bugün

entry'ler (1)

boşanmış birinin hiç evlenmemiş biriyle evliliği

Bu soruya yaşadıklarıyla bir şeyler yazmak istiyorum. Öncelikle 28 yaşındayım devlet memuruyum ve çirkin sayılmam.

Yaklaşık 1 yıl önce iki çocuğu olan eşini kaybetmiş biri ile birkaç ay görüşmüştüm. Durumu anneme anlattığımda kıyamet koptu tabi. Vay efendim sen nasıl yaparsın. Yarın çocuklar büyüyünce seni baba görmez seni üzer. Yok kadın sorunlar çıkarır. Elalem ne der. Aslan gibi çocuk muşum. Ne işin varmış dul çocuklu bayanla.

Birkaç ay tartışmalardan sonra tamam evlenmiyorum lanet olsun dedirtmeyi başarmıştır bana. Kulağa gaddar bir anne geliyor ana ilginçtir sonradan haklı çıktı. Bahsettiğim bayanın bana bir sürü yalanını öğrendim sonra. Tüm konuşmaları beni kendisine bağlayıp onunla evlenmem içinmiş. Aşk vs yokmuş. Bazen anne sözü dinlenmeli mi diyorum.

Neyse benim meseleye olan bakışım şöyle. Mesleğe geç atılmam nedeni ile bu yaşa kadar bekar kaldım. Babam iyi bir şirket sahibi olsa muhtemelen şimdiye çocuklarım vardı. Yukarıda anlattığım olayda görüldüğü gibi bu yaşıma rağmen bazı şeyleri göremediğime göre gençken yanlış tercihler yapmam da muhtemeldi. Yanı bu yaşıma kadar bir sürü çocuklu birkaç kere boşanmış bir dul erkek olma ihtimalim de vardı.

Bu ihtimal söz konusu iken aynı durumda olan bir bayana Yok bu evlenmiş. Bu bana gelmez gibi bir gözle bakamıyorum. Karşımdaki nefes alıp veren bir düşünce dünyası olan bir canlıya ekranı çizikli ikinci el telefon gözü ile bakamam.

Toplumun dul bayana bakışından ben de çok çekiniyorum. istisnasız hemen her statüdeki insanların kahir ekseriyeti duş bayanlara kolay sevişilebilecek sevgili gözü ile bakıyor. iğrenç belki ama saf bir realite.

Boşanmış biri ile evlenmedim ama evlenirsem ev içinde oluşabilecek sorunlar da ürkütüyor beni. Çünkü öyle ya da böyle karşındaki kişi başarısız da olsa bir evlilik geleneği ile geliyor sana. Evliliğin boyunca zihin dünyasında iyi bari bunun şu özelliği öteki gibi kötü değil veya keşke bu da eskisi gibi şöyle yapan biri olsaydı gibi düşünceler gelip gidecek. Siz fark etmeseniz de evinizde olmayan bir hayalet ile savaşacaksınız daima.

Yine beni Ütküten diğer konu. Karşındaki -cinsel manada demiyorum bunu- daha önce bir başkasına ait olma hissini yaşamış biri. Şimdi sende de aynısı olacak. Acaba kendisini sadece sana ait hissedecek mi. Bu pasajı iyi ifade edemedim biliyorum. Yanı ben onun yeganesi, yeryüzündeki tüm canlılar içinde en değerlisi olabilecek miyim. Yoksa her an bu da hata yaparsa bundan da boşanırım gibi ucuz bir “cici olduğun sürece sevileceksin” kavramı ile mi karşı karşıya olacağım.

Olaya sosyolojik açıdan baktığımda boşanmış bir bayan için hayat çok çetrefilli. Böyle biri ile herkes ciddi bir ilişki hayalleri kuramıyor. Hal böyleyken benim bekar biri ile evlenmem haksızlık gibi. iyi bir insan için en iyi kişi olma ihtimali varken zaten bolca adayı olan bir bekarı almak çok mantıksız. Evliliğe idealist bakmak mı oluyor bu bilmiyorum.

Şu anki durumum ne peki. Ben yine ama bu kez çocuğu olmayan bir dul ile konuşuyorum. Annem yine beni boğacak. Ama bu elimde olan bir şey değil. Annemle kafa yapılarımız çok farklı. Yine itiraz edecek. Ve ilki gibi haklı çıkacak diye de korkmuyor değilim. Aynısı olursa bakış açım değişecek gibi çünkü. Dul birinin tek amacı sevgisiz ideal kocayı kapmak olmamalı. Hepsi öyle değildir diye umuyorum.

Son söz. Siz de benimle benzer olaylar yaşıyorsanız öncelikle süreç boyunca kolaylıklar diliyorum. Özellikle erkek tarafı için anneniz bu işin olmaması için elinden geleni yapacak. Yapsın ben direnirim demesi de kolay. Fikirler beyin mikropları gibidir. Zamanla azar azar alırsınız ve düşünceleriniz içinde kuluçkaya yatarlar. Ve süreç boyunca ister istemez sizi değiştirmeye başlarlar. Buna direnmek için teorim şu. Çiftin arasında devasa uyum ve aşk olması sonucu değiştirebilir. Yanı belki. ihtimal var.

Allah yardımcımız olsun.