bugün

her şenliklerden evvel üniversiteli insanların bir yolunu bulmak için yırtınıp durduğu mevzudur.

bazıları bunu başarır.

(bkz: pet şişe votka) artık jandarma abiler yemiyor.
bazıları içerek gider. (bkz: görükle de yaşayanlar)

bazıları da her sene hayalini kurar.
arabasında kasa kasa ucuz şarapla üniversiteye gelen girişimci öğrencileri ortaya çıkarmıştır.
üzerine yeterince düşünülürse mutlaka gerçekleştirilecek, şenlik kelimesinin hakkının verilmesi sonucunu doğuracak düşüncedir.
uludağ üniversitesi 1998 bahar şenliklerinde, sırt çantasında 6 şişe güzel marmara sokarak pratiğe döktüğümüz düşünce. bulutsuzluk konserinde tirbuşon vazifesi gören arkadaşın dişleriyle tıpaları çıkarması sonucu dört kişi tarafından afiyetle paylaşılmıştır.
burda önemli olan şişelerin konserin başlayıp safların sıklaştığı dakikalarda çantadan, zuladan çıkarılmasıdır. jandarma dediğinin de 100 metreden g-3'le alnının çatından vuracak hali yoktur nasıl olsa. 1,5 şişe şarap da o gazla yarım saatte biter neticede.

(bkz: sokunuz sokturunuz)*
örneğin akdeniz üniversitesinin bu seneki sponsoru efes pilsen'di. açık bira 3, kapalı 4, vodka 5 tl'ydi. yani yönetim zaten sokmuştu. niye bahar şenliğinde alkol olamayacağını anlamadım. demek ki her üniversite kabul etmiyor.
sokmaya gerek yoktur zaten vardir ya da oluyordu bir zamanlar.
(bkz: ege üniversitesi)