bugün

benim bildiğim diş macunu sensodyne dir

sensodyne diş macunu ben kendimi bildim bileli vardır ve clinomyn gibi, bunu da herkes bilmez. eskiden büyük kozmetik mağazalarda ve eczanelerde satılırdı, son 1 yıldır süper marketlerde de satışı yapılmaktadır, çok da iyi bir diş macunudur. önemli olan bu değil.

reklama gelince,o reklam bana kalırsa ürün tanıtımından çok, kullanıcısını mutlu etmek için yapılmıştır. ama çok afedersiniz çene kemiği dizinde olan bir adamı diş hekimi diye oraya çıkarıp, tek damla diş göstermeden, diş macunu reklamı yapılmaz. adamın yüzündeki "neden geldim istanbul' aaağğ" ifadesi, o diş macununun iyi olan itibarını da yok etmeye meğillidir. "hassas dişler için benim bildiğim diş macunu sensodyne' dir" diyen bir diş hekiminin, lisansı elinden alınsa yeğ dir. bir diş hekiminin bunu demesi, 30 senedir piyasayı takip etmediğini, mesleğinde özensiz olduğunu gösterir. kuru ve hassas dişler, boyalı ve röfleli dişler için diş macunları alıp başını gitmiştir. bir ürünün reklamı öncelikli olarak rakiplerle karşılaştırma, rakiplerinden üstün olan yönlerini ortaya çıkarma ve bu vesileyle ürün adını potansiyel müşteri kitlesinin aklına kazıma yolundan geçer. bu reklam, turgut özal dönemindeki "kemer sıkma poltikası" reklamlarını akla getiren, hatta onlardan bile kötü olan bir reklamdır.

-diş macununu neden atıyorsun?
-ay bu kurudu, ondan atıyorum
-a aa atma, sulandırıp yazın plajda sırtına sürersin

(bkz: turgut özal ın kemer sıkma politikası)