bugün

senden daha güzel insanlar var. senden daha güzel insanlar tanıdım.

tek sorun şu ki, onlar beni sevmiyorlar.
Sevgili eski patronumun sosyal ve iş hayatındaki arkadaşı, seni ne zaman görsem heyecandan topu taca atıyorum. Bi de bu yetmez gibi her taca atışımın akşamında kafamı yastığa koyar koymaz Erman Toroğlu başlıyor pozisyonu yorumlamaya. Ani rastlaşmalarımızda zaten 'patatis'e bağladığım aşikar ama yüz metreden görüp, koordine olup, düşünüp, kurgulayıp, sen 'naber' deyince aduk.. (*kafası açıldı)
bazen sırf bir ritüeli yerine getirmek amaçlı buraya bişeyler yazıyorum.
Dün akşam arkadaşım ile konuşuyordum.
-Ne zaman lan düğün , bak haticeye kalsa haftasonu düğünü yapacak.
*arkadaş öyle hemen olmaz bu işler. bi 30 a dayanalım ben o zaman evlenirim belki. 31 de de çocuk.
-hee , zamanlama manidar. kız olursa da adını elizabet koyarsın. eski sevgilinin adı.
(12.4 dakika boyunca gülüşmeler. )
(bkz: küsüratlı verdim ki inandırıcı olsun)
Dün mübarek cuma günü olması vesilesiyle Serdivan mezarlığına gittim. Babaannem dedem ve tüm ölülere kuran okudum, kabir azabları varsa kaldırılmasını, makamlarının cennet olmasını uzun uzun istedim allahtan. inanıyorum, beni görünce mutlu oldular. Özellikle çevresindeki diğer mezarlıklara bakıp babaannemin mezarının onların yanında sönük kaldığını farkedince üzüntüye kapıldım. inşallah ne gerekiyorsa yapcam. Asla babaannemin bana göre garip sayılabilecek bir yerde uyumasını istemem. Dedemi anneannemi de severim ama babaannemle olan bağlılığım bambaşkaydı benim. Ama üzüntü veren durum nerdeyse kimsenin yakınlarını ziyaret edip kuranlar okumadığı o saatlerde ben canım babaannem için bunları yapmaya çaba sarfettim. Mezarlığı belki diğerlerine göre sönük bir halde sayılabilir ama inşallah cennet bahçesi olmada diğerlerinin çok üstünde derecelerde olup rabbisine, cemaline kavuşmak için sabırsızlanıyordur.
Yılda sadece bayramlar vesilesiyle 2 kez gitmektense canınız sıkık olsun olmasın, sürekli gitmenin insana iyi geldiğini ve ölümü ziyadesiyle hatırlattığını bilmenizi isterim. Derin derin düşüncelere dalıyorsunuz, yaptığınız ziyaretle onların hayır duasını alıyorsunuz, belki de ahirette şefaatçi olmaları mümkün olacaktır. Bilemeyiz ki. Aslında insanın üzüntülü anlarında değil de hiç olmazsa haftada 1 gün gitmesi gerektiğini artık daha fazla önemsiyorum. Bundan sonra daha bi sık gidip hayır dualarını almayı istiyorum. Canım babaannem benim inşallah ahirette birbirimize doyacağız. Seni çok seviyorum..
Çok saçma bir insan olduğumu kabul edip "keşke şimdi bir sevgilim olsaydıda aşkım dişim ağrıyor dediğimde öpeyımde geçsin deseydi" diye düşünüyorum. Şuan bu basit diyaloga çok ihtiyacım var.
Çok seviyorum sözlük çokkk.
Ellerim boş gibi hissediyorum. Hani emek harcayıp hiç bi sonuca ulaşamayanlar var ya. Belki de emek harcamadım. Daha iyisi olabilirdi belkide.

Ha bi buna çok üzüldüm. Dertlendim yine.

