bugün

jean paul sartre

hadi uluengin' in belirttiğinin aksine, insan özgürlüğünü savunan ve hümanist bir yapı taşıyan ünlü fransız filozof ve yazar. kierkegaard, heidegger ve avon' un başlattığı varoluşçuluk felsefesini taçlandıran dehadır. 1905 yılında doğdu, çocukluğunda geçirdiği çocuk felcinden dolayı sol gözü hafif şaşılaştı, ancak bu fiziksel kusurunu kendine özgü bir bakış ve bakıştan çok üstün zekasıyla unutturmuştur. daha çocukken, köylülere işkence eden zalim bir kralı anlattığı romanı, zekasının inceliğini belli etmektedir. sonunda isyan eden köylüler, finalde, onu saat kulesine bağlar ve saat 12' yi vurduğunda başını koparacak halde bırakıp gider. kendisi, çocukluğundan itibaren zamanını, babasının ölümü sonrası yerleştiği, dedesinin evinde, büyük kütüphanesinde geçirir ve oyundan nefret ederdi. arkadaşlarına hediyeler alır ve aristokrat bir tarz kazanmak için, lüks cafe ve restoranlarda bulunurdu. zamanının büyük bölümünü, düşünerek ve yazarak geçirirdi. gençliğinde, seine kıyısındaki cafelerde genelde yalnız rastlansa da, kısa zamanda çevresi dolardı. felsefesini biçimlendiren, avon ile yaptığı konuşmalardır. tanrı' yı reddeder gibi görünse de, asıl anlatmak istediği, toplumun kemikleşmiş yapısına hapsolmuş insanın çaresizliğidir. vatanı herşeyiydi, 2. dünya savaşını bir sınır karakolunda geçirdi, fransa' nın yeniden yapılanmasında, siyasi fikirleri önemli birer yol gösterici olmuştur. burjuvazi geleneklere karşıydı, bu yüzden ömrünün son 10 senesi yıkanmadı. simon de beauvoir ile yaşadığı ilişkide, iki taraf ta serbestti, özgürlüğün hayat prensibi olduğu aşikardı.
sözcükler adlı yapıtıyla kazandığı nobel ödülü' nü reddetti. gerekçesi, düşüncesi ne olursa olsun bir yazarın, düşüncesini kendi olanaklarıyla savunması gerektiğidir. aynı sebepten ötürü, legion de honour gibi, fransa' nın en büyük onur nişanını da geri çevirdi.
en bilinen eserleri, özgür iradeyi yücelttiği, özgürlüğün yolları üçlemesinde yer alan akıl çağı, yaşanmayan zaman, yıkılış, ayrıca varlık ve hiçlik ve bulantıdır.
1980' de öldü, cenazesi, çok sevdiği cafelerin yer aldığı seine nehri' nin iki kıyısından da geçirildi.