bugün

efendim,

ailesinden ayrı bir yaşantı sürdürmeye ve baskısızlığa alışmış öğrenci evlerinde sınav dönemlerinde ve bilhassa, kişilerin kaldığı odalarda kaos süreci artarak devam etmektedir. yani sürekli daha dağınık, sürekli daha pis, sürekli daha kafa karıştırıcı değişimler gerçekleşmektedir.

orada burada atm çıktıları, alış veriş fişleri, ne idüğü belirsiz tek sayfalık ders notları ya da fotokopi parçaları, silgi artıkları, kalemler, izmaritler ortalarda dolaşır. bilgisayar çevresinde ise genellikle bir dinginlik hakimdir. buna durumunu koruma hali diyebiliriz. eşyalar pek yer değiştirmez, eski yerlerinde beklerler.

tüm bu karmaşanın arasında, çalışma masasının üzerindeki karışıklığı kenarlara sıkıştıran çalışmaya azimli öğrenci, karmaşıklığı sıkıştırarak azaltma yönteminde kendine has bir düzen kurmuştur: dersle alakalı zımbırtılar üstüste, projelerle alakalı devreler, kablolar vs. üstüste; ya da bugünkü sınavın ders notları - diğer sınavların ders notları şeklinde daha kallavi bir ayrım gerçekleştirir. her defasında çalışmadan önce boşaltılan masanın ön tarafı, çalışma sonrasında karalama kağıtları, ağzı açık - boşaltılmış kahve poşetleri, boş kahve bardakları ve araştırma amaçlı olarak açılmış kitap kalıntıları ile doldurulmadan kaldırılamaz.

ertesi günkü sınava çalışmak için, bu öğrenci, önceki sınavda yaptığı karalamaları -eğer sınav kötü geçmişse- çöpe atar. iyi geçmesi halinde ise, bu notları, bulduğu en alakasız yere biriktirmeyi tercih eder. her halükarda kaos artma eğilimi, önceki dağınıklarlal beraber daha iyi bir ivmeye ulaşır ve hiç azalmadan devam eder.

öğrenci evlerinde ise durum doğrudan bulaşıklara sirayet eder. tedbirli öğrenciler sınavlardan önce bulaşıkların temizlenmesini sağlayarak bir iki haftalık sürecin daha az sancılı geçmesini amaçlarlar. her durumda bulaşıkların sürekli birikeceği ve hatta kokma eğilimi göstereceği aşikardır.

ev yönetiminde eğer bir sistem varsa, bu sistem ciddi bozunumlara ulaşarak kendine has bir atalet ve bencillik anlayışına göre yeniden düzenlenir. bu düzen değişikliği o kadar hızlı gerçekleşir ki, üzerine konuşmak ya da eleştirmek için bir fırsatınız kalmaz.

tanrı, kendini böyle durumlarda gösteriyor olsa gerek.
özellikle vizeleri bir tarafına girmiş olan öğrencilerin "haydi arkadaşlar hırs yapalım çalışalım, kazanalım, başaralım..." sloganları atarak toplandıkları, lakin ders çalışmaktan çok okey, batak (bunun bide ihalelisi var aman tanrım),tabu tarzı oyunlar oynadıkları, birbirlerine karı kız tavlama teknikleri anlattıkları, bol bol çekirdek yiyip etrafa saçtıkları, tuvaletlerinin iğrenç, banyo lavabolarının saç kılından geçilmediği, aynaların su ve jöle pisliklerinden görünmediği, ve bütün buna benzer olaylar sonucu ev sahibi olan öğrenci arkadaşın misafirlerin yüzüne gülüp arkadan dibine kadar kaydıkları mekanlardır...
etrafa saçılmış fotokopiler, buzdolabında, kapılarda, duvarlarda not kağıtları olan evdir. sınav sonrası genelde her yerden kağıtlar falan çıkar.
açılmış bir kanepe etrafında oluşturulmuş yaşam alanıdır. bu yaşam alanında atıştırmalık yiyecekler, yanında içecek birşey, su şişesi, tv kumandası, telefonun şarj aletinin ucu, yani hayatsal ihtiyaçları o yataktan kalkmadan karşılayabilecek herşey mevcuttur.
kimilerinde kıtlık korkusu gibi şekillenen bir stoklama hastalığı meydana gelir. bu durumda odalarda kiloluk bisküviler, 10'lu kahve poşetleri (3ü bir arada), cipsler, hatta 1*4lt'lik kola istifleri görülür.

banyo alışkanlığı terk edilir ya da kısa kısa duşlar formatına çekilir. banyo havlusu sürekli kurumak için bir yerlerde kalır. giysiler önce yatağın üzerine çıkartılır, yatılacağı vakitlerde ise boş olan herhangi bir satıha, genellikle de sandalyeye aktarılır. çalışılacağı vakit ise tam tersi transferlerle işlemler gerçekleştirilir.

özellikle bu sınav döneminde evde bir çorap kirliliği görülür. okuldan eve gelen öğrenci bir hışımla çorabını çıkartarak bir yerlere atar. onun yerine ev çorabı olarak telakki ettiği kalın yün çorabını (mevsimine göre) ve terliğini ayağına geçirir.

benzer bir durum çamaşır sepetinde de yaşanır. çamaşır değişimlerinin ardından çamaşırlar ölü yığını gibi dikkatsizce sepete atıldıklarından zamanla sepetin dışına çıkmaya başlarlar. böylece baksır ve pijamalardan meydana gelmiş rengarenk bir yığın, odaların kaotik atmosferine farklı bir hava katma vazifesini üstlenirler.
ve elbette ki sınav dönemsel bir şeydir, elbette ki biter...

bir görseniz, nasıl bir enerji patlaması, nasıl bir testesteron tufanı dolaşır damarlarda, koridorlarda, kapılarda...
yerlerde, masalar üzerinde boş kahve bardakları;tuvalet temizlenmemekten kahve-sarı renge bürünmüş haldedir;oyun kartları ve ondan bundan çektirilmiş ders notları bir arada sevgi yumağı olmuştur.gariban öğrenci ya masada uyuyakalmıştır ya da yerde kıyafet yığınlarını kendine yastık yorgan yapmıştır.
tabiri caiz midir hocamsa b*k götürür vaziyettedir ev.

boş bardaklardan tutun masanın üzerindeki kokuşmuş pizza kutularına, ordan tut yerdeki çalışma kağıtlarına kadar her yer dağılmıştır. evi saran ağır bir ter-çorap kokusu vardır. örümcekler evin en müsait mekanını 1 aylığına kiralamıştır. pencereler açılmamaktan duvarla bütünleşmiş penceduvar adı altında yeni bir sentez meydana gelmiştir. duş alma olayı unutulduğundan evin bereketi kaçmıştır bir kere.