(bkz: yarın kınası olan yazar)
Nedense şu sıralar en çok düşündüğüm başlıktır.
Kendime dahi itiraf edemediğim gerçekleri neden burada kaleme aldığım da, ciddi bir sorunun varlığındandır sözlük.
Hayatım boyunca ebeveynimin yetiştirdiği tarzın nezdinde ilerliyorum, kimseye karışmadan, saygı duyarak, sevmeyi bilerek, hak yemeden.. Ama olmuyor. Bi-iki insan vardır, benden kaynaklı sebeplerle (zor aldığım kararlar doğrultusunda) hayatımdan çıkardığım.. Onun dışında hep koruyup kollarım. Ama hatayı onlara olan bağlılığımdan mı yapıyorum? Bilmiyorum sözlük. inancı tam birisiyim, yani Allah korkusu taşıyorum en azından. Hareket ederken, insanların benim için olan düşüncelerine hâlel getirmemek adına ciddi mânâda çaba harcıyorum. Vallahi.
Ama onlar ısrarla benden yana yakınıyor. Hele de bir tanesi var.. Akıllara zarar. En kıymet gördüğümdür kendisi. Ama artık bana karşı olan eylemlerinden, sözlerinden ve hissetiğim fikirlerinden ötürü beni büyük bir yeise düşürmüştür. Şaşkınlık içerisindeyim âdeta. Hesab edin.
Ne yapacağımı da bilmiyorum. Bunları ahkâm kesmek için de kaleme almıyorum. Artık yürümekten yoruldum. Açık kart oynayın diyorum, açık! Sürekli düşünmekten beynim yanıyor. Aileme karşı olan sorumluluklarımdan ziyâde, saçma insanları ve onların yaptığı eylemleri anlamlandırmaya çalışmaktan gınâ geldi artık. Elime taş alıp ezmek istiyorum kafamın içindekileri. Bazen kendimi de öldürmek istiyorum.
Bi saniyeliğine günah olmasa, cidden yaparım bunu. Cehennem gibi dünyada, cehennem gibi insanlarla yaşamaktansa.. Bi kez ölürüm, kendi günahlarımda kavrulurum veyâhut Hakk'tan af için dilenirim.
Onlar da benim için kafa yormamış olurlar. Hatta gitmeden evvel de bi torba kınayı da miras olarak bırakırım. Son nefesimi verdiğim gibi, münâsip yerlerine yakmalarını vasiyet ederim. Mutlu olurlar efenim. Ölmemi bekleyen o kadar çok var ki.. Gider ayak sevâp hâneme pointleri toplamış olurum.
Elvedâ leş dünya.
Galiba yine depresyondayım. Hiçbir şeye istekli değilim.Sanki 24 saat taş taşımışım ve yorgunluktan ölüyorum.
Nefes almak bile yorucu. Oysa yapılacak çok şey var ve ben bişey yapmadığım halde yorgun ve bitkinim.
küçükken abim bana yerden izmarit toplatırdı, sonrasında hepsini alır içlerinden süngere kadar içilmemiş olanları ayırır yakar içerdi. komşular bizi anneme şikayet etmişlerdi sigara içiyor diye. daha 4-5 yaşlarındaydık o sıra, annem baya şok olmuştu. babama söylememişti de sağlam bir dayaktan kurtarmıştı bizi. acaba o dayağı yeseydim şu an sigara içmez miydim diye düşünüyorum bazen.
dedem ve babaannem bu dünyadan defolup gittikleri zaman babam en büyük hastalığından kurtulmuş olacak. herkesi orantılı sevin, tapmayın, adanmayın. iğreniyorum orantısız olan her şeyden.
sevgili kişisiyle geçen harika kısa süreli tatil. birkaç gün de olsa kafa dinledik sözlük. yazlık yakın yer olduğu icin 12 gibi çıktık. allahtan erken çıktık yoksa trafik fena. onun arabasıyla geldiğimz icin evime kadar bıraktı biraz önce evine döndü. pasaportunu yenile yazın da sıra benim memleketime diyor *
memleket memleket geziyoruz anasını satayım. güzelce 2 adet fidan diktik aşk kişisiyle. ikimizin adını verdik her birine *
büyüyünce bizim gibi hiç ayrılmasınlar diye.
Burdan şunu itiraf etmek istiyorum daha yazar olamadım ama hala çabalıyorum. Birde yüzücülerde boğula biliyor yaşadım. Sebep olarak yarış heyecanı ve moral bbozuklugu denebilir .
Bilginize.
Bugun yaradılmış herkesten daha yakışıklıyım, çirkinliğe dair tüm izler kalbimde. Bugun bir kore dizisi kadar vıcık vıcık duygusal bir alman pornosu kadar da sertim. Bugün sevdiğim herkese ve her şeye ihanet edecek kadar çok sevdim kendimi. Hayatımdaki tüm kadınlara bir özür borcum varken gitgide büyüyen yalnızlığım asil bir fransız soylusu kadının ayak bileklerine yakıştırdıgı halhal kadar güzel. Bugün herkes türk lirası gibi değer kaybederken ben hala tanrının öz çocuğuyum. Herkesten ve her şeyden vazgeçerken mutluluk dolaşıyor damarlarımda. belki de bugüne dair kötü olan tek şey omuzumda binlerce xanax yutmuşcasına uyuyan minik kaedeşimin bıraktığı birkaç damla ter. Bugun tüm dünyadan vazgeçiyorken ya en dipte ya da zirvedeyim farkı önemsemeyecek kadar huzur dolu bir sarhoşluğun etkisindeyim. ben hiçbir zaman ölümden korkmadım ruhumu ölümsüz kıldığım bugün tüm centilmenler kulubü üyesi orta gelir üstü wall street rüyası yaşayan amerikanvari yaşayan 4 levent cumhuriyetinin iyi giyimli plaza çocuklarına veda ediyorum. Kaşmir etek giyen ince topuklular üzerinde yürümeyi gerçekten bilen en kısa eteği dizlerinin üzerinde kalan hiçbir erkeğin yemin altında ya da bilinçaltında çirkin diyemeyeceği sarışın kadınlar size de veda ediyorum. Son olarak o kadar sıcaksınız ki sadece yürüyüşünüz bile etrafınızdaki herkese surreal cehennemler yaşatıyor. Bugun bedenimi öldürüp ruhumu ölümsüz kılıyorum. Tıpkı bir vaftiz gibi. Bunun adı adanmışlık. bugün Cennetin gümüş anahtarı sağ cebimde. Sonsuz bir sevgiyle susuyorum huzuruna. ne kadar zamanım kaldı?
düğün videosu takılır oturulup ailece izlenir falan ya, bence çok itici oturup kendini izlemek; oynayışın, ayağının takılması, suratının düştüğü an, ağzını ayırıp gülerken vs vs. tamam anılar güzel de ne biliyim. ıyyy.
bundan 4 gün önce beni boynuzladığı haberini alıp ayrıldığım adam için acı çekmiyorum sözlük.
ilk gün şok etkisiyle çok üzüldüm, bunu nasıl unuturum diye korktum ağladım ama..
şimdi hayatıma devam ediyorum. gülebiliyorum, işime odaklanabiliyorum, eğlenebiliyorum, yemek yiyebiliyorum, kitap okuyabiliyorum.

