bugün

70 milyon kişiyle üretim yapamayan toplum

bunu kendisi seçen toplumdur. zira dışarıya bağımlı olmayı, elinde avucunda ne varsa satıp savmayı, üretim yapan değerleri özelleştirme adı altında avrupalılaştırmayı seven bir hükümetimiz mevcut. tabii demokrasi adını verdiğimiz koskoca yanılgıyla bunu seçen bir halkımız da var. e neden ağlıyoruz ki o zaman?

zilyon çeşit madenimiz ve onun rezervleri elimizde olsa da "özelleştirerek" daha iyiye gidebiliriz. *
verimli topraklarımız ve iş sahalarımız olsa da yine onları göz ardı ederek, ab'ye ve abd'ye yalakalık olsun, cebimizi dolduralım hesabı güderek elimizdekinin kıymetini bilmeden günümüzü yaşayarak hep daha iyiye gidiyoruz.

ayaklanamıyoruz neden; çünkü ayaklanmak büyük suç...
burda yaşayan insanlar olarak söz söyleme hakkımız sadece sandık başında mevcut ve onu da nedense hep kötüye kullanıyoruz. aslında onun da cevabı basit fakat herkes bunu gözardı etme eğiliminde...dini istismar etme, hükümet yanlısı olan büyük holdinglerin ceplerinin dolması ve halkın cehaleti gibi çok bilinmeyenli bir denkleme sahip olsak da kimsenin işine gelmiyor bunları kabul etmek.

işte bu yüzdendir ki biz sesimizi çıkaramadığımız. elimizde avucumuzda olanı sattığımız için avrupanın bir numaralı işçi bloğunu oluşturma yolundayız.
hem sevgili(!) başbakanımızın dediği gibi üretimi insan sayısında artış olarak düşünürsek herbir kadınımız en az 5 er çocuk doğurmalı ki avrupaya daha çok işçi gönderebilelim.

bu durumda ne diyoruz: durmak yok yola devam! bu yolun sonu pek hayırlı değil ama, ağzımızı açsak suç değil mi??
hem biz seçtik...devam devam, yola devam..anca gideriz...