bugün

vantage point

aksiyonun tavan yaptığı, görselliğin doruk noktasına ulaştığı, ama yine de boş boş amerikan propagandasının yapıldığı film. aksiyon görsellik falan diyoruz ama artık bunu halledemeyen hollywood filmi var mı?

---spoiler---
nereden başlasam. film, amerikan başkanı suikastini 8 kişinin olay anındaki gözünden anlatıyor. güzel bir meraklandırma taktiği görüyoruz. zira bir kişinin bakış açısıyla görünen bir olayın aslında farklı birinin bakış açısından bakıldığında öyle olmadığını görüyoruz ve " vay amına koyim adamlar kurgu yapmışlar lan" diyoruz. yerseniz.

en basitçe göze çarpan ve "hassssiktir lan" çekmeme sebep olan nokta; kendi decoyu öldürüldükten sonra kaldığı otele intihar saldırısı düzenlenen amerikan başkanının o duruma bile "teröristlere onların yöntemleriyle karşılık veremeyiz. bu tam da onların istediği birşey" tarzı yaklaşıp fas'taki kampın bombalanmasını engellediği yerdi. gözlerimi yaşarttınız bay başkan, bu kadar insancıl bir abd başkanı ancak filmlerde olabilir tezini doğruluyorsunuz. bu kadar saftirikçe bir propaganda yapılmaz. akıllara hemen bush gelir. bir de; her zaman ki gibi, abd teröristlere karşı çarpışıyor. teröristler fas'lı araplar falan.

inanılması güç bir nokta ise, kendi güç nüfuzunu tahdit edecek her türlü anlaşmayı veto eden amerika'nın, filmde dünya barışı liderliğini üstlenmesi ve dünya liderlerini tek çatı altında toplamış olması. inanabiliyor musunuz buna?

filmin asıl sıçtığı, kurgunun çöktüğü nokta ise, bir amerikan başkanı'nı kaçırmak için binlerce insanın hayatını hiçe sayarak orada burada bomba patlatan, hatta intihar bombacısı kullanan terörist efendinin, küçük bir kız çocuğuna çarpmamak için tüm planladığı olayın içine ettiği yerdir. anneli-çocuklu sahneyi ilk gördüğümde yine sevgi kelebeği amerikalılar dedim içimden, ama nerden bilebilirdim ki, aslında o küçük kız çocuğu olayı koparan karakter olacakmış(!!)

---spoiler---

bu arada bizim köyden jack'i, hain rolünün hakkını verirken görmek güzeldi.