entry'ler (241)

ekim baykara

Joy fm'in bir diğer harika dj'i. Sabahların vazgeçilmezi.

bilge kocaefe

Joy FM'in sevilen dj'i. Easy Drive Home adında bir kuşağı vardır ki yeme de yanında yat.

amına koyayım böyle hayatın denilen anlar

Gencecik bir hekimin bir hasta yakını tarafından hunharca katledildiğini öğrendiğimiz dün gece bunlardan biridir mesela.

bol makyajlı düğün kızları

Kuaför gazabına uğramış kızlardır. Şöyle ki :

- Ablam sana şöyle güzelinden bir de makyaj yapalım, bebek gibi yüzün var maşallah gözlerin harika onları bir ortaya çıkartalım şöyle.
- ıııh kem küm.. Bilmem ki nasıl olur, abartı bir şey olmasın ama ben pek sevmem
- Yok canım yaşına uygun bir şeyler yaparım ben.

Ve yarım saat sonra aynaya baktığımda ağlamamak için kendimi zor tuttum, silmeye fırsat bulamadan apar topar düğüne götürüldüm ve düğünde kuzenlerim tanıyamadı beni düşünün nasıl çirkinleştirildiğimi. Ruhuspu karı kesin kıskandı da o hale soktu, o gün bugündür kuaförde bırak makyajı oje bile sürdürmem.

çocukken yapılan şerefsizlikler

Yaptığım şeyden ötürü hala vicdan azabı çeksem de tam bir şerefsizlik örneğiydi. Yaş 5-6 civarları, lojmanda alt kat komşumuzun kardeşimle yaşıt küçük bir oğlu var. Çocuk, çocuk değil tam bir tosun tombalak. Ne versen yiyor, hatta dünyaları yiyor zannediyorum ki olay gerçekleştiğinde 1-2 yaşlarındaydı bu velet. Neyse ben de baba aşığı klasik kız çocuklarından, bir tek beni sevsin istiyorum, en çok beni. Babamı bir başkasıyla paylaşmaya şu gün olsun tahammülüm yok. Birine sevgi gösterisinde bulunsa kıl olurum o kişiye. O zamanlar tabii babamla çokça vakit geçirmemden ötürü çok daha fazla bu hissiyat. Neyse bu çocuk ve ailesi bize akşam misafirliğine geldi. Babam o zamanlar yeni edindiği kameraya pek hevesli her gelen misafiri kayda almakla meşgul. O gün de aynı şeyleri yapıyor ve sürekli bu çocuğu çekiyor, çünkü çocuk çok sempatik. Bak sen olaya sempatiklikten ve tatlılıktan ölecek bir kızı dururken başka bir çocuğu çekiyor, olacak iş değil! Kamera onları çekerken elimle engellemeler, zırt pırt önüne atlamalar falan saçma hareketler içerisindeyim. Nihayet babam o çocukla ilgilenmeyi bırakıp, prensesim diyerek beni çekmeye başlıyor tabii ben mutluluktan ölüyorum ta ki o ufaklık elinde o kağıt parçası ile gelene dek! Hayatım boyunca sürekli bir şeyleri biriktirme heveslisi olan bendeniz o zamanlar kaset içlerinden çıkan şarkı sözlerinin yazdığı o katlanır kağıtları biriktiriyorum. Eve yeni gelen her kasetin kağıdı bende. Ve o çocuk elinde o kağıtlardan biri ile üstelik onu yırtarak bana doğru yaklaşıyor, yeni yeni yürümeye başlayan bu çocuk öyle komik yürüyor ki salonda herkes gülüyor babam tabii ki onu çekmeye başlıyor. Hırsımdan kuduruyorum, babamın ilgisini kaybettiğime mi yanayım o kağıtları yırtıyor olmasına mı? Koşarak elindekileri topluyorum ve tabii ki ağlamaya başlıyorum ama nasıl ağlıyorum babam elinde kamera bin bir iltifat yanıma yaklaşıyor beni çekiyor susturmaya çalışıyor falan nafile. Neyse zar zor susuyorum. Ama intikamımı almam gerek bir şekilde. Annem pasta servisine başlıyor, babam kamerayı bir süreliğine bırakıyor, ortalıktan el ayak çekilmişken çocuğu buzdolabının yanına çekip dolaptan aldığım bir şişe tentürdiyot veya oksijenli suydu tam hatırlamıyorum içirdim ve bunu yaparken baya baya sabah kalktığımızda öleceğini düşünerek bunu hayal ederek yaptım. Şu an düşündüğümde eğer gerçekten bir şey olsaydı vicdan azabından öleceğimi düşünüyorum ama o gün onları içtikten sonra nasıl bir şey olmadı hiç bilmiyorum, çocuk o bir şişenin üzerine dünyanın pastasını yedi. Gece kusmamış bile! içirdiğim şeyin ilaç türevli olduğundan çok emindim ama nasıl olduğunu anlamasam da iyi ki bir şey olmamış. Bir babamı bir de eski sevgilimi böylesi korkunç ve hatta ölümcül kıskandım şimdiye dek. Çocukluğuna inmek lazım cümlesini nerede duysam ürperirim hala.

sözlük yazarlarının hayat felsefeleri

Köprüyü geçene kadar ayıya dayı de.
Sakla samanı gelir zamanı.
Yaşanan bugünün tekrarı yok.'' Tümceleri üzerine kurulu bir yaşam felsefem var efenim.

