bugün

işte bu nağmelerdeki gibi bir gün beni koyuverip gitme tadında eylem.
Bak böyle yanar ayrılanlar, bak böyle kanar geride bırakılanlar lezzeti bu.

kim sevdi de gözyaşı akıtmadı, aslında o hiç sevmedi.
kim kavuşmanın sevincinin içine ya bir gün kaybedersem diyerek korkuyu eklemedi zaman zaman aslında o sadece anı yaşamayı sevdi, sevgiliyi evveli ahiriyle sevmedi.

Ayrılık nağmeleri birlikte etüd edilmemiş bir sevgili daha kuvvetle muhtemel terk edip gitme namzetidir. Bir defa aşka yanan terk-i dünya etmeden bunu kalbinden söküp atabilir mi gerçekten.

ne kadar mühim mevzular bunlar. Ama sonra güven bunalımı ve çok sevda sözcüklerinin sonunda o zaman öyle hissettim şimdi böyle hissettim oldu da bitticiliği yakışık alıyor mu