bugün
- en çok yaşamak istenilen şehir21
- ruh varsa neden görünmüyor8
- fenerbahçe taraftarı9
- mühendis erkeklerin genel özellikleri23
- bik bik için diktiğim keten pantolon10
- bik bikinize ne dikersiniz12
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur13
- ibrahim reisi13
- aşık olmadan sevişmek15
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası31
- erkolar kapatılsın15
- galatasaray'ın yaşaması muhtemel facia15
- dokunmaya kıyamadan sevmek19
- fred'in gs orta sahasını kucağa alması14
- nurcuların fetöcü olduğu gerçeği10
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı106
- fenerbahçe13
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz14
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur12
- mauro icardi11
- muharrem ince'nin diyanet kapatılsın mı anketi15
- manitayla yapılacaklar16
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması25
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur22
- alex de souza13
- 19 mayıs atatürk ü anma gençlik ve spor bayramı11
- ninja turtles lar nasıl para kazanıyor14
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi18
- karıya kıza doymuş erkek26
- travestilerin genelde kürt olması16
- bik bik'in cinsiyeti15
- bir erkekten duyulabilecek en güzel söz13
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz20
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek20
- çok üzgünüm sözlük9
- kötü gününde sevdiğine mi gidersin seni sevene mi15
- etine dolgun kız9
- risale i nur23
- taktik verin16
- icardi1905 adamdır13
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz18
- okan buruk10
- icardi190523
- mert hakan yandaş30
- 21 maçtır yenilmeyen takımı becermek12
- icardi1905'in silik yemesi9
- sık sık aldığınız iltifatlar15
- anın görüntüsü19
- gulmekicinyaratilmis8
- nervio8
Bi' insanın hayat plânlaması 10 günde nasıl mı değişir?
bundan yaklaşık 1 ay kadar önce akşam eve dönüyorum. arkamdan biri seslendi. döndüm baktım, ilkokul arkadaşım. en son 6 yıl önce görmüştüm. sarıldık falan. oturduk bir yere yedik içtik sohbet muhabbet. bu diğer arkadaşlarla irtibatı kesmemiş. yıllardır görmediğimiz için bi' beni merak ediyorlarmış diğerleri de. neyse işte bir hafta sonra diğer arkadaşlarla mekanda topluca görüşmek için sözleştik.
bir hafta sonra akşam buluştuk hep beraber. kızlar erkekler falan. hepsi ilkokuldan. özlem giderdik tabii. gecenin ilerleyen saatlerinde gamze de geldi. herkesle görüştü falan. sarıldı bana sıkı sıkı. özlemiştik. o gün öylece bitti, dağıldık evlere.
2 gün sonra, tarih 19 mayıs çok iyi hatırlıyorum, akşamına sözleştik, beni bulan arkadaş, ben, gamze. buluştuk üçümüz, geçtik bir yere. içiyoruz. muhabbet falan. eskilerden konuştuk biraz. gamze'nin de belalı bi' sevgilisi varmış. çocuk içici. kızın peşini de bırakmıyormuş. tehditle falan yanında tutuyormuş. gamze nerden bulaştıysa artık. her neyse üçümüz kalktık sonra. yol biraz engebeli olduğu için ve ışık da olmadığı için elimi tuttu gamze, destek alıyor. yola çıktık ama bırakmadık elimizi. arkadaş da yanımız da ooo anlayalım falan yapıyor piç. yolu yarıladık, gamze cebinden kartını düşürdüğünü fark etti. söyler söylemez bizim arkadaş fırladı hemen oturup içtiğimiz yere. muhtemelen orda düştü çünkü. o koştu gitti, biz arkadan yavaş yavaş geliyoruz. el eleyiz hâlâ. öylece konuşurken bunu hıçkırık tuttu bi anda. nefesini tut geçiyormuş dedim. yok ya geçmedi falan dedi. kafalar da güzel ya, 'öpüşünce de geçiyormuş' dedim birden. güldü falan, 'su içersen ya da nefesini tutarsan geçtiğini duydum ama öpüşünce geçtiğini duymamıştım' dedi. durdurdum bunu, çektim kendime, 1-2 saniye bakışma ve öpüşme. sonra bir şey olmamış gibi el ele yürümeye devam. 'geçti mi hıçkırık' dedim. 'geçti' dedi. harbiden de geçmişti. arkadaş kesin bulamadı kartı falan muhabbet ederken bu bizimki kartı bulmuş getirdi. evlere dağıldık o gece öyle.
