bugün

entry'ler (585)

ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler

özel matematik dersi alıyordum. hoca ders anlatırken elimeki silginin bir atışta tavanla iki duvar arası nasıl Çarptırabilirim hep onu deniyordum. varsa daha saÇması buyursun gelsin

yaş ilerledikçe katlanılması zor olan şeyler

(bkz: toplu taşıma araçları)
(bkz: insanlar)
(bkz: gürültülü mekan)

2 seneye evlenip çocuk yapmazsam bebek sesi bile fazla gelecek gibi geliyor.

recep ivedik in bile yanında oscar alacağı filmler

(bkz: kan kokusu)

mavi sakaldan ismine sempati duyup iki bilet almıştım.
eski emek sineması'nın son demlerinde filmekimi'nde izlemiştim. festival filmlerini seçenlerin kafasını silksinler.

bir ölü diriltme hakkı verilse diriltilecek kişi

atatürk dicem ama adam görse halimizi anında tekrar gider hakkımı sağlam kullanayım bu yüzden b şıkkı amy winehouse diyorum konserine gidemedim çok içimde kaldı.

ah amy seni eyelinerımda yaşatıyorum. aeo.

yazarların şu an dinlediği şarkılar

https://www.youtube.com/watch?v=obCaxqRWxxk

allah rahmet eylesin

çok zeki insanın nasılsın sorusuna vereceği cevap

Tomatino festivalinde yüzüne hiç domates isabet etmeyen ispanyol gibiyim.

(bkz: tomatino festivali)

oyunculuk yapmış yazarlar

üniversitede harçlığım çıksın diye ajansa girmiştim. birkaç reklam filminde oyuncu olarak oynadım. figüranlık da yaptım. sabırla emek verilirse yetenek de varsa (tabi biraz da sırtını sıvazlatmak lazım) bir yere geliniyor. bizzat şahit olduğum arkadaşlarım var. çok keyifliydi ama meslek olarak benim yapabileceğim bir şey değildi. tatlı anı olarak kaldı hepsi

diyeti bozmamak için yapılması gerekenler

üstünden atlayarak geç.

gecenin kelimesi

(bkz: hissikablelvuku)

en güzel şiirler

güzel kadınsın vesselam,
güzelsin,
kadınsın
ve selam.

soğan yiyen insanın modernlikten bahsetmesi

nasıl yani? hani hepimiz kapsulle besleniyoduk? soğan ne soğan mı kaldı abi

başından aşağı kaynar su dökülen anlar

(bkz: yazarların insanlığından utandığı anlar)

#31538290

leonardo dicaprio

'oscarı verelim capsleri keselim' kampanyası başlanmalı.

illet geldi yeminle.

#31537694

kürtler istanbul u terk etse olacaklar

bir yağmur tanesi toprağa düşer düşmez kaldırım karolarından fışkıran yağmura şemsiyeciler yok olacak.

(bkz: yağmura şemsiye)

uludağ sözlük

ergenler olmasa tadından yenmeyecek. abazalıklarından gına geldi. ya onlar sözlük için çok küçük, ya da ben yaşlandım dedirten sözlük.

yazarların insanlığından utandığı anlar

başımdan geçen bir olayı yazarak utanayım.

şöyle ki; 17 yaşındaydım öss'ye hazırlanmak için kadıköy'de bi dershaneye yazılmıştım ilk günlerim falan. kantine çıkıyoruz her teneffüs tabi ilk haftalar klasik ne var ne yok yoklama çekilir. sonra kritik yapılır.

dipnot: ben de o yaşıma kadar ilkokul 1'den beri birini seviyodum. (karşılıklıydı da. büyüdük sevgili olduk ayrıldık) yani hiç hiç başka bir erkekle flörtük bir diyaloğum olmadı.

böyle birkaç hafta geçti kantinde bi çocuğu farkettim. farketmemim sebebi de beni her gördüğünde durup gülümseyip geçip gidiyodu ilgimi çekti tabi. gerçekten de yakışıklı boylu poslu falan hani. ama benim hiç hoşlantıydı konuşmaydı flört etmeydi deneyimim olmadığı için inanılmaz heyecanlanıyordum. bir gün ders çıkışı arkamdan geldi ve yavaşça sağ omzuma dokundu adımı söyledi. tabi ön hazırlık yapılmış isim öğrenilmiş içimden ya ne tatlı çocuk falan derkeeennn.. bedensel bir özrünün olduğunu farkettim. (burdan ne olduğunu yazmak istemedim belki okur) başımdan o an kaynar sular döküldü. hayatımda aklıma gelip o anki hissi yaşadığım nadir olaylardan biridir. neyse konuşması hali tavrı her şey çok güzel, çok özgüvenli ve kendisiyle barışık çok tatlı bir insandı. sonradan arkadaş olduk yemek yedik konuştuk. tanıdık birbirimizi ama tabi ben rahatım arkadaşça yaklaşıyorum. müzik zevkimiz vs birçok şey çok alakasızmış zaten ama tabiki esas şans vermeyişimin sebebi utanıyorum gerçekten de ama özrüydü. kendimi aylarca çok sorguladım hatta nefret ettim diyebilirim. yani çok şükür onda bu düşüncem sebebiyle öyle bir izlenim bırakmadım ve kırmadım. yine hatırlayınca çok üzüldüm sözlük.

leo oscar alsın çile bitsin

evet adam 5 kere aday oldu oscar alamadı. evet güldük eğlendik. evet şakalar komiklikler.
kumsalda yatması capsleri, leonardo'ya benzeyen şişman polis arkadaş benzetmeleri falan da bir şeye güldük mü kusana kadar nemalanmaya çalışıyorsunuz arkadaşım.

azalarak değil acilen bitsin.

en yakışıklı siyasetçiler

entrylere bakılırsa siyaset türkiye dışında yapılmıyormuş gibi. hatta "lider" liği, sağa sola azar kaymakla bağdaştırmış insanlar bi hayli çok. keza atatürk'e sallama özgürlüğünü ve türkiye cumhuriyeti topraklarında bir devlet kurma gibi hayallerini de veren atatürktür. bunu değiştiremezsiniz.

geçmiş ve gelmiş olarak; çok şükür ki bizim topraklarımızdan çıkmış bir (bkz: lider) gördü bu toplum.

Neyse.

ömrümün geri kalanını geçirmek istediğim kanada'nın marjinal başbakanı

(bkz: justin trudeau)

diyarbakır denince akla gelenler

iş için gitmiştim muhteşem yemeklerinin ve hasanpaşa hanındaki nefis kahvaltının tadı hala damağımda. özellikle sur bölgesi ve gezdiğim yerlerin viran olduğunu görmek ciddi derecede üzücü.

hem klibi hem kendisi güzel olan şarkılar

bu klibi kanser şüphesiyle günlerce hastanelere giderken tesadüfen görmüştüm. çok şükür dipcik gibiymişim ama baya ağlatmıştı.
yeri gelmişken Allah bütün hastalara şifa versin..

stromae- quand c'est?
https://www.youtube.com/watch?v=8aJw4chksqM