bugün

akp nin ekonomide hiçbir başarısı yok

ülkesini pazarlamakla mükellef olan bünye, ne büyük bir tesadüftür ki, önce tütün, şeker, pamuk, mısır ve fındık yasalarını çıkarmış ve üretimi kendi elleriyle engellemiştir. bu ürünler artık ülkemize gelen yabancı sermaye tarafından, satın aldıkları [bizim] topraklarımızda işlenerek yine bize satılmaktadır. yabancı sermaye ile yerel sermaye [ki buna tefeci-bezirgan güruh diyoruz] işbirliği ülkeyi adeta üretim yapmaktan uzak tutuyor, üretici üretim yapmaması konusunda yasalarla engelleniyor/teşvik ediliyor. yabancı sermayemize en güzel örnek; philip morris amcamızın ülkemizde tütünün en güzelinin yetiştiği toprakları satın alması ve zamanında o toprakların sahibi olan insanları bugün kendi toprağında işçi olarak çalıştırması verilebilir.

bu büyük tesadüflerin devamı olarak üretiminin hayli düştüğü mısır yurtdışından tavuklara yem olacağı gerekçesi ile ithal ediliyor. sonra kuş gribi ortaya çıkıyor. ne ilginç bir bağlantı! * bununla birlikte insanlar tavuk ve yumurta talebinden vazgeçiyorlar ve yine ne büyük bir tesadüftür ki bu ithali gerçekleştiren bünye yumurta üretime başlıyor ve bundan kar sağlıyor. bu da tefeci-bezirgan güruha örnek teşkil etmektedir.

aynı mantalite zamanında adana'da gerçekleşen oyakbank patlamasının da zaten ekonomik bir sebepten değil, bir terör girişimi olduğunu söylemişti!

şu da son olarak eklenmelidir; şu veya bu parti, hangisi iktidara gelseydi veya bundan sonra gelecekse yine aynı ekonomi politikaları yürütülecekti/yürütecek. o yüzden önce herkes bu mimari'nin inşaasına koyduğu tuğla sayısını iyi hesap etmeli!