bugün

rte nin kuru sıkı atması

ta refah partisi'nden istanbul büyükşehir belediyesi'ne başkan adayı olduğu günlerden beri hep yaptığı iştir. ancak sonra yıllarda iş öyle bir noktaya gelmiştir ki sabah söylediğini akşam yalanlar olmuştur.

kabataş'ta türbanlı bacısının üstüne işemişlerdi falan nerede? yok!

öcalan'la görüşen namussuzdur şerefsizdir demişti, bir yıl geçmeden "yaptım evet yaptım ama bi sor neden yaptım"a getirdi ama sorduğumuzda da duymazdan geldi.

ab'yle ilerlemeleri açtığı gün gündüz vakti ankara'da havai fişek gösterisi düzenletti. avrupa birliği bakanlığı kurdu. sonuç? avrupa birliği için yıllar önce attığı adımları koşar adım geri geldi. yetmedi, türkiye cumhuriyeti'nin her türlü demokratik yapısını da piç etti.

tek dil dedi, kıvırdı tek din dedi, kıvırdı ne tek dil ne tek din dedim dedi...

fethullah terör örgütü için "ne istedi de yapmadım" dedi; iki gün sonra haşhaşi ilân etti.
ergenekon tertibi için "ben bu davanın savcısıyım" dedi; suçsuz onca kişiyi yıllarca içeride tuttu; ftö'yle arayı bozunca tertip diyerek herkesi salıverdi.

görevi kötüye kullanma, rüşvet, resmi evrakta sahtecilik, ihaleye fesat karıştırma, zimmet dahil tonla suç işledi. yakalanınca "sandık" dedi. seçimde de oyları çaldı.

ses kayıtları ortaya dökülünce montaj dedi. iki gün sonra kalkıp "devletin kriptolu telefonlarını bile dinliyorlar" dedi.

sonuç: bunlar bir kalemde alelacele aklıma gelenler. yemeğim soğumasın diye de uzatmıyorum. kısaca götü başı ayrı oynamak derler ya eskiler; siz onu demeyin gene de. n'olur n'olmaz, bir mit ajanı evinizi basıp kafanıza sıkıp hiçbir şey olmamış gibi arkasını dönüp gidebilir.