bugün
- karınızla gratise gider misiniz12
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı23
- işid'in bütün yaptıkları meşrudur9
- sokak köpeklerini isteyen evinde baksın9
- unutulan ünlüler9
- fazla bilinmeyen harika şeyler8
- ismail kartal13
- ankarayı öven tip18
- mert hakan yandaş26
- rusların en iyi olduğu şeyler26
- anın görüntüsü11
- manyak olmaya karar verdim10
- galatasaray15
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması15
- sokak hayvanları uyutulacak29
- age of empires'in üstüne oyun var mı9
- kaza yerinin tespiti iran ihası tarafından yapıldı8
- bugün üike olarak resmi yastayız13
- şeriat ülkesinde bir kadın nasıl öldürülür8
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl20
- türk kızları neden gülümsemiyor9
- icardi190536
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak12
- fenerbahçe büyüklüğü11
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı14
- bir şarkı sözü der ki12
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi14
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz17
- icardi1905'i silip atmak20
- afganistan yardımlaşma derneği başkanı15
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması13
- sevgilinin kız arkadaş lobisi10
- escort ile evlenmek11
- şişmanlar ölünce nereye gider9
- ellerim bos gonlum hos10
- kilo almak için bik bikle evlenmek11
- alex de souza vs fred10
- cumhrbaşkanm sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim15
- cehennemde türkçe konuşulur8
- 19 mayıs 2024 fenerbahçenin bütün oyunları bozması16
- iran'ın depremde yas ilan etmemesi9
- dondurma yalarken erkeklerin sürekli bakması8
- jayden oosterwolde11
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması17
- karınız olsa döver misiniz9
- fenerbahçe15
- yeşil gözlü erkek olmak10
- hani u19 gelecekti ühühühühühühü10
- fulya öztürk9
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası33
10 paragraf boyunca kesintisiz devam eden yazıyla açıklanabilir.
(bkz: osuramadık kardeş biz insandık).
(bkz: osuramadık kardeş biz insandık).
Çarşamba günü iş yerinde arkadaşımın anlattığı osuruktur. Söylediğine göre çok ince bi sesle on saniyeden fazla osurmuş. Akabinde ise herkes bi osuruk anısını anlattı ve çay molasını daha da keyifli geçirdik. Bu arada sohbeti yapan gurubun yaş ortalaması otuz civarında.
Kesin suretle kül testi yapılması gereken adamın osuruğudur.
En asil osuruk bu osuruktur..Bokun müjdeleyicisidir.
ibretlik osuruktur.
o artık bir osuruk değil, özgür bir bireydir. o artık parti kuysa oy vereceğimiz. ulusa seslense pür dikkat dinleyeceğimiz. vur dese vuracağımız öl dese öleceğimiz üst düzey bişeydir. o vakitten sonra ona osuruk demek 27 farklı kanunun ihlalidir. hatta yılbaşlarında gelsin o göt 10 dan geriye sayımı osurarak yapsındır. itiraz edersek çükümüz düşsündür.
(önemli not: o nasıl bi göt lan 10 saniye osuruk mu olur)
(önemli not: o nasıl bi göt lan 10 saniye osuruk mu olur)
Flüt yerleştirirsen 4luk çalarsın.
Gelecek olanların habercisi niteliğindedir.
yer çekimini yenerek yükselişe geçmenize neden olacaktır.
mideye şenliktir böylesi.
Ben 6. sınıftayken,amerika'nın kalabalık nüfuslu bir eyaletinde yaşıyorduk. Okulumuzun atletizm takımı çok başarılı olmuş ve eyalet finallerine katılmaya hak kazanmıştı. Bu korkunç hikayeye dikkatinizi çekmek için önce sözlüğümüzün güzide yazarlarından paradise05in çakma eşşohman ve mutasyona uğramış çoraplı fotoğrafını paylaşacağım.
görsel
Benim yarıştığım kategori 200 metre kısa mesafe koşusuydu. Her ne kadar diğer küçük kasabaların takımlarıyla yarışırken başarılı olsam da eyalette zerre şansım yoktu. Aslında takımımızdaki herkes için durum böyleydi. O yüzden antrenman yapmak yerine etrafta dolaşıp devasa stadyumu keşfedip büyüleniyorduk. Evde gazoz falan içmem yasaktı. Takımımızdan biri kocaman kola şişesi getirmişti,lıkır lıkır götürmüştüm. Adeta aylarca yemek yememiş bir ayı gibi,ya da saatlerdir sözlük kızlarına yavşamamış bir zall gibi abanmıştım kolaya. yarısını ben bitirmiştim koca şişenin.