ertesi gün üçümüz yine buluştuk. daha doğrusu gamze'yle ben buluştum, arkadaş iş çıkışı yanımıza geldi, gece 11-12 gibi. o gelene kadar biz takıldık. içtik konuştuk öyle havadan sudan. ufak bi' öpüşme daha yaşandı. kızın sevgilisinin hiçbir şeyden haberi yok ama sevgili de değil zaten. aksi takdirde bu olanlara izin vermezdim. çocuk belalı ve kızı yanında zorla tutuyor. her neyse bizim arkadaş geldi. oturduk konuştuk. kızla bizim yakınlaştığımızın da farkında. içerken sigaralarımızı düşündük öylece konuşmadan. ben, sıkılmıştım istanbul'daki bu yaşantıdan. arkadaş da öyle. kız zaten sevgilisinden kurtulmaya çalışıyor, huzur arıyor. ve o an, sanki birbirimizin düşüncelerini okumuş gibi aynı anda karar veriyoruz; gidiyoruz.. istanbul dışına. her şeyi arkamızda bırakarak. ama bunun için para lazımdı. baya bi para hem de. arkadaş çıkardı masaya 300 tl koydu. 200 de ben koydum. götürdü bu bizi taksim'de benim bile bilmedim, kumarın döndüğü yer altı dünyasına. o mekanın varlığından haberim bile yoktu o ana kadar. plân belli. çıkarsak beraber çıkacağız, batarsak da beraber. benim de iyi oynadığımı bildiği için girdik mekana, cepte 500 tl parayla.
dönen oyunun, o an kazanılan ve kaybedilen ellerin detaylarına girmeden kısa kesiyorum. 500 tl'yle gittik. 8000 Tl'ye çıktık. bu sefer batmamıştık. ee şans biraz da bizim yanımız da olsun ama.
karar verdik. gideceğimiz yer izmir. orda da arkadaşlar var. evi ayarlıyorlar sağ olsunlar. iş de hazır gibi. gerçi buradaki şirkette de tam yükselmeye başlamıştım ama hiçbir şey yok gözümde. sıfırdan bir başlangıcın zamanı geldi çünkü. gitmeden görmemiz gereken, hesap kapatmamız gereken dostlar var. sonrası, gidiyoruz. yani diyeceğim o ki sözlük, varsa bizimle beraber gelip sıfırdan bir yaşantıya başlamak isteyen, irtibata geçsin benimle. paranızın olup olmaması dert değil, biz de var, ev de hazır, hemen hemen iş de. haziranın sonunda gidiyoruz. yani tam 1 ay var. gelmek isteyenler buyursun irtibata geçsin, bekliyorum.
bundan yaklaşık 1 ay kadar önce akşam eve dönüyorum. arkamdan biri seslendi. döndüm baktım, ilkokul arkadaşım. en son 6 yıl önce görmüştüm. sarıldık falan. oturduk bir yere yedik içtik sohbet muhabbet. bu diğer arkadaşlarla irtibatı kesmemiş. yıllardır görmediğimiz için bi' beni merak ediyorlarmış diğerleri de. neyse işte bir hafta sonra diğer arkadaşlarla mekanda topluca görüşmek için sözleştik.
bir hafta sonra akşam buluştuk hep beraber. kızlar erkekler falan. hepsi ilkokuldan. özlem giderdik tabii. gecenin ilerleyen saatlerinde gamze de geldi. herkesle görüştü falan. sarıldı bana sıkı sıkı. özlemiştik. o gün öylece bitti, dağıldık evlere.
