bugün

70 milyon kişiyle üretim yapamayan toplum

belli bir yere kadar üretebilirsiniz bir ülke olarak. üretmenize izin vermez tabi bu işin babaları, kendi ürettiklerini kime satarlar yoksa? ya da rekabet isterler mi? (abd, ingiltere, almanya, vs vs.)
tabi öncelikle bu adımı atacak hükümetin kendini sağlama alması şart, aksi takdirde bir darbeye bakar geleceği. akp hükümetinin ise üretimle falan ilgisi yok bilindiği gibi, rant peşindeler yalnızca onlar, peşkeş çekmekle yükümlüler, bunu bilmeyeni vuruyorlar günümüzde değil mi? hala iktidarlarda olmaları da bunun en somut ispatıdır zaten!.. (bkz: halkçı partinin iktidarda ne işi var)

hadi diyelim belli bir aşamaya kadar ürettiniz ve rekabete katıldınız dünya pazarında. ee sonra? daha ne kadar ileri gidebilirsiniz? çünkü ileri gidemeyen geriye gider, bu işlerin raconu budur değil mi? ben söyleyeyim, gidip gideceğiniz en ileri nokta emperyalist paylaşım savaşıdır başka bir şey değil. sistemin/düzenin gereğidir bu. onun için üretimden önce bu devlet modelini ve sistemi yıkmak gerekir, madem ülke için bir şey yapmak istiyorsun(aynı zamanda dünya için) yapıp yapacağın en anlamlı mücadele budur.
güncel Önemli Başlıklar