bugün

canavar olan sektördür. çalışanıda, izleyenide yutar bırakır bu sektör.

son zamanlarda sinema sektörünün yanında boku çıkmıştır. e yani, en azından türkiye'de böyle. adam akıllı izlenecek birşey mi kaldı allah aşkına? ama izliyorlar, evet bende inanamıyorum, ama bu zamanda televizyon hala izleyenler var. ciddi ciddi bir sohbet ortamı yaratmaya çalışıyorum şu an. mesela şimdi bacak bacak üstüne attım. samimi olalım, rahat olalım. televizyon sektörünün amına koydular.

herşey dizi sürelerinin uzamasıyla başladı. yahu bir haftada bir dizi değil, bir film yapıyorlar. tabii adamlarda yaratıcılık kalmaz. şafak sezer'e her ay başka filmde oynuyor diye laf atıyoruz, ama bu daha kötü. her hafta film yapıyorlar adamlar. şu sıralar boku çıkmış bir diziden bahsetmek istiyorum. evet, çocuklar duymasın. nasıda bildin hemen. yahu bu dizi şimdi komedi mi, dram mı, belgesel mi? bir karar verin da! mint yapımın bütün dizilerinde olan bir saçmalık bu. rezillik! ulan adamların sıçtığı an dışında her boku bize izletiyorlar. kapı çalıyo, haluk ''emineee'' diye bağırıyo, emine penguen gibi yürüyerek kapıyı açıyo, gelen misafirlerde mübarek, dizi çekmiyorlarda bir eve gizli kamera koymuşlar. selamlaşma faslını bile izletiyorlar bize. eve her gelenle ayrı ayrı selamlaşıyorlar bide allah'sızlar! ama birol güven'de haklı, 90 dk'ya ne koyacan bir haftada. dizinin 60 dk.sını kırp, izlenecek yer geri kalan 30 dk.dır. çünkü abi, zaten 60 dk. elamlaşmayla, çay içmeyle, yürümeyle, havucun şarkısıyla, eğitici bilgiler vermek gibi saçma işlerle geçiyo. yani izlemesen hiç bir zararın olmaz. eğlendirmezde insanı üstüne üstlük.

bir diğer saçma dizi ise bitmiş olan (oy allah'ım iyiki bitti) adanalı. bu dizide selamlaşma sahnesi yok, eyvallah. ama bundada bakışma sahnesi var. ulan dizinin yarısı bakışmayla geçiyo. oktay kaynarca bıyığını filan okşuyo, tam o sırada zoom yapıyorlar. dizide izlenebilecek tek yerler ise abartılmamış çatışma sahneleriyle 'bebişim' esprisi olan yerlerdi. başka bir numara yok. çatışma dedim de;

arka sokaklar zaten bir alem. tamam eyvallah, eskiden güzeldi, ama iyice bozdu aga. akasya durağının polisli versiyonu oldu çıktı. nerde bir olay var ''biz zaten şu an oraya yakınız''. bunu sözlük'de ki diğer yazarlar dahi fark etmiş. demek tek ben değilmişim bu ayrıntıları gözeten. hüsnü'nün evi zaten tımarhane gibi. ulan böyle ailem olsun, önce suat denen karıyı, sonra diğerlerini asarım. cidden saçmaladılar artık.

fatmagül, aşk-ı memnu filan onlara hiç değinmiyorum zaten. kanal d televizyon sektöründen türk aile yapısının amına koydu. atv ise kendi tarzıyla zaten televizyonun amına koydu. yabancılar götleriyle güler lan bize.

birde acun abimiz var. son zamanlarda aref sağolsun ses getiren ''yetenek sizsiniz'' var. son yetenek sizsinizi izlemedim. arada internetten ilginç olan numaralara bakıyorum. onun dışında zaten ipini koparan çıkıyo sahneye. geçen sene mi ondan önce ki sene mi bilmiyorum, yetenek sizsiniz ilk çıktığında, bir arkadaş bir şarkı söyledi abi, deryalara daldım. istanbulun üstünde uçtum. bu adama evet demezlerse, kime diyecekler aga? 3 hayırla yolladılar adamı. dedim, demekki daha iyileri çıkacak şimdi. çıka çıka 3 tane göbekli adam çıktı. dans edeceklermiş, danslarının adıda ayak bastı mı, el bastı mı ne? çakma kolbastı yani. adamlar ellerine iki kaşık almış abi, birbirine vuyolar. bunu yaparkende hafif hafif dönüyolar. bunu felçli dedeme ver, o da yapar yani, ban ver, ben de yaparım. aha deniyorum şimdi... yaptım, sen görmedin ama yaptım abi. bu sıkıcı gösteri bitince tekrar diye bağırdı kodumun üniversitelileri. bu sıkıcı gösteriyi tekrar yaptıktan sonra 3 evetle yolladılar adamları. ben de dedim abi, ''bir daha bu showu izleyen!!!''. gerçi şimdi nihat doğan, bülent eroy, burhan altıntop taklidi yapan bir adam varmış. bir internetten onu izledim, birde aref'i. adam avm filan yok edecekmiş. neyse, inanmadım zaten...

'var mısın yok musun' zaten bizi delirtiyodu. ulan yarım saatte bir kutu açamadın mı? yok çocukken başıma bu olay geldi, yok çocukken bisikletin kolu girdi, yok çocukken annem bana çok şefkatliydi. ulan bunu demene gerek yok. biz seni eve gidince kızılcık sopasıyla dayak yiyosun diye bilmiyoruz zaten. otur adam akıllı kutunu açtır. sıcak soğuk, seni ne ilgilendirir. adam ne hissediyorsa hissetsin. hisle olacak iş değil bu, kısmet. sen sıranı uzattıkça kutundaki para çoğalmıyo. ulan 10 tane 500.000'le bir hafta yarışma yaptılarda sonunda şansa bala bir kişiye çıktı.

ama sinema sektörü öyle mi? 25. karesiynen, sübliminal mesajıynan o sektör bizden biri. ha çok saçma film var, ama olacak. son zamanlarda sinema sektörü türkiye'de çok gelişti. şu televizyon sektörüde düştüğü bataklıktan bir silkinse, çok güzel olacak. yahu daha doğru düzgün oyunumuz olmadığı halde, bana göre oyun sektörü bile bu sektörü geçti. captain prince, bize bir el at babacım, ezioooo anten nasıl?

peki bu saçma dizilerden sıkılan ergen gencimiz ne yapıyor? ben size söyliyim, gidiyor cnbc-e'yi açıyor, bir dr. hu mudur ho mudur nedir onu izliyo. gidiyor ''spartacus'' mudur nedir onu izliyor. gidiyo ''prison break'' izliyor. neden? çünkü izi 20 dk. kısa ve öz. her saniyesi izlenmeye değer. 90 dk gıy gıy izleyeceğine 20 dk zevk al diyor ergenimiz. adamlar haklı ama, ne diyelim. bizde yapalım kısa ve öz bir dizi, en azından komedi yapalım lan. komik hiç dizi yok lan etrafta. gençlerimiz tek ''çok güzel hareketler bunlar''ı izliyo. ulan o da komik değil artık. iyice sıçtılar. hıyarlı baba ilk çıktığında ne komikti oysa. şimdi çıkardılar havuçlu anne, cacıklı çocuk, pastırmalı abla...

daha nice saçma dizilerimiz var. hemen hemen hepsi, belkide hepsi saçma şu an. batıyoruz, git gide daha çok batıyoruz. o yüzden o kumandaya sakın dokunma. kitap oku, bilgisayar oyna, sözlükte takıl, ama o kumandaya dokunma. dokunmaki reytingleri düşsün. reytingleri düşsünki bazı şeyleri anlasınlar, bize her verilen boku yemediğimizi. ama yiyoruz (en azından ben yemiyorum, sende yemezsin dimi artık kanka?). entrimi bitirmeden önce televizyon sektörüne son bir söz söyleyeceğim;
''içine girdiğin küçük kaygan deliği, yeni ve büyük bir dünya mı sandın?'' *
içinde bulunmak istiyorsanız, çok yüksek hayat enerjinizin bulunması gereken sektör. canınızı hiçbir şeyin uzun süreli sıkmasına izin vermemelisiniz, aksi takdirde dayanamazsınız zaten.

ayrıca (bkz: dizi setinde çalışmak)