bugün

the mist

kitabı güzel olabilir. okumadım bilmiyorum. filme gelirsek; aşırı dinciliğe yaptığı göndermeler ve insanların korku anında nelere inanabileceği, neler yapabileceği gayet güzel işlenmiş. tüm tantana bu mesajı vermekse film vasat diyebilirim.

- bu noktadan sonra spoiler vereceğim ama bence okuyun mahsuru yok - *
ama dur o iş öyle değil işte hacı hüsrev! sen nihayetinde bir kurgu yaratmışsın. paralel evren falan. bize anlatsana bu işin aslını. askerler neden böyle bir halt etmişler mesela. izleyicinin merakını tatmin etsene biraz. mesela War of the Worlds en azından hikayesini adam gibi anlatıyordu. bilimkurgu yanına bu yüzden 10 üzerinden okkalı bir sıfır veriyorum. ayıca midem bir yere kadar hollywood korku klişelerini de kaldırdı. karakterlerin mantıksızlığı tavan yapmış durumda. diyaloglar korkunç kötü. karakterlerin mantıksızlığına bir örnek, süpermarkette sanki sanat eseri izliyorlarmış gibi cama yapışan sinekten bozma dev uçan böcekleri ışıkları yakıp öyle izlediler. ulan sessizce köşene çekilsene ne ışığı yakıyorsun. bunun gibi bir sürü örnek var. korku ve tehlike anında uzaklaşmayan oyalanan insan klişesinin boku çıkmış.
ilk defa yaratıklı maratıklı bir film izlesem ve orta okulda okusaydım filmi ve enteresan sonunu da çok beğenirdim herhalde. son sahnede sislerin dağılması filmin vasatın altına göçmesini sağlıyordu.