalet finallerinden diskalifiye olmasının hikayesiydi bu okuduğunuz. Öğrendiğim kadarıyla böyle koca bir grubun diskalifiye edilmesi eyalet tarihinde hiç olmamış bir şeydi.
Ben ise bu olaylardan sıyrık almadan kurtuldum,yani okulda dalga geçen olmadı çünkü o sırada hepsi kendi atletizm kategorileriyle ve kendi yarışlarına hazırlanmakla meşguldüler. Bir osurukçunun dedikoduları etrafta dolaşıyordu sadece. Bizim okul takımının yarışları bitene kadar saklandığım için beni işaret eden de olmadı.
Sonrasında ise dalga geçen neredeyse hiç olmadı veya bana denk gelmedi çünkü iki hafta sonra türkiye'ye taşındık. Aa bir dk lan. Aslında şimdi düşündüm de belki de tüm eyalet taşak geçiyordu da bizimkiler utançlarından orada daha fazla kalamadılar,türkiye'ye taşınmak zorunda kaldık. Öyle olmuş da fark etmemiş de olabilirim.
Şimdi o kadınla evliyiz,yakında çocuğumuz olacak. çok seviyorum onu. (entryi böyle bitirince daha çok beğeni alıyormuş diye duydum.)
edit: osuruk hikayem sizi bu kadar derinden sarstığı için üzgünüm,eşşeklik bende size hikaye anlatıyorum.
görsel
Benim yarıştığım kategori 200 metre kısa mesafe koşusuydu. Her ne kadar diğer küçük kasabaların takımlarıyla yarışırken başarılı olsam da eyalette zerre şansım yoktu. Aslında takımımızdaki herkes için durum böyleydi. O yüzden antrenman yapmak yerine etrafta dolaşıp devasa stadyumu keşfedip büyüleniyorduk. Evde gazoz falan içmem yasaktı. Takımımızdan biri kocaman kola şişesi getirmişti,lıkır lıkır götürmüştüm. Adeta aylarca yemek yememiş bir ayı gibi,ya da saatlerdir sözlük kızlarına yavşamamış bir zall gibi abanmıştım kolaya. yarısını ben bitirmiştim koca şişenin.
Derken yarış sırası bana geldi.15 kulvarlı(türkçesi kulvar dimi lan?) koşu pistindeydik ve ebesinin şeyi kadar bir kalabalık bizi izliyordu. Altıncı sınıfım lan, altıma edecektim heyecandan. Takımımızın koçu bana "elinden geleni yap,burada olmak bile yeterli" diye aklınca moral veriyor,kimsenin bir beklentisi yok yani.
Neyse işte, ben ve rakiplerim ayaklarımızı bloklara dayadık,eğildik ve gerildik, yarışı başlatacak adamın oyuncak tabancayı ateşlemesini bekliyoruz koşuya başlamak için.
Tabanca ateşlendiği vakit feci bir sıçrayış yaptım öne doğru ve o ilk adımda herkesin önüne geçtim. Diğer oyuncular "BOOOM" sesine benden daha az alışık olacaklar ki benim gibi anında harekete geçmediler.O ilk adımı öyle deli attım ki fizik yasaları müsaade etse 200 metreyi tek adımda bitireceğim.
Bu devasa fiziksel efor, neredeyse anında, hayatımdaki en bi vahşi,en bi yüksek sesli osuruğun genç popişkomdan fırlamasına sebep oldu. Öyle bir sesti ki sanırsın zall yine sözlüğün içine sıçıyor.Bu osuruk sesi efekti,başlatma tabancasının BOOOOM sesinden hemen sonra, ama henüz koca stadyumda kimseden çıt çıkmıyorken oluştu. Yani benim dışımda herkes "BOOOOM! ZOOOOOOOOOOOORRRT" gibi bir şey duydu.
Ben ise olayın farkına sadece birkaç saniye sonra varabildim. beşinci veya altıncı adımımı atarken şöyle bir dönüp kalabalığa doğru baktım. Koca stadyumdaki her suratta görebiliyordum o ifadeyi. Hepsi biliyordu,hepsi farkındaydı. Sinirlerim öyle bozuldu ki,bir yandan olabilecek en hızlı şekilde koşmaya çalışırken,bir yandan da deli gibi gülmeye başladım. Peki bu garip kombinasyona vücudumun tepkisi ne oldu? Evet, daha çok osuruk. Artık her adımımda ufak ama sesli bir osuruk bırakıyordum ardımda. Osurukla peşi sıra geliyordu,arkamdan gelen yarışmacıları şaşırtmak için küçük sürprizler bırakıyor gibiydim ve tüm bunlar daha yarışın ilk 10 saniyesinde falan olmuştu.
daha yolu yarılamamıştık bile ama nereden baksan 15 kere osurmuştum herhalde. Artık gülmekten karnım ağrıyordu,ardımdan asi ve hoyrat osuruklar peşi sıra fırlarken gözlerimden de yaş geliyordu. Zortlar ve AHAHAlar birbirine karıştı. resmen yarışa devam edemeyecek hale geldim ve hayatımda görüp görebileceğim en şahane arenanın ortasında kendimi yere atıp son osuruklarımı bırakırken kahkahalar atarak kendi mallığıma gülmeye başladım.