kuran ın okullarda seçmeli ders olarak okutulması

insanları kutuplaştırmaya götürmekten başka bir işe yaramayacaktır. Bu ülkede yaşayan çoğunluk evet müslümandır, kuran-ı kerim'i kitapları kabul edip inanıyorlar da ve fakat inanmayan o diğer kesim ya da bunu çocuklarına okutmak istemeyen o diğer kesim onlar nolacak? Onlar seçmeli dersi almadıkları zaman toplumun o insanlara bakış açısı nolacak? Herkes inanmak zorunda değil, herkes Kuran okumak veyahut öğrenmek zorunda değil. Bu dayatma niye? Ben 10 yaşımdan beri okuyorum, vaktim oldukça da sürekli okurum. Dini günlerde veya ramazanda yine öyle. Ama herkes okumak zorunda değil, gidip de falancaya sen neden okumuyorsun kardeş zorla okuyacaksın, öğreneceksin demenin başını açıp derse öyle gireceksin zorlamasından ne farkı var? Kaldı ki bu eğitim ne kadar layıkıyla verilecek? Karma eğitim sistemi var bu ülkede, kız erkek birlikte mi öğrenecekler? Kuran-ı Kerim'i okumadan önce abdest almak, üslubunca giyinmek lazım, bunların hangisi yapılabilecek? Ödevi evde bir cüz oku gel mi olacak? Bu ülkede eğitimde ne kadar saçma sapan uygulama varsa bu hükümet döneminde yapıldı.

boktan esprilere gülen insan

Canı sadece gülmek istiyordur.

bıyıklı türk kızı

Benim görmediğim kız türüdür. Ya ben çok bakımlı kızlar arasında yaşıyorum ya da siz başka bir evrende. Ortalıkta bıyıklı dolaşan kız yok benim çevremde. Hiçbir şey yapmıyorsa bile o bıyığı aldırıyorlar yani, hiç olmadı kendi alıyor. Bıyıklı olanları en az 35 yaşında. Ayrıca siz bıyık görmek için Rus kızlarına bakın sarısından pala bıyıkları vardır hepsinin. Sarışın değil diye mi tüm Türk kızlarını aşağılamanız?

korkmak

Adrenalin patlaması.

zaman

Yaşanan bugünün tekrarı yok tümcesi ile önemi vurgulanan kavram. Çabuk geçer, nasıl geçtiğini anlamazsın bile.

türk kızının seks pozisyon bilgisinin sıfır olması

Aslında sıfır değil de açığa çıkartılmayan bir bilgidir o. Seneler geçtikçe yavaş yavaş sergilenir. Ayrıca bilse dert bilmese dert sevgili süper sevişen ve her pozisyona hakim Türk erkekleri. Ne istediğiniz belli değil lan.

sözlük yazarlarının itirafları

Böyle dudağının yanında ufacık bir gamze var ya, hah oradan öpmeye bayılıyorum.

gecenin tek cümlelik özeti

Yine bir sınav gecesi ve ben daha videoları izlemeye başlamadım.

eski sevgiliyi hatırlatan şeyler

Eski sevgiliyi hatırlamak istediğiniz müddetçe daima karşınıza çıkacak olan şeylerdir. Bazen bir koku, bazen bir şarkı, bazen bir film ve bazen bir yer. Hatırlamak istemeyince ya da unutmaya karar verince inanın ne o koku bir çağrışım yapıyor sizde ne de o film. Mühim olan niyet. Eski işte, adı üstünde. Ne gerek var sürekli hatırlamaya.

metal müziğin gürültüden ibaret olması

Ebeveyn söylemi.

babanın sevgisinin anlaşıldığı anlar

Bir baba düşünün, tüm hafta çalışıyor, erkenden kalkıp mesaiye vaktinde yetişmek zorunda, kimi zaman yetersiz uykular ile gidip çalıştığı oluyor elinde dinlenmek için sadece iki günlük haftasonu tatili var. Ve onda da dershaneye mütemadiyen geç kalan kızını yetiştirmek için erkenden uyanıyor, o soğukta yataktan kalkıp arabayla onu dershaneye bırakıp sonra geri gelip uyumaya çalışıyor ve bunu bir sene boyunca hiç üşenmeden, söylenmeden yapıyor.

kadınların zoruna giden gerçekler

Çok sevildiğini ve hep de çok sevileceğini sanarken, artık sevilmediğini öğrenmek.

2 6 milyon kişi günde 8 tl altı para ile yaşıyor

Her gün Starbucks'ta caramel machiato ile güne başlayanların pek de dert etmediği durum. Hatta kendileri gibi olmayan o 2 nokta küsür milyon kişiyi de hiç çekinmeden aşağılarlar: 'Nasıl hayatında hiç Starbucks'a gitmemiş olabilir bir insan' diye, hatta bazıları utanmdan başlık bile açar gelip sözlüklerde.

anavatanımızda nevruz kutlamak istiyoruz

Zaten nerede kutluyordunuz ki sorusunu akla getiren Selahattin Demirtaş söylemi. Sanki bana Almanya'da kutluyor da anavatan özlemi çekiyor. Git anavatanına neresiyse kutla kardeşim, madem anavatanında değil Türkiye senin yürü toplan da git anavatanın neresiyse.