entry'ler (160)

ahmet kural

tam 1 hafta her aksam kardes payını 2 bölüm falan arka arkaya izledim ki bunda kesinlikle kartal, Şerif abi, sezai ustanın, çırakların etkisi vardır. gel gör ki dizinin sezon finaline doğru çılgıncasına ahmet kural'a gönlüm kayızladı... demek ki kendisini uzun aralıklarla takip etmek gerekiyormus bilemedik. ayrıca gazi dizisiyle falan dalga geçiliyor ama adam deli yakışıklıymıs o zamanda.

mert yazıcıoğlu

ya ben bu çocuğu bayramlarda koluma takıp sülaleyi falan gezdirmek istiyorum müstakbel sözlüm olarak. finali teyzemlerde mangal yaparak kapatmak istiyorum neden?

sözlük yazarlarının itirafları

onun için hiçbir şey ifade etmeyen benim içinse adı özgürlüğe açılan kapı olan kocaman bir adım atıyorum... çok şükür ki uzakta bir yerde sağlıklı ve mutlu olduğunu biliyorum... bu sene umursamamayı başarabilirim ve doğum gününü kutlamayabilirim. Bu saate kadar dayandım ve kararlıyım. 5 yıldır kırılan gururum sonunda silkelendi ve dile geldi heyhat!

teen wolf

Stiles karakteri dizinin izlenebilirliğini sürdüren en büyük etken bence. şahsım kendisinin şeytani hallerini bile benimsemiş durumda.canımsın stilinski...

lustral

almaya başlayalı aşağı yukarı 1 hafta oluyor. tüm gün mayışık oluyorsunuz ama gece uyuyamıyorsunuz ve feci mide bulantısı, iştahsızlık yapıyor. belki bünyeden bünyeye değişiyordur bilemem ama sabahları tüm vücudumu titretiyor.

this is the end

vizyona gireceği günü iple çektiğim sanırım tek film. oyuncu kadrosunu görünce sevincimden gözlerim doldu sözlük. bu ekip hep bir arada film çekse ben hep o filmlerin vizyona gireceği tarihi iple çeksem keşke..

aile bireylerinden gelen komik sms ler

rahmetli dedeciğime nokia nın 3310 u alınmıştır tabi ki kemere takılan kabıyla birlikte.. heves etmişti o kaplara hiç unutmuyorum. yan odadan abime, babama, bana telefonun hazır şablon mesajlarından yollardı. kalpli aşkım mesajını hatırlıyorum. telefonu karıştırırken yollamış bir şekilde. aradığımız zaman sen kimsin diye azarı basar telefonu kapatırdı..

pineapple express

hangover serisinden sonra izlediğim en komik film kesinlikle. o kadar sevdim ki izleyip aradan bir ay geçtikten sonra tekrar izledim. her sahnesi mükemmeldi ama dale denton ve saul'un kavga etmesi üzerine yollarının ayrılması ve james franco'nun bir salıncakta bağıra bağıra ağlayarak yemek yediği sahneye bayılmıştım. seth rogen-james franco bir sürü film çeksinler,birlikte kamera karşısına geçsinler hep.

yazarların şu an dinlediği şarkılar

ahmet kaya-merhaba

dünyanın en güzel gülen adamı

james franco. böyle gözleri kayboluyor sanki.

sue sylvester

dizideki en sevdiğim karakter diyebilirim. bir insan hem bu kadar hırslı hem bu kadar kötü hemde içten içe şefkatli olamaz. ciddi ciddi çok seviyorum bu kadını.

the killing

steven holder karakterinin bir akrabama benzemesinden mütevellit deli gibi kanımın ısınması söz konusu. dizinin henüz ilk sezonundayım pek yorum yapamıyorum ama gerilim yüksek.

güneşi beklerken

öğrenciler arası ilişkiler boys over flowers tan esinlenilmiş gibi. özellikle o dörtlü arasındaki muhabbet.

sözlük yazarlarının itirafları

hiç huyum olmamasına rağmen bazı geceler açıyorum google görselleri 1 saat patrick wilson'ın fotoğraflarına bakıyorum ergenliğime yeni girmişçesine... kendimden korkmuyor değilim.

james franco

kendisi ilk kez maymunlar cehennemi filmi ile çok geç keşfettiğim çok yönlü,gülümseyişi insanın içini ısıtan aktördür. ilk izlediğim zamandan beri her yapımını izlemeye çalışıyorum,adım adım takip ediyorum. bir çay içebiliriz.

çekingen olmanın kişiye kaybettirdikleri

en bilinen özelliği içindeki en samimi duyguları karşındaki insana açıklayamamak. o kişiyi kaybetmektir.

sözlük yazarlarının itirafları

çok teşekkür ederim dedi. keşke demeseydi. keşke son bir defa yüz yüze konuşmuş olsaydık.

dünyanın götüne parmak atmak

anneannemin dünürlerini korkutmak için yaptığını iddaa etmiş olduğu eylemdir.

mor karbasi

judia adlı parçasını dinledim ve nedense huzursuz oldum. Belki müziğinden bilmiyorum.

en yakındaki kitabın yazarı

lisa gardner-anlatmak için yaşa.