Derken yarış sırası bana geldi.15 kulvarlı(türkçesi kulvar dimi lan?) koşu pistindeydik ve ebesinin şeyi kadar bir kalabalık bizi izliyordu. Altıncı sınıfım lan, altıma edecektim heyecandan. Takımımızın koçu bana "elinden geleni yap,burada olmak bile yeterli" diye aklınca moral veriyor,kimsenin bir beklentisi yok yani.
Neyse işte, ben ve rakiplerim ayaklarımızı bloklara dayadık,eğildik ve gerildik, yarışı başlatacak adamın oyuncak tabancayı ateşlemesini bekliyoruz koşuya başlamak için.
Tabanca ateşlendiği vakit feci bir sıçrayış yaptım öne doğru ve o ilk adımda herkesin önüne geçtim. Diğer oyuncular "BOOOM" sesine benden daha az alışık olacaklar ki benim gibi anında harekete geçmediler.O ilk adımı öyle deli attım ki fizik yasaları müsaade etse 200 metreyi tek adımda bitireceğim.
Bu devasa fiziksel efor, neredeyse anında, hayatımdaki en bi vahşi,en bi yüksek sesli osuruğun genç popişkomdan fırlamasına sebep oldu. Öyle bir sesti ki sanırsın zall yine sözlüğün içine sıçıyor.Bu osuruk sesi efekti,başlatma tabancasının BOOOOM sesinden hemen sonra, ama henüz koca stadyumda kimseden çıt çıkmıyorken oluştu. Yani benim dışımda herkes "BOOOOM! ZOOOOOOOOOOOORRRT" gibi bir şey duydu.
Ben ise olayın farkına sadece birkaç saniye sonra varabildim. beşinci veya altıncı adımımı atarken şöyle bir dönüp kalabalığa doğru baktım. Koca stadyumdaki her suratta görebiliyordum o ifadeyi. Hepsi biliyordu,hepsi farkındaydı. Sinirlerim öyle bozuldu ki,bir yandan olabilecek en hızlı şekilde koşmaya çalışırken,bir yandan da deli gibi gülmeye başladım. Peki bu garip kombinasyona vücudumun tepkisi ne oldu? Evet, daha çok osuruk. Artık her adımımda ufak ama sesli bir osuruk bırakıyordum ardımda. Osurukla peşi sıra geliyordu,arkamdan gelen yarışmacıları şaşırtmak için küçük sürprizler bırakıyor gibiydim ve tüm bunlar daha yarışın ilk 10 saniyesinde falan olmuştu.
daha yolu yarılamamıştık bile ama nereden baksan 15 kere osurmuştum herhalde. Artık gülmekten karnım ağrıyordu,ardımdan asi ve hoyrat osuruklar peşi sıra fırlarken gözlerimden de yaş geliyordu. Zortlar ve AHAHAlar birbirine karıştı. resmen yarışa devam edemeyecek hale geldim ve hayatımda görüp görebileceğim en şahane arenanın ortasında kendimi yere atıp son osuruklarımı bırakırken kahkahalar atarak kendi mallığıma gülmeye başladım.
O anda fark ettim ki kimse beni geçmemişti. Birkaç saniye daha güldüm ama hâlâ geçen yoktu. Şöyle bir arkama bakayım bunlar nerede dedim. Bir baktım ki bunlar da yerde. Resmen çoğu diğer yarışmacı da ya oturmuş, ya yerde yuvarlanıyor,ya da sadece uzanmış ve hepsi karınlarını tutarak ağlıyor,kahkahalar atıyor. Anlaşılan osuruğa dayalı tahrik gücüm karşısında birkaçı en baştan pes etmiş, geri kalanlar ise kesik kesik aralıklarla tekrarlanan eşsiz sunumuma karşı koyamamışlardı.
200 metre koşu mübadelesine katılmış 15 kişilik koca bir grubun eyalet finallerinden diskalifiye olmasının hikayesiydi bu okuduğunuz. Öğrendiğim kadarıyla böyle koca bir grubun diskalifiye edilmesi eyalet tarihinde hiç olmamış bir şeydi.
Ben ise bu olaylardan sıyrık almadan kurtuldum,yani okulda dalga geçen olmadı çünkü o sırada hepsi kendi atletizm kategorileriyle ve kendi yarışlarına hazırlanmakla meşguldüler. Bir osurukçunun dedikoduları etrafta dolaşıyordu sadece. Bizim okul takımının yarışları bitene kadar saklandığım için beni işaret eden de olmadı.
Sonrasında ise dalga geçen neredeyse hiç olmadı veya bana denk gelmedi çünkü iki hafta sonra türkiye'ye taşındık. Aa bir dk lan. Aslında şimdi düşündüm de belki de tüm eyalet taşak geçiyordu da bizimkiler utançlarından orada daha fazla kalamadılar,türkiye'ye taşınmak zorunda kaldık. Öyle olmuş da fark etmemiş de olabilirim.
Şimdi o kadınla evliyiz,yakında çocuğumuz olacak. çok seviyorum onu. (entryi böyle bitirince daha çok beğeni alıyormuş diye duydum.)
edit: osuruk hikayem sizi bu kadar derinden sarstığı için üzgünüm,eşşeklik bende size hikaye anlatıyorum.
görsel
Benim yarıştığım kategori 200 metre kısa mesafe koşusuydu. Her ne kadar diğer küçük kasabaların takımlarıyla yarışırken başarılı olsam da eyalette zerre şansım yoktu. Aslında takımımızdaki herkes için durum böyleydi. O yüzden antrenman yapmak yerine etrafta dolaşıp devasa stadyumu keşfedip büyüleniyorduk. Evde gazoz falan içmem yasaktı. Takımımızdan biri kocaman kola şişesi getirmişti,lıkır lıkır götürmüştüm. Adeta aylarca yemek yememiş bir ayı gibi,ya da saatlerdir sözlük kızlarına yavşamamış bir zall gibi abanmıştım kolaya. yarısını ben bitirmiştim koca şişenin.
Derken yarış sırası bana geldi.15 kulvarlı(türkçesi kulvar dimi lan?) koşu pistindeydik ve ebesinin şeyi kadar bir kalabalık bizi izliyordu. Altıncı sınıfım lan, altıma edecektim heyecandan. Takımımızın koçu bana "elinden geleni yap,burada olmak bile yeterli" diye aklınca moral veriyor,kimsenin bir beklentisi yok yani.
Neyse işte, ben ve rakiplerim ayaklarımızı bloklara dayadık,eğildik ve gerildik, yarışı başlatacak adamın oyuncak tabancayı ateşlemesini bekliyoruz koşuya başlamak için.
Tabanca ateşlendiği vakit feci bir sıçrayış yaptım öne doğru ve o ilk adımda herkesin önüne geçtim. Diğer oyuncular "BOOOM" sesine benden daha az alışık olacaklar ki benim gibi anında harekete geçmediler.O ilk adımı öyle deli attım ki fizik yasaları müsaade etse 200 metreyi tek adımda bitireceğim.
Bu devasa fiziksel efor, neredeyse anında, hayatımdaki en bi vahşi,en bi yüksek sesli osuruğun genç popişkomdan fırlamasına sebep oldu. Öyle bir sesti ki sanırsın zall yine sözlüğün içine sıçıyor.Bu osuruk sesi efekti,başlatma tabancasının BOOOOM sesinden hemen sonra, ama henüz koca stadyumda kimseden çıt çıkmıyorken oluştu. Yani benim dışımda herkes "BOOOOM! ZOOOOOOOOOOOORRRT" gibi bir şey duydu.
Ben ise olayın farkına sadece birkaç saniye sonra varabildim. beşinci veya altıncı adımımı atarken şöyle bir dönüp kalabalığa doğru baktım. Koca stadyumdaki her suratta görebiliyordum o ifadeyi. Hepsi biliyordu,hepsi farkındaydı. Sinirlerim öyle bozuldu ki,bir yandan olabilecek en hızlı şekilde koşmaya çalışırken,bir yandan da deli gibi gülmeye başladım. Peki bu garip kombinasyona vücudumun tepkisi ne oldu? Evet, daha çok osuruk. Artık her adımımda ufak ama sesli bir osuruk bırakıyordum ardımda. Osurukla peşi sıra geliyordu,arkamdan gelen yarışmacıları şaşırtmak için küçük sürprizler bırakıyor gibiydim ve tüm bunlar daha yarışın ilk 10 saniyesinde falan olmuştu.
daha yolu yarılamamıştık bile ama nereden baksan 15 kere osurmuştum herhalde. Artık gülmekten karnım ağrıyordu,ardımdan asi ve hoyrat osuruklar peşi sıra fırlarken gözlerimden de yaş geliyordu. Zortlar ve AHAHAlar birbirine karıştı. resmen yarışa devam edemeyecek hale geldim ve hayatımda görüp görebileceğim en şahane arenanın ortasında kendimi yere atıp son osuruklarımı bırakırken kahkahalar atarak kendi mallığıma gülmeye başladım.
O anda fark ettim ki kimse beni geçmemişti. Birkaç saniye daha güldüm ama hâlâ geçen yoktu. Şöyle bir arkama bakayım bunlar nerede dedim. Bir baktım ki bunlar da yerde. Resmen çoğu diğer yarışmacı da ya oturmuş, ya yerde yuvarlanıyor,ya da sadece uzanmış ve hepsi karınlarını tutarak ağlıyor,kahkahalar atıyor. Anlaşılan osuruğa dayalı tahrik gücüm karşısında birkaçı en baştan pes etmiş, geri kalanlar ise kesik kesik aralıklarla tekrarlanan eşsiz sunumuma karşı koyamamışlardı.
200 metre koşu mübadelesine katılmış 15 kişilik koca bir grubun eyalet finallerinden diskalifiye olmasının hikayesiydi bu okuduğunuz. Öğrendiğim kadarıyla böyle koca bir grubun diskalifiye edilmesi eyalet tarihinde hiç olmamış bir şeydi.
Ben ise bu olaylardan sıyrık almadan kurtuldum,yani okulda dalga geçen olmadı çünkü o sırada hepsi kendi atletizm kategorileriyle ve kendi yarışlarına hazırlanmakla meşguldüler. Bir osurukçunun dedikoduları etrafta dolaşıyordu sadece. Bizim okul takımının yarışları bitene kadar saklandığım için beni işaret eden de olmadı.
Sonrasında ise dalga geçen neredeyse hiç olmadı veya bana denk gelmedi çünkü iki hafta sonra türkiye'ye taşındık. Aa bir dk lan. Aslında şimdi düşündüm de belki de tüm eyalet taşak geçiyordu da bizimkiler utançlarından orada daha fazla kalamadılar,türkiye'ye taşınmak zorunda kaldık. Öyle olmuş da fark etmemiş de olabilirim.
Şimdi o kadınla evliyiz,yakında çocuğumuz olacak. çok seviyorum onu. (entryi böyle bitirince daha çok beğeni alıyormuş diye duydum.)
edit: osuruk hikayem sizi bu kadar derinden sarstığı için üzgünüm,eşşeklik bende size hikaye anlatıyorum.
gürültülü ise kalıcı duyma bozukluğuna yol açabilir.*
koltuğun öbür ucunda oturan kişinin osuruğun tazziğinden oluşan titreşimden deprem olduğu endişesiyle kendini camdan atmasına sebep olabilir.
göt değil abart mübarek
10 saniye önce arkasında duran insanın kayıplara karışmasına neden olan osuruk.
bütün sindirim sistemin emin adımlarla anüse yürüdüğünü gösteren osuruktur.
(bkz: 10 saniye saygı duruşu)
ortalığın duman altı olmasına neden olur.
bi an olayı kafamda üç boyutlu canlandırdımda canlandırma sırasında kullandığım beynimde hasarlara yol açtı.
uzun ince bir yoldan gelen osuruktur. bııııızzzzzzzzzzzıııııııııtt şeklinde ses çıkararak ortamdaki canlıları yakar.
ateşle yakşıldığında felakete yol açacak durumdur.
gulf stream' den daha etkili hava akımıdır.
hey maşallah hey dedirten fısıltı.
tulum gibi bir götün aşka gelmesidir.
güncel Önemli Başlıklar