bugün

ilker gökkaya hayranı olmak

gördüğüm kadarıyla sanattan anlayan biri olduğunuzu gösteren şey. birkaç kez sözlükte adını gördüğüm ilker gökkaya hakkında küçük bir araştırma yaptım. güzel sanatlar fakültesi okuyan arkadaşlarıma sordum. çok beğeniyorlarmış. hiç detone olmadığını, temiz okuduğunu söylediler. çok da efendi ve mütevazı biri belli ki. bazıları "küçük dağları ben yarattım, siz kimsiniz ki" dercesine havalara girer ama ilker bey türkü söylerken bile duruşunu belli ediyor.

tv'de denk gelmek dışında bilinçli şekilde ilker gökkaya dinleyen (trt müzik'i sırf o çıkacak diye tüm gün izleyenleri biliyorum, hey yavrum hey!) ve ona hayran olan insanları inceleyince şu sonuçlar çıkıyor. 10-11 kişiyle konuştum ve burada da gözlem yaptım. sonuçlar:

1. tarih, edebiyat, türk halkbilimi ve konservatuar mezunu olanları çok fazla. sosyal bilimlere yetenekli oluyorlar. sözel-dilsel zekaları gelişmiş oluyor. yani kendilerini iyi ifade edebilen kişiler. (ilker gökkaya tiryakisi mühendis falan bulursanız haber edin.)
2. ilker gökkaya'nın halis muhlis türkmen oluğunun bilincinde oldukları için (dış görünüşü zaten bunu yansıtıyor) büyük bir saygı ve sevgi duyuyorlar. çünkü bu gerçekten şahane bir özellik.
3. devlet memuru olduğu için onun ciddiyetine, daha doğrusu ağırbaşlılığına güveniyorlar ve "ailemizin yağız delikanlısı" olarak kalacağını biliyorlar. onu ailelerinden biri olarak görüyorlar.
4. "ilker gökkaya'yı nasıl tanımlarsınız?" sorusuna aşağı yukarı hepsi şu cevabı veriyor: "efendilikle soğukluğu karıştırmıyor. çok sevecen biri olduğu gülümsemesine yansıyor" diyorlar. halkımız soğuk nevaleleri sevmez.

evet şimdilik bu kadar. başka şeyler öğrenirsem eklerim.