O anda fark ettim ki kimse beni geçmemişti. Birkaç saniye daha güldüm ama hâlâ geçen yoktu. Şöyle bir arkama bakayım bunlar nerede dedim. Bir baktım ki bunlar da yerde. Resmen çoğu diğer yarışmacı da ya oturmuş, ya yerde yuvarlanıyor,ya da sadece uzanmış ve hepsi karınlarını tutarak ağlıyor,kahkahalar atıyor. Anlaşılan osuruğa dayalı tahrik gücüm karşısında birkaçı en baştan pes etmiş, geri kalanlar ise kesik kesik aralıklarla tekrarlanan eşsiz sunumuma karşı koyamamışlardı.
200 metre koşu mübadelesine katılmış 15 kişilik koca bir grubun eyalet finallerinden diskalifiye olmasının hikayesiydi bu okuduğunuz. Öğrendiğim kadarıyla böyle koca bir grubun diskalifiye edilmesi eyalet tarihinde hiç olmamış bir şeydi.
Ben ise bu olaylardan sıyrık almadan kurtuldum,yani okulda dalga geçen olmadı çünkü o sırada hepsi kendi atletizm kategorileriyle ve kendi yarışlarına hazırlanmakla meşguldüler. Bir osurukçunun dedikoduları etrafta dolaşıyordu sadece. Bizim okul takımının yarışları bitene kadar saklandığım için beni işaret eden de olmadı.
Sonrasında ise dalga geçen neredeyse hiç olmadı veya bana denk gelmedi çünkü iki hafta sonra türkiye'ye taşındık. Aa bir dk lan. Aslında şimdi düşündüm de belki de tüm eyalet taşak geçiyordu da bizimkiler utançlarından orada daha fazla kalamadılar,türkiye'ye taşınmak zorunda kaldık. Öyle olmuş da fark etmemiş de olabilirim.
Şimdi o kadınla evliyiz,yakında çocuğumuz olacak. çok seviyorum onu. (entryi böyle bitirince daha çok beğeni alıyormuş diye duydum.)
edit: osuruk hikayem sizi bu kadar derinden sarstığı için üzgünüm,eşşeklik bende size hikaye anlatıyorum.
(bkz: ossururken 10 saniye kuralı)
boşanma sebebi.
(bkz: orkestra)
bu işe gönül vermiş üşenmeden oturup zaman tutmuş kişi osuruğudur. ama dikkat poponun yanakları yırtılmasın .
oluyo efendım oluyo salondan kalktım koltuktan kalkar kalkmaz bir osuruk başladı koridorun bitişine kadar bittim devam etti ilk önce bende şaşırdım allah allah hiç bu kadar uzun sürmezdi dedim halada devamı geldı kendı kendıme güldüm noluyoruz lan dedım koridorda 2. turu atmak için geriye döndüm ve 2.tur bitti osurukta bitti hissedilen duygu ise biraz şaşkınlık biraz heyecan biraz mutluluk.
(bkz: ateşle yaklaşmayınız)
o artık bir osuruk değil, özgür bir bireydir. o artık parti kuysa oy vereceğimiz. ulusa seslense pür dikkat dinleyeceğimiz. vur dese vuracağımız öl dese öleceğimiz üst düzey bişeydir. o vakitten sonra ona osuruk demek 27 farklı kanunun ihlalidir. hatta yılbaşlarında gelsin o göt 10 dan geriye sayımı osurarak yapsındır. itiraz edersek çükümüz düşsündür.
(önemli not: o nasıl bi göt lan 10 saniye osuruk mu olur)
(önemli not: o nasıl bi göt lan 10 saniye osuruk mu olur)
Flüt yerleştirirsen 4luk çalarsın.
(bkz: götün dile gelmesi)
(bkz: katotopark)
boşalma sebebi.
(bkz: gök gürültüsü)*
Kesin suretle kül testi yapılması gereken adamın osuruğudur.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar