yazın istanbul-marmara-avşa seferlerini yapan güzel gemi. sarayburnu'ndan hareket eder. neşelendirir beni ondan bahsetmek.
yapımında babamında katkısı bulunan, yaklaşık 6 saat süren 12 senedir sirkeci-avşa arası sefer yapan, bu sene hak ettiği değer verilerek bakımı yapılacağı söylenen, yolculuğun uzun sürmesi dolayısıyla insanlarla kaynaştığın, önemli dostluklar edindiğin geminin adı
6 saatlik yolculukta koltukta sere serpe yatmama izin vermeyerek tuvaletinin aynasına alayını bilmem ne yazdığım gemi.*
(bkz: petrol mavisi marmara).
büyük ihtimal gazze sınırının 40 mil açığından geri dönecek ve büyük krize yol açacak olan gemidir.
rotamız filistin yükümüz özgürlük sloganıyla gazze'ye insani yardım götüren özgürlük filosunun sancak gemisi rolünü üstlenmiş türk gemisi. dünyanın farklı ülkelerinden gelen insan hakları savunucularını da taşımakta olan bu filo siyonist terör aygıtının zulmüne maruz kalmış ve en temel insani ihtiyaçları bile kısıtlanmış gazzelilere yardım götürmektedir. götürülen yardım dertleri tümüyle çözmeyecektir ama dünyanın dikkatini petrol, doğalgaz vb. doğal kaynakları olmadığı için birleşmiş milletler tarafından zulme terkedilern bu bölgeye çekmiştir.
israilin baskın yaptığı geminin adı.
içinde silah bulunduğu iddaa edilen gemidir Agence france-presse'in haberine göre.Eğer bu olayın doğruluğu ispatlanırsa türkiyenin basını cok ağrıtacak gemi.
avşa adasında tatil yaparken gördüğüm gemi. istanbul-avşa seferlerinde kullanılıyordu.

20. yüzyıl tarihine goben ve breslau gemileri geçmişti, 21. yüzyıl tarihi de sanırım mavi marmara'yı yazacak. "ben o gemiyi görmüştüm" diyeceğim ben de tarihe tanıklık etmiş birisi olarak.
türk bayraklı olmayan gemidir.

http://www.deniztv.com/HA...1/mavi-marmara-gazze.html
malesef artık rengi kırmızı olan gemidir.
avşa'dan israil'e bir acı yolculuk yapmıştır.
şu an için alakasız olcak ama; ''mavi marmaram'dan geçtiği tankeriyle batsalar da...''

(bkz: yo)
artik kanli marmara olarak anilacaktir.
esir marmaradır.
her türk vatandaşıda onunla birlikte özünde esir alınmış vaziyettedir.
özgürlüğün tek yolu akan kanın hesabını sormak ve cezalandırılmasını sağlamaktır.
bayrağımızı yerlere atanın kellesini ayrıca vermeleri gerekmektedir.
uluslararası sularda, kanun dışı olarak israil ordusunun müdahalesine/saldırısına uğramış türk gemisi. ingiliz bir uluslararası insan hakları avukatının tv'de belirttiği üzere hukuk sürdürülecek soruşturmayı yürütme hakkını türkiye'ye veriyor. türkiye talepte bulunursa israil'in gemileri, soruşturma için toparlanan tüm delilleri ve soruşturmanın konusu olan herkesi (israilli askerler dahil) türkiye'ye teslim etmesi gerekiyormuş.

israil'in geri vermeyeceğini tahmin etmek çok zor değil. bu davranış ise sadece uluslararası tepkiyi arttıracak. şu anda yapılması gereken de bu, güçlü ve hukuka dayalı bir koalisyon oluşturmak. umarım hükümet ve dış işleri içerde kopan birbirini parmakla gösterip suçlama girdabının içine düşmeyip bunları yapar.

ben hayatımda israil'e karşı bu kadar büyük ve uluslararası tepki görmedim. bu gemi uluslararası sularda hiç bir kanuna uygun olmayan bir şekilde saldırıya uğradı. bunu tüm dünya kabul etmiş durumda.

bu gemilerde sadece türkler yoktu, avrupalı aktivistler, parlementerler, temsilciler vardı. organizasyon uluslararası bir koalisyonun hareketi ve bütün bu insanların ülkeleri de tepki gösterecektir. türkiye ne pahasına olursa olsun tek bir ses çıkarıp bütün bu tepkileri en ağır şekilde israil'in üzerine/önüne yönlendirmesi gerekiyor. bu gemi de onun "anahtarı".

"hemen donanmayı gönderip zorla alalım" diyenler gidip bir yüzlerini yıkasınlar, kahveyi azaltsınlar. öfkeyle kalkıp zararla oturmanın, haklıyken haksız çıkmaya çalışmanın lüzumu yok. türkiye gündeminde konuşulan ve onların işine gelen her şeyi israil "kullanacak ve kaşıyacaktır". biz savaş çığlıkları attıkça onlar bunları kullanıp bizim saldırgan olduğumuzu iddia edecekler. ellerinde "bize sopa ve bıçaklarla saldırdılar" ve "gemidekilerin teröristlerle ilgisi olduğuna inanıyorduk "dışında bir argüman yok. her türlü çamura yatacaklar. çünkü yaptıklarını savunmak için hiç bir doğru düzgün argümanları yok.

tüm dünya bu gemide "terörist" olmadığını, gemide "aktivistler" olduğunu ve olayın askerlerin sivil bir gemiye saldırısı olduğunu kabul etmiş durumda. tek yapacağımız sıkı durmak, hukuku sonuna kadar zorlamak ve israil üzerindeki baskıyı arttırmak. abuk subuk iç kavgalara, suçlamalara, politikalara boğulmak değil.
üstüne inenleri pataklayan gemi.

(bkz: gemiye inen askerleri sopalayan barış gemisi)

latife latife.
insanlara, israil tarafından haksız olduğu düşünülerek yardım götüren gemi.
klasik sopalı taşlı müslüman görüntüsü veren gemi. böyle haklı duruma geçemeyiz.
keşke mürettebatı yanlarındaki çocukları düşünseydi, nefret dolu insan görüntüsü vererek, sopalar ile girişerek israil'i haklı çıkaracak duruma getirmeseydi.
o gemiyi engelleyecekleri günlerdir ortadaydı.
türkiye bayrağı taşıyan mavi marmara gemisinde adeta katliam yapan israil'in bu saldırısı ne bir tesadüftür ne de kaza; planlı ve hesaplı bir saldırıdır
gemilerde birçok ülkeden insanlar var. ama hedefin özellikle türkiye olduğu da bir gerçek. bunun nedenleri var. işte nedenleri:
türkiye son yıllarda bölgede yükselen bir güç. bu gücünü de barış kurucu ve istikrar yaratıcı diplomasisinden alıyor; bütün komşularıyla iyi ilişkiler geliştiriyor, komşular arasındaki sorunların çözümüne katkıda bulunuyor. israil ise etrafıyla kavga eden, bu kavgalarda da kendisinden yardım dilenen bir türkiye'yi tercih ediyor. yani suriye ile çatışan, yunanistan'la didişen, kürt sorununda bunalan, sonra da dönüp israil'in kapısını çalan bir türkiye istiyor. ortadoğu'dan dışlanmış, bölgesinde aciz, ab'den kopmuş bir türkiye.
oysa manzara tam tersi.

bölgede barış ve istikrar kurucu bir misyon yürüten türkiye'nin ilgisine filistin meselesinin de girmesi kaçınılmaz. bir yandan israil'in politikalarıyla bölünen filistinlileri barıştırmaya, hamas ile el fetih'i bir araya getirmeye çalışan, öte yandan da abd ve avrupa'da 'barış lobisi' yapan ankara'dan rahatsız israil yönetimi.

saldırıya karşı oluşacak kamuoyu ve hükümetin alacağı sert tedbirlerle türkiye'nin 'taraf' olduğu, bölgedeki barış misyonunu gerçekleştiremeyeceği anlatılmak isteniyor.

türkiye'nin iran'la vardığı takas anlaşmasını bitirmek de israil'in hedefleri arasında. iran'la yaşanan krizin diplomatik yollardan çözümünden yana değil israil. amaçları iran ile abd'yi fiilen karşı karşıya getirmek. bu yolla obama'nın da etkisizleştirilmesi, irak benzeri bir çıkmaza sürüklenmesi hesaplanıyor. iran krizini diplomasi yoluyla çözen obama'nın filistin meselesine de el atarak israil'e baskı kurmasından endişe ediliyor. saldırı üzerine israil'le ilişkileri iyice gerginleşecek bir türkiye'nin abd ve avrupa nezdinde iran'la arabulucuk rolünün iyice sorgulanmasını bekliyorlar. böylece türkiye'nin nükleer silahlardan arındırılmış bir ortadoğu talebini de kırmaya çalışıyorlar.

saldırının bir başka, belki de en önemli amacı erdoğan'ın bölgede yükselen popülaritesine son vermek. davos'taki 'one minute' çıkışıyla zirve yapan erdoğan'ın karizmasını deyim yerindeyse 'çizmeye' yönelik bir eylem bu. israil'in karşısında türkiye'yi de diğer arap ülkeleri gibi çaresiz, eli kolu bağlı göstermeyi amaçlıyor. israil'in yaptıklarından geri kalan her tepki türkiye'yi aciz gösterecek.

bu saldırıyı kimsenin sineye çekmesi beklenemez. ancak hem hükümetin hem de kamuoyunun tepkisinin meşru sınırlar içinde kalması çok önemli. şu açık; israil bu saldırı ile türkiye'yi provoke etmek istiyor. beklenti, tahrik edilen kamuoyu baskısı altında türkiye'nin orantısız tepki göstermesi. işin içinde ak parti hükümetini hem içerde hem de uluslararası toplum nezdinde sıkıntıya sokmak gibi bir hesap da var.

bu saldırıyla türkiye'yi kaybetmiştir israil. artık ne 'ittifak'tan ne 'işbirliği'nden söz edebiliriz. ama israil'in türkiye'ye olan ihtiyacı sürecek. bunun için israil'in yapacağı iki şey var: türkiye'yi bölgesel ve küresel çatışmaların içine çekmek, 28 şubat benzeri bir rejimde üç-beş generali kafalamak.

ne pahasına olursa olsun erdoğan hükümetini düşürmek için bir yandan israil yönetimi, öte yandan da musevi lobisi ve 'neo-con'larla iş tutan zevatın işi zor. anlıyorum, bu hükümetten iki tarafın da 'kuyruk acısı' var. ama tavsiyem şu; birlikte kotarmaya çalıştığınız operasyonları artık bir tarafa bırakınız, çünkü son bir-iki yıldır kurduğunuz 'çirkin ittifak'ın belgeleri yarın ortaya saçıldığında türkiye'de beş paralık olursunuz.
mavinin kan rengine döndüğü gemi.
israillerin ULUSLARARASI SULARDA baskın yaptığı ama bizim milletimizin malasef ''Fanatik Taraftar'' oldugu için bir kısmına ''niye sopalarla saldırdılar ki? suçlu duruma düştüler'' bir kısmına da ''Tsk o gemiyi nasıl koruyamaz'' dedirten gemi. bi iki zihniyetinede mavi marmara gemisi girsin diyorum başka birşey demiyorum.