bugün

"Zamansız", bir çabadır. Ve zamansız bir çabadır belki, hesap edememişizdir yani çoğu şeyi; biraz erken, ama fazlaca da geç başlamış olabiliriz sanki konuşmaya. Ortaçgil'in dediği gibi: "Hiçbir neden yokken, ya da biz bilmezken tepemiz atmış ve konuşmuşuzdur. Onca neden varken ve tam sırası gelmişken, hiçbir şey yapmamış, susmuşuzdur." Zamansızlık, malum göreliliğinden sebep asgari kertede meşru geldi bize; napak panpa, ölek mi? Mevcut dergiler kötü, yenisiyle gelelim falan da demiyoruz biz, desek de dillendirmiyoruz çok; ne de 'dergi çöplüğü' denilen soyutluğun kokusu bulandırır midemizi, 'çöplük', burjuvanın bilmediği. Tek sayılık dergiler/çabalar yığılsın üst üste, baş koyup uyumalı üzerinde, şiirden kime zarar gelmiş ki? Hoş, belki tam da budur şu an şiirin büyük eksiği; ama bu küstahlığı ehillerine bırakmalı.

Fanzin öldüyse cenazesine geliriz, yeraltı ayağa düştüyse onun da canı sağolsun, biz ayakları daha çok severiz; başa geçecekler diye korkan oligarşiye karşı biz ayaktakımının yanında durmak isteriz. Duranımız da vardır, durmayanımızla da başka mezeyle içeriz. Huzuru kaçan bulmuş bir yol, kuşa uçmayı mı öğreteceğiz?

Böyleyken böyle, düştük bir alamete, kıyamet köpeğimiz olsun; büyük Bukowski söylemiş ya: "En azından denedik.."
Dergiye katkı sunanlar; E.M.Cioran, Ulus Baker, Ferhat asniya, Gürkan Gür, Münever Sarıoğlu, Mazlum X, Deniz Cansever, Batur Üpçin, Kerim Akbaş, Cemil Atik, Sewal Kurukafa, Okan Yılmaz ,Eyüp Fazlı Koştan, l.Barbara Abian ve Saba Okur.
Ankara'da, Mayıs 2012 tarihi itibariyle Eyüp Fazlı Koştan ve Baran Öztürk'ün çıkarttığı dergi&fanzin karışımı okunulası bir dergidir.
Temmuz ayının ilk haftalarında ikinci sayısını yayımlamıştır. ikinci sayıya bir açıklamada;

"Zamansız Dergisi’nin ikinci Sayısı Yüz Görümlüğüne Çıktı!
Ne oluyor buralarda kimseler bilmiyor. Biraz kendimize döndük gibi… “Kim la bu lavuklar” kıvamındaki sorulara cevap olur mu, bilinmez fakat; üçlemeler yapmaya çalıştık. Hatta bir arkadaşımız üçlerken kolera oldu. iki nokta koyup üzerimize dans etmeye başladık. Hem de koleralı. Angara’dan herkese biraz gri gönderiyoruz. Bizi sevmeyin. Eyvallah."