4 gün gibi kısa bir süre... belki de psikolojim beni yanıltıyor olabilir.
ama ne demiş üstad: carpe diem, anı yaşa.
genç yaşıma rağmen, sharapova'dan, teoman'a, şebnem'den, adriana'ya kadar birçok ünlü ile tanışmış olmam gerçeği ve bu ünlüler faslının haricinde kendimce başarılarım ile hayatta ne istersen aslında gerçekleştirebileceğinin farkında olmam.

edit: hiç bir şekilde atmasyon değil.
sözlük yazarlarının itiraflarını seviyorum. seni de seviyorum zall. o şaşkın uşağı da seviyorum. seviyom ben yaa. *
Whatsappta 100e yakın kişi var ama konusucak kimse yok hepsini silcem amk. En azından kimse olmadığı için yanlız olmuş olucam.
bir icki arkadasina ihtiyacim var. Icelim o anlatsin ben dinleyeyim.
sevgilisinde bahsetsin, sosyolojiden bahsetsin, psikolojiden bahsetsin, anlatsin yorumlasin ben aklima takilani sorayim o cevaplasin.
Birikimi olsun oyle iskembeden sallamaca degil.
Bu ara kendi derdim fazla baskalarinin derdini dinlemek istiyorum biraz da.
sevdiğin kadar sevilirsin yalanını kim ortaya attıysa iyi sallamış.
bir kedim bile yok.
oldum olası, kendimi bildim bileli daha doğrusu, hep 'akıllısın' dediler bana. çok 'akıllı'ymışım.

24 yaşımda nasip oldu gerçeği öğrenmem. geç oldu yani biraz.

artık düşündüm taşındım ve kanaat getirdim ki ben su katılmamış katıksız bir gerizekalıyım.

iq'mu falan ölçmeye kalksalar 3-4 kez tekrar etmek zorunda kalırlar o derece.

üst üste 2 cümle kuramayan, 15 20 kelimeyle gün geçiren birinden farkım yokmuş meğerse.

meğerse okuduğum goethe'leri, turgenyev'leri, dickens'ları bünyem kaldırmamış.

cahilim de. ama ilkokulu bitirdim. hayatta tek başarım da bu zaten. ilkokulu bitirmek.

bugüne kadar çevremin verdiği 'akıllısın' gazından dolayı hep kızardım kendime yapamadıklarımdan dolayı.

artık kızmıyorum. çünkü ben gerizekalıyım.

ruhum kabullenirdi yapamayışlarımı ama beynim sen 'akıllı'sın nasıl yapamazsın derdi.

ruhumla beynimin kavgası bitti artık. beynimin dediği doğruymuş. ben gerizekalıymışım.

beyin yanılmaz zaten.
Hayatımda tesadüfen yaptığım seçimlerin hiçbiri olumlu çıkmadı.
güncel Önemli Başlıklar