bugün
- 15 temmuz da hz muhammed istanbul daydı10
- ekrem imamoğlu'nun bir sevgilisi olduğu iddiası36
- 6 mayıs 2025 inter barcelona maçı13
- psikiyatri servisinde tanışılan kız16
- 5 milyonluk israili yenemeyen araplar9
- ramadan fahriden17
- sırrı süreyya önder30
- chplilerin zihninin yıkanmış olması13
- akp denince akla gelen şeyler8
- savaş kapıdayken ülkeyi kızıştıran özel9
- latife makbule veya zübeyde isminin azlığı10
- ali koç12
- iyi insan olmanın hiçbir işe yaramaması22
- chplilerin din düşmanlığı14
- bir ak partili 100 chpliye bedeldir10
- ekrem imamoğlu'nun hain olması16
- recep tayyip erdoğan8
- ekrem imamoğlu ile kafayı bozan ak partililer20
- yeni akit'in yılın haber sitesi seçilmesi10
- türkler ve araplar aynı ırktandır9
- sadece reis de liderlik vasfı olmaması8
- dördüncü murad9
- v a m p i r o v9
- true nun çaylak olması14
- batının türkiye hayranlığı12
- şeriatçı olduğunu kimseye söyleyemeyenler23
- erdoğanın 300 milyar dolar serveti olması13
- chp liler neden ingiliz düşmanı değil46
- aşık olmanın avantajları14
- üstad kadir mısıroğlu14
- arda güler12
- tayyip erdoğan ın artık kabak tadı vermesi10
- chp nin olmazsa olmazı9
- evli erkek9
- evli erkeklerle ilişkiye giren kadınlar8
- fotokopici bi erkek9
- osmanlı yı yeniden kuracağız21
- yazarların sahip olmak istedikleri süper güçler11
- bir evlilik ne zaman bitmeli10
- uyudun mu yazan kız15
- hıdırellez9
- iyi geceler9
- depresyondan kurtulamamak10
- 4 mayıs 2025 fenerbahçe beşiktaş maçı38
- silivri'deki yapraklar alkışlıyor mu15
- şeytan13
- bir sonra ki halife kim olacak14
- hırsız vaaaaaaaaaar12
- hiçbir bant o yolsuzluk dosyasını kapatamaz13
- özgür özel'e atılan osmanlı tokadı16


entry'ler (1)
Bu soruya yaşadıklarıyla bir şeyler yazmak istiyorum. Öncelikle 28 yaşındayım devlet memuruyum ve çirkin sayılmam.
Yaklaşık 1 yıl önce iki çocuğu olan eşini kaybetmiş biri ile birkaç ay görüşmüştüm. Durumu anneme anlattığımda kıyamet koptu tabi. Vay efendim sen nasıl yaparsın. Yarın çocuklar büyüyünce seni baba görmez seni üzer. Yok kadın sorunlar çıkarır. Elalem ne der. Aslan gibi çocuk muşum. Ne işin varmış dul çocuklu bayanla.
Birkaç ay tartışmalardan sonra tamam evlenmiyorum lanet olsun dedirtmeyi başarmıştır bana. Kulağa gaddar bir anne geliyor ana ilginçtir sonradan haklı çıktı. Bahsettiğim bayanın bana bir sürü yalanını öğrendim sonra. Tüm konuşmaları beni kendisine bağlayıp onunla evlenmem içinmiş. Aşk vs yokmuş. Bazen anne sözü dinlenmeli mi diyorum.
Neyse benim meseleye olan bakışım şöyle. Mesleğe geç atılmam nedeni ile bu yaşa kadar bekar kaldım. Babam iyi bir şirket sahibi olsa muhtemelen şimdiye çocuklarım vardı. Yukarıda anlattığım olayda görüldüğü gibi bu yaşıma rağmen bazı şeyleri göremediğime göre gençken yanlış tercihler yapmam da muhtemeldi. Yanı bu yaşıma kadar bir sürü çocuklu birkaç kere boşanmış bir dul erkek olma ihtimalim de vardı.
