bugün

bir sonraki tuvalet kullanımından daha fazla verim alabilmek için, 6-8 saat süre boyunca tuvaleti kullanıma kapatmaktır.

dışarıda sıçma adeti olmayan birisiyimdir. evden uzakta kalınca da kalın bağırsağı bir hayli zorluyorsun haliyle. 4 5 yaşında piç değilsin ki pata küte sıçasın donlara. konser için arkadaşlara gitmiştim. evden çıkarken de tuvaleti yapmayarak atom bombasının temellerini atmıştım. konserde millet zıplarken, ben tüm ağırlığımı konuşturup, götümün üstünde oturup baskılamak zorunda kalmıştım. ağırlığım aklımda değildi, götümdeydi. arkadaş "lan oğlum gelsene" diye beni coşturmaya çalışıyor, götüm "otur oturduğun yerde adamı hasta etme" triplerine giriyordu. o gece arkadaşlarda kaldım, uykunun etkisiyle sıçmak kafamdan çıkmıştı. götüm az da olsa rahattı.

otobüsle eve dönüyordum, birden midenin alt kısmı harekete geçmiş tüm var gücüyle orayı yırtıp çıkmak istiyordu. fakat, spor yaparken geliştirdiğim göt kaslarının avantajını kullanarak tutuyordum onu, "gitme, bırakma beni yiğidim" diye naralar atıyordum ona. anlamıyordu, anlamıyordu halimi. lanet olası antuan. ismi antuan'dı. tüm kas gücümü göte yüklediğimden yürüyemiyordum, otobüsten inince taksiye binmek zorunda kalmıştım. bir literatür peşindeydim. bir literatür için, herkesin ortasında kütür kütür sıçıp rezil olmamak için 7.5 lira bayılmıştım. eve vardığımda, kapıyı yumrukluyor "açın kapıyı" diye çığırıyordum. tüm apartman duymuştu bunu. esas apartmanın ayaklanması, tek hava gideri olan güzide binamızın, ben tuvalete girince olacaktı.

tuvalete girdikten 30 35 dakika geçtikten sonra;

+lan yaşıyon mu?
-yaşıyorum da, kapıyı açmadan nasıl dışarı çıkarım onu düşünüyorum.
+o niye?
-anlarsın..

anladı. kapıyı açmamla yüzüme kapatması bir oldu. abim "bekle sakın açma" dedi. korkuyordum. "3 dediğimde fırla" sesi duyuldu. "1..2..3.." kapıyı açtığım gibi makatıma doğru bir püskürme hissettim. abim elinde oda parfümü ile, savaş açmıştı. o da korkuyordu. kapıyı tekrar kapattığımızda, seferberlik ilan edilmesi kararı aldık.

"tuvaletin kapısı 8 saat açılmayacak, otuz sıçarsa kapıya uyarı asılacak" kararı alınmıştı yuvarlak masada. her tuvalet sonrası 6-8 saat nadasa bırakmak zorunda kalıyorduk. her nadas, bir sonraki kullanımda yüksek verim sağlıyor artık.