yazarların lisedeki ilk günü

Keşke hergün böyle olsa dedirtir insana.
Hoca gelir kendini tanıt der, yemekhanede yeni kayıtlar için güzel yemek, gıcır gıcır kitaplar ve daha nicesi amavelakin sonraki gün matematikçi haydar girer sokar sana kümeleri ve bağırır bu da mı gol değil? Diye

Stres içinde gittim okula sonra sınıfa girdik biraz yabancılığımızı giderdikten sonra alıştım sınıfa ve o okulda çok güzel günlerim geçti.

üst not: içimi dökmek içindi,

bakmadan eksilemek serbesttir.

saf gibi ilk gün son dakka vardım okula.

son sınıflar bize bakıp bakıp gülüyo falan.

sonradan fark ettim, bana gülüyolarmış.

ozmanlar boy bir 60, şimdiki sakal falan da yok.

ana sınıfı öğrencisi gibi hissetmiştim kendimi.

sınıf seçiyoruz,

ben iki tane çekmiştim iyi hatırlıyorum.

arkadakini aldım, c yazıyodu.

o an camdan biri çıktı, lise 4tü galiba,

aranızda sevgilisi olan var mı diye bağırmıştı.

hjdhdhd

neyse, tanışma faslı cart curt.

yanına oturduğum kişi okula birinci girenmiş.

ben 8dim yanlış hatırlamıyosam.

bi buçuk saatte bi yeni hoca,

sınıf tekrar kendini tanıtıyor falan.

en sevdiğim hocam ingilizce hocamdı.

umarım bu yazımı görmez.

her derse 'kalkmayın kalkmayın' diyerek girdi.

her ders kahkaha atardık.

vay anasını be duygulandım.

durun ağlayıp gelcem.

zaman geçtikçe argoya da başlamıştı,

biz erkekler olarak bundan baya memnunduk.

bi şeyi anlamadık mı 'durun,

siz o oturmaya yarayan yumuşak yerinizle anlıyonuz' derdi.

ahahahjsjsjs ulan.

o anki mimikleri falan aklıma geldikçe gülerim.

başlık ilk gün demiş,

accık yaydım ama sorun olmaz umarım.

Sınıfı zor buldum. içeri baktım teyze gibi kızlar var. Dedim bunlar son sınıftır. Meğer çabuk olgunlaşıyorlarmış.

Okul uzaktı mal gibi trafiği hesaba katmadığım için geç kalmıştım. Gerçi hoca neyim de yoktu. Sınıfa girdim herkes tip tip bana bakıyordu. Boş boş bu hoca sıkıntılı muhabbeti yaptık bebelerle.

Hayatımın en kötü günlerinden biriydi!

6 yıl geçti be üzerinden fazla net olmasada hatırladıklarım:
- neredeyse herkesin benden uzun olması.
-Acayip acayip tiplerin olması.
-Can sıkıntısından patlamam.
-Daha ilk günden bitse de gitsek moduna bağlamıştım.

amele gibi dolaşıyorduk ortalıkta çok iyi hatırlıyorum.

liselilere verilmiş anılarını paylaşma imkanıdır. on sene geçmiş üzerinden valla ben hatırlamıyorum bile.

Daha Okulun kapısından girerken üni planları kuran biri olarak salak bi iç ses tonuyla "bekle beni Eskişehir az kaldı" demiştim. Bok az kaldı bok. Yanlışlıkla o kadar çok çalışmışım ki puanım nereyi tutuyorsa oraya gidicem diye diye istanbul'u kazandım.

işte sen bekle be Eskişehir, belki birgün gezmeye gelirim artıkzdmfm.

sınıf 70 küsür kişi olunca aynı sırayı 4 kişi paylaştığımız gündür.

Sınıfta zorla şarkı söylettirmişlerdi sonra diğer sınıftakiler de gelince hocalar kavga var sanıp benle beraber 5 kişiyi disipline göndermişlerdi. Hayır o kadar mı kötü ses var yav. Madem öyle neden bu işten para kazanıyorum..
(bkz: ego kastım evet)
(bkz: ceza almadım şükür ki)
(bkz: o manyak lisede son senem)

Sınıfta birer adet mal gibi dikkat çekmeye çalışan ben ve dikilmiş kumral saçlarım var idi.
işte ergen kafası kalp yaralısı.

Ortaokulu da aynı okulda okuduğum için çok da fazla bir problem olmamıştır. Her şeye rağmen sanki güzeldi be. Bir de Lise 1 değil ama lise 2'nin ilk gününü hiç unutmam ya da ilk haftası 11 Eylül'e denk gelmişti. Bayağı ürkmüştük tabi olanlardan.