Bu ihtimal söz konusu iken aynı durumda olan bir bayana Yok bu evlenmiş. Bu bana gelmez gibi bir gözle bakamıyorum. Karşımdaki nefes alıp veren bir düşünce dünyası olan bir canlıya ekranı çizikli ikinci el telefon gözü ile bakamam.
Toplumun dul bayana bakışından ben de çok çekiniyorum. istisnasız hemen her statüdeki insanların kahir ekseriyeti duş bayanlara kolay sevişilebilecek sevgili gözü ile bakıyor. iğrenç belki ama saf bir realite.
Boşanmış biri ile evlenmedim ama evlenirsem ev içinde oluşabilecek sorunlar da ürkütüyor beni. Çünkü öyle ya da böyle karşındaki kişi başarısız da olsa bir evlilik geleneği ile geliyor sana. Evliliğin boyunca zihin dünyasında iyi bari bunun şu özelliği öteki gibi kötü değil veya keşke bu da eskisi gibi şöyle yapan biri olsaydı gibi düşünceler gelip gidecek. Siz fark etmeseniz de evinizde olmayan bir hayalet ile savaşacaksınız daima.
Yine beni Ütküten diğer konu. Karşındaki -cinsel manada demiyorum bunu- daha önce bir başkasına ait olma hissini yaşamış biri. Şimdi sende de aynısı olacak. Acaba kendisini sadece sana ait hissedecek mi. Bu pasajı iyi ifade edemedim biliyorum. Yanı ben onun yeganesi, yeryüzündeki tüm canlılar içinde en değerlisi olabilecek miyim. Yoksa her an bu da hata yaparsa bundan da boşanırım gibi ucuz bir “cici olduğun sürece sevileceksin” kavramı ile mi karşı karşıya olacağım.
Olaya sosyolojik açıdan baktığımda boşanmış bir bayan için hayat çok çetrefilli. Böyle biri ile herkes ciddi bir ilişki hayalleri kuramıyor. Hal böyleyken benim bekar biri ile evlenmem haksızlık gibi. iyi bir insan için en iyi kişi olma ihtimali varken zaten bolca adayı olan bir bekarı almak çok mantıksız. Evliliğe idealist bakmak mı oluyor bu bilmiyorum.
Şu anki durumum ne peki. Ben yine ama bu kez çocuğu olmayan bir dul ile konuşuyorum. Annem yine beni boğacak. Ama bu elimde olan bir şey değil. Annemle kafa yapılarımız çok farklı. Yine itiraz edecek. Ve ilki gibi haklı çıkacak diye de korkmuyor değilim. Aynısı olursa bakış açım değişecek gibi çünkü. Dul birinin tek amacı sevgisiz ideal kocayı kapmak olmamalı. Hepsi öyle değildir diye umuyorum.
Son söz. Siz de benimle benzer olaylar yaşıyorsanız öncelikle süreç boyunca kolaylıklar diliyorum. Özellikle erkek tarafı için anneniz bu işin olmaması için elinden geleni yapacak. Yapsın ben direnirim demesi de kolay. Fikirler beyin mikropları gibidir. Zamanla azar azar alırsınız ve düşünceleriniz içinde kuluçkaya yatarlar. Ve süreç boyunca ister istemez sizi değiştirmeye başlarlar. Buna direnmek için teorim şu. Çiftin arasında devasa uyum ve aşk olması sonucu değiştirebilir. Yanı belki. ihtimal var.
Allah yardımcımız olsun.
Yaklaşık 1 yıl önce iki çocuğu olan eşini kaybetmiş biri ile birkaç ay görüşmüştüm. Durumu anneme anlattığımda kıyamet koptu tabi. Vay efendim sen nasıl yaparsın. Yarın çocuklar büyüyünce seni baba görmez seni üzer. Yok kadın sorunlar çıkarır. Elalem ne der. Aslan gibi çocuk muşum. Ne işin varmış dul çocuklu bayanla.
Birkaç ay tartışmalardan sonra tamam evlenmiyorum lanet olsun dedirtmeyi başarmıştır bana. Kulağa gaddar bir anne geliyor ana ilginçtir sonradan haklı çıktı. Bahsettiğim bayanın bana bir sürü yalanını öğrendim sonra. Tüm konuşmaları beni kendisine bağlayıp onunla evlenmem içinmiş. Aşk vs yokmuş. Bazen anne sözü dinlenmeli mi diyorum.
