bugün

korku halinin uyanması, endişelenmek, kaçınmak, gerilemek, panik halinde olmak, ürkmek, ürpermek. abartılı olması durumu için: (bkz: fobi)
(bkz: olmekten korkmak)
(bkz: hoslanilan kizin yaninda kopekten korkmak)
(bkz: asidan korkmak)
(bkz: bocekten korkmak)
(bkz: karanliktan korkmak)
(bkz: disciye gitmekten korkmak)
(bkz: sudan korkmak)
(bkz: travestilerden korkmak)
gecenin yarısında dinlediğiniz şarkının ortasından bir adamın konuşmaya başlamasıyla girilen haleti ruhiye *
(bkz: tırsmak)
(bkz: yusuf yusuf)
(bkz: üç buçuk)
Kisiligin 3'e bolunme hali,ben bi de yusuf yusuf durumu
(bkz: aşktan korkan salak kadın)
Bir insan büyük bir tehlike veya korku verici olayla karşılaşınca vücudu otomatikman savunmaya geçer. Diğer canlılarda olduğu gibi dişler ve çene savunmanın ana mekanizmalarıdır. işte bu nedenle ilk insanlardan gelen kalıtımsal yapıdan dolayı önce çene ve dişler harekete geçer. Çenedeki kaslar titrer, bu da sanki dişler birbirine vuruyormuş gibi görüntü verir.
insanın en önemli frenlerinden biri.
aldatıcı baskı. ani unsur. insanın üzerine aniden inerek onu olumsuz yönde etkileyendir. üzerine gidilmesi halinde zayıflayacaktır, yine de etkisi kısa ya da uzun, belli bir süre devam eder.
insanların çoğu kaybetmekten korktuğu için
sevmekten korkuyor
sevilmekten korkuyor
kendisini sevilmeye layik görmediği için
düşünmekten korkuyor
sorumluluk getireceği için
konuşmaktan korkuyor
eleştirilmekten korktuğu için
duygularını ifade etmekten korkuyor
reddedilmekten korktuğu için
yaşamaktan korkuyor
gençliğin değerini bilmediği için
unutulmaktan korkuyor
dünyaya iyi bir şey vermediği için

ve ölmekten korkuyor
aslında yaşamayı bilmediği için..

w.shakespeare
azımsanamayacak kadar kuvvetli bir duygudur. insana her şeyi yaptırabilir ya da hiç bir şeyi.
karşıdan gelirken son sürat,
kedicik yolun ortasında gözleri donmuş bakmamalıdır.
kaçsın ya da zıplasın. ölümüne...
(bkz: korkmaktan korkmak)
korkulması gereken tek şey korku'nun kendisidir.insan sevdiğinden korkar; çünkü o sevgiyi kaybetmek üşütür insanı.insan seveninden korkar; çünkü o kadar sevilmişken yüz çevirmek acı verir insana...kaybedeceği şeyi olanlar korkar! sevmediğinden ve seni sevmeyenden yana ne kaybedersin ki!
korkmamanın gerekliliğidir.

ne demiş yunan denizciler:

" o pyos fovate, den fovate" (korkan, korkmaz)
duyguların en asilidir. ben hiçbirseyden korkmam diyenden korkucaksın. bunu diyen kendini bilmez, korkma duyguyusunu tattığında öncelikle kendinden korkar. bu da kaybedecek bişeyi olmadığını gösterir ki allah muhafaza o zaman bende ondan korkarım.
Korkunun kölesiyiz nicedir...
Fobilerimiz yönetiyor bizi...
Kaygılarımız belirliyor oy vereceğimiz partiyi, seçeceğimiz işi, okuyacağımız gazeteyi, yerleşeceğimiz semti, siteyi...
işimize gelen değil, korkularımıza hak veren, bize kol kanat geren partilere oy veriyor, mitinglere katılıyor, cemaatlere sığınıyoruz.
En çok korkanlarla birlik oluyor, o birlikte kuvvet buluyor, bizim kadar korkmayanları "hain" ilan ediyoruz.
Cehaletin karanlığında daha büyük görünüyor gölgeler...
Dış dünyanın bilinmezliğiyle ana kucağında büzüşen bebekler gibi içimize kapanıyoruz.
Yükselen milliyetçilik değil aslında; korkular yükseliyor.
Örtünmekten ya da açılmaktan korkuyoruz;
Bizi din devleti yapacaklarından ya da dinimizi elimizden alacaklarından...
Papazlar saldırıdan korkuyor, saldırganlar papazlardan... Bölünme korkusuyla bölünüyoruz.
Oysa küçümsemeden, hafife almadan bu tırmanışı anlamak, ulusal marşın neden "Korkma" diye başladığını hatırlamak lazım.
karman çorman bir duygudur. teselliler fayda etmez. insan inandı(rıldı)gı şeyden(?) korkar. teselli başkasınındır.
(bkz: korkma acimayacak)
kaybedecek birşeyi olmayanların tatmadığı bir duygudur. canını, malını, eşini dostunu, çoluğunu çocuğunu, ailesini, çevresini, kariyerini, prestijini, güzelliğini, parasını, kendine duyduğu güveni, kendinde bulduklarını, kendine olan sevgisini, saygısını, yaşamını, sevgilisini kaybetme kaygısı duymayanların korkuları olabilir mi?

çok insani birşey o zaman korkmak. korkmayanınız var mı aranızda?
yasamanın parcası olan, korkulacak birsey olmadıgını anlamak icin yurunmesi gereken yol.
bir şeylerin, adımların doğuracağı sonuçlardan emin olamama durumudur.
istersiniz bir şeyi, ama ya olmazsa... ya üzülürsem yine, veyahutta üzersem...

Korku

Korkarım!
Mutlu değilim bu aralar...
Mutluluğum olmandan korkarım.
Korkutan beni unutmaya çalıştığım anılar...

Korkarım kendimden...
Yine üzerim diye kendimi.
Uzaklaştırırım diye kendimden
Ve üzerim diye seni.

Üşürüm soğuk kış gecelerinde...
Bir gün sarılmaktan vazgeçmektense sana!
Hiç sarılmam derim, kal ruhumun derinliklerinde
Ama bak üşüyorum yine, öylece bakakaldım içimdeki sana.

Korkarım cevabından...
Sorsam üzülürüm yine
Korkarım uzaklaşmandan...
Sen yanımda olsan bile!

Karalayan: birumuzumbileyok
insanoğlunun bir savunma mekanizmasıdır. tamamen korkusuz olan kişi, aynı zamanda zeka ve zihinsel diğer sorunları olan kişidir. korkmak sağlıklı insanın doğasında vardır.
zamanla cesareti oluşturan mefhum. insan, tecrübeyle kanıksayan bir canlı olduğundan; korku mükerrer kez tecrübe edilerek alışılagelmiş şekle dönüştüğünde, bu sayede ilk öne atlayan cesur kişi olan kahraman dediğimiz birey vücuda gelir, zuhur eder, peyda olur...lan işte belirir be.(kısa sap bağlama çalmak daha zordur, ustalık ister ve kısa cümleleri bağlamak da zordur)

bu durumda, şu sözlerimle benn kıvırmış oluyorum. önceleri cesaret kavramını aslında korkunun iyi derecede gizlenebilmesi olarak açılımlamıştım. şimdi ise korkunun tekrarlarla o kötü yeteneğini yitirmesi neticesinde kahraman üretebildiğini varsayıyorum.

demek ki, kavramları kendince döndüren dönek yakıştırması tehlikesine rağmen bunu yapabiliyorsam korkuyu aşmışım, süper cesurum, manyak özgüven sahibiyim. varsa bir boş belediye başkanlık için adayım.
çeşitleri vardır sayısız yalnız bi çeşit varki hepsinden farkılır;sevgilisinin abisi.
abi ne olursa olsun ister sen 2 metre ol abi 163 olsun farketmez korkulur.
sonradan edindiğimiz bir reflekstir. o zaman korkmuyoruz, korkutuluyoruz. korkutmak kalsın, korkmak kaldırılsın lügattan.
insanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi birşey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için..

W. SHAKESPEARE