yazarların acınası durumda olduğunu anladığı anlar

Sizi bilmem ama şuan benim bulunduğum durumdur.
Özet olarak aşık olmak benim neyime lan dediğiniz andır aynaya baktığınızda. Hani o güzel tişörtlerinizi ütülediğiniz, pantolonunuzu ayakkabınızı falan incik incik neredeyse takıntı derecesinde incelediğiniz ve sonrasında saçlarınıza artislik bir şekil verdiğiniz anlar var ya. Aynaya baktığınızda ulan Allah neler yaratıyor dediğiniz anlar falan. işte onlar sizi bir diğerinden ayıran bir ölçüt değilmiş. Daha iyisini söyleyeyim mi? Eğer pahalı bir arabanız yoksa, akıllı telefonunuzdan geri zekalı pozlar çekip daha geri zekalıca mecralarda paylaşmıyorsanız, cüzdanınızda kalan paralar ağırlık yapıyorsa, çokluğundan değil ama bozuk para olduğundan. O karizmatik, cool çocuk ayaklarının içini para ve mevki ile doldurmuyor sanız. Sadece bakımlı bir hıyar oluyorsunuz insanların gözünde. Gelip de kimse size sizin kalbinizde dört mevsim çiçekler açtığı için aşık olmuyor. Öyle göt gibi kalıyorsunuz sevdiğiniz kadın kırk beş bin liralık arabanın kapısını açıp içine bindiğinde ve de hatta şoför mahalinde oturan dangalağı öptüğünde. Size giderken sana anlatamayacağım şeyler var sorma lütfen dediyse hele. Daha bir koyuyor geceler, sırf gece olduğu için gecelerden nefret falan ediyorsunuz. Bilin istedim.