Neyse benim meseleye olan bakışım şöyle. Mesleğe geç atılmam nedeni ile bu yaşa kadar bekar kaldım. Babam iyi bir şirket sahibi olsa muhtemelen şimdiye çocuklarım vardı. Yukarıda anlattığım olayda görüldüğü gibi bu yaşıma rağmen bazı şeyleri göremediğime göre gençken yanlış tercihler yapmam da muhtemeldi. Yanı bu yaşıma kadar bir sürü çocuklu birkaç kere boşanmış bir dul erkek olma ihtimalim de vardı.
Bu ihtimal söz konusu iken aynı durumda olan bir bayana Yok bu evlenmiş. Bu bana gelmez gibi bir gözle bakamıyorum. Karşımdaki nefes alıp veren bir düşünce dünyası olan bir canlıya ekranı çizikli ikinci el telefon gözü ile bakamam.
Toplumun dul bayana bakışından ben de çok çekiniyorum. istisnasız hemen her statüdeki insanların kahir ekseriyeti duş bayanlara kolay sevişilebilecek sevgili gözü ile bakıyor. iğrenç belki ama saf bir realite.
Boşanmış biri ile evlenmedim ama evlenirsem ev içinde oluşabilecek sorunlar da ürkütüyor beni. Çünkü öyle ya da böyle karşındaki kişi başarısız da olsa bir evlilik geleneği ile geliyor sana. Evliliğin boyunca zihin dünyasında iyi bari bunun şu özelliği öteki gibi kötü değil veya keşke bu da eskisi gibi şöyle yapan biri olsaydı gibi düşünceler gelip gidecek. Siz fark etmeseniz de evinizde olmayan bir hayalet ile savaşacaksınız daima.
Yine beni Ütküten diğer konu. Karşındaki -cinsel manada demiyorum bunu- daha önce bir başkasına ait olma hissini yaşamış biri. Şimdi sende de aynısı olacak. Acaba kendisini sadece sana ait hissedecek mi. Bu pasajı iyi ifade edemedim biliyorum. Yanı ben onun yeganesi, yeryüzündeki tüm canlılar içinde en değerlisi olabilecek miyim. Yoksa her an bu da hata yaparsa bundan da boşanırım gibi ucuz bir “cici olduğun sürece sevileceksin” kavramı ile mi karşı karşıya olacağım.
Olaya sosyolojik açıdan baktığımda boşanmış bir bayan için hayat çok çetrefilli. Böyle biri ile herkes ciddi bir ilişki hayalleri kuramıyor. Hal böyleyken benim bekar biri ile evlenmem haksızlık gibi. iyi bir insan için en iyi kişi olma ihtimali varken zaten bolca adayı olan bir bekarı almak çok mantıksız. Evliliğe idealist bakmak mı oluyor bu bilmiyorum.
Şu anki durumum ne peki. Ben yine ama bu kez çocuğu olmayan bir dul ile konuşuyorum. Annem yine beni boğacak. Ama bu elimde olan bir şey değil. Annemle kafa yapılarımız çok farklı. Yine itiraz edecek. Ve ilki gibi haklı çıkacak diye de korkmuyor değilim. Aynısı olursa bakış açım değişecek gibi çünkü. Dul birinin tek amacı sevgisiz ideal kocayı kapmak olmamalı. Hepsi öyle değildir diye umuyorum.
Son söz. Siz de benimle benzer olaylar yaşıyorsanız öncelikle süreç boyunca kolaylıklar diliyorum. Özellikle erkek tarafı için anneniz bu işin olmaması için elinden geleni yapacak. Yapsın ben direnirim demesi de kolay. Fikirler beyin mikropları gibidir. Zamanla azar azar alırsınız ve düşünceleriniz içinde kuluçkaya yatarlar. Ve süreç boyunca ister istemez sizi değiştirmeye başlarlar. Buna direnmek için teorim şu. Çiftin arasında devasa uyum ve aşk olması sonucu değiştirebilir. Yanı belki. ihtimal var.
Allah yardımcımız olsun.