2 gün sonra, tarih 19 mayıs çok iyi hatırlıyorum, akşamına sözleştik, beni bulan arkadaş, ben, gamze. buluştuk üçümüz, geçtik bir yere. içiyoruz. muhabbet falan. eskilerden konuştuk biraz. gamze'nin de belalı bi' sevgilisi varmış. çocuk içici. kızın peşini de bırakmıyormuş. tehditle falan yanında tutuyormuş. gamze nerden bulaştıysa artık. her neyse üçümüz kalktık sonra. yol biraz engebeli olduğu için ve ışık da olmadığı için elimi tuttu gamze, destek alıyor. yola çıktık ama bırakmadık elimizi. arkadaş da yanımız da ooo anlayalım falan yapıyor piç. yolu yarıladık, gamze cebinden kartını düşürdüğünü fark etti. söyler söylemez bizim arkadaş fırladı hemen oturup içtiğimiz yere. muhtemelen orda düştü çünkü. o koştu gitti, biz arkadan yavaş yavaş geliyoruz. el eleyiz hâlâ. öylece konuşurken bunu hıçkırık tuttu bi anda. nefesini tut geçiyormuş dedim. yok ya geçmedi falan dedi. kafalar da güzel ya, 'öpüşünce de geçiyormuş' dedim birden. güldü falan, 'su içersen ya da nefesini tutarsan geçtiğini duydum ama öpüşünce geçtiğini duymamıştım' dedi. durdurdum bunu, çektim kendime, 1-2 saniye bakışma ve öpüşme. sonra bir şey olmamış gibi el ele yürümeye devam. 'geçti mi hıçkırık' dedim. 'geçti' dedi. harbiden de geçmişti. arkadaş kesin bulamadı kartı falan muhabbet ederken bu bizimki kartı bulmuş getirdi. evlere dağıldık o gece öyle.
ertesi gün üçümüz yine buluştuk. daha doğrusu gamze'yle ben buluştum, arkadaş iş çıkışı yanımıza geldi, gece 11-12 gibi. o gelene kadar biz takıldık. içtik konuştuk öyle havadan sudan. ufak bi' öpüşme daha yaşandı. kızın sevgilisinin hiçbir şeyden haberi yok ama sevgili de değil zaten. aksi takdirde bu olanlara izin vermezdim. çocuk belalı ve kızı yanında zorla tutuyor. her neyse bizim arkadaş geldi. oturduk konuştuk. kızla bizim yakınlaştığımızın da farkında. içerken sigaralarımızı düşündük öylece konuşmadan. ben, sıkılmıştım istanbul'daki bu yaşantıdan. arkadaş da öyle. kız zaten sevgilisinden kurtulmaya çalışıyor, huzur arıyor. ve o an, sanki birbirimizin düşüncelerini okumuş gibi aynı anda karar veriyoruz; gidiyoruz.. istanbul dışına. her şeyi arkamızda bırakarak. ama bunun için para lazımdı. baya bi para hem de. arkadaş çıkardı masaya 300 tl koydu. 200 de ben koydum. götürdü bu bizi taksim'de benim bile bilmedim, kumarın döndüğü yer altı dünyasına. o mekanın varlığından haberim bile yoktu o ana kadar. plân belli. çıkarsak beraber çıkacağız, batarsak da beraber. benim de iyi oynadığımı bildiği için girdik mekana, cepte 500 tl parayla.
dönen oyunun, o an kazanılan ve kaybedilen ellerin detaylarına girmeden kısa kesiyorum. 500 tl'yle gittik. 8000 Tl'ye çıktık. bu sefer batmamıştık. ee şans biraz da bizim yanımız da olsun ama.
karar verdik. gideceğimiz yer izmir. orda da arkadaşlar var. evi ayarlıyorlar sağ olsunlar. iş de hazır gibi. gerçi buradaki şirkette de tam yükselmeye başlamıştım ama hiçbir şey yok gözümde. sıfırdan bir başlangıcın zamanı geldi çünkü. gitmeden görmemiz gereken, hesap kapatmamız gereken dostlar var. sonrası, gidiyoruz. yani diyeceğim o ki sözlük, varsa bizimle beraber gelip sıfırdan bir yaşantıya başlamak isteyen, irtibata geçsin benimle. paranızın olup olmaması dert değil, biz de var, ev de hazır, hemen hemen iş de. haziranın sonunda gidiyoruz. yani tam 1 ay var. gelmek isteyenler buyursun irtibata geçsin, bekliyorum.
güncel Önemli Başlıklar