bugün

sanatına bakıp sanatçıyı yargılamak gibidir. bir elbiseyi yapan terziye kritiğini yapmak, fırıncının ekmeğine bakıp ona hakkını vermektir bazen.

ortaya çıkan şeyin ne derece işe yaradığı, nelere mal olduğu, kimlere faydalı olduğu da sistemin mükemmeliyetini belirlemede önemlidir.

bir çocuğu değerlendirirken ebeveyne biçilen kıstas neyse odur aslında sorguladığımız şey.

komünizmi anlamak isteyen için komünizm rusyasına, insalarına, evlerine, binalarına, kültürüne, yaşantısına bakmak, okumak yeterlidir.

lakin bazen sistem, sanatçı ya da eseri ortaya çıkaran şahıs kendisini belli etmeksizin, kendine benzemeyen ürünler, eserler de ortaya çıkarabilir. bazen öyle şeyler yapar, çizer, anlatır ki karşındakinden bu denli eserler çıktığına şaşırır kalırız. bir şairin olmayan annesine yazdığı şiir, bir annenin olmayan oğluna yazdığı methiye gibidir bu bazen.

bir elma ağacını bize kazandırdığı elmayla değerlendirmedikten sonra o bizim için oksijen üreten basit yeşil, kahverengi tonlara sahip yer kaplayan cisim olur.

bir hayvanı ekosisteme kattığı faydaları, doğada üstlendiği sorumlulukları değerlendirmedikten sonra ne işe yarar ki.

bazen bir gül size ilham olur, bir kaktüs sizi düşündürür, bazen bir kar damlası sizi avutur, bazen olmadık şeyler sizi ağlatır da durur.

bu saydığımız eserler bütünleşmiş bir mükemmeliyetçi sistemin sonuçlarıdır.
(bkz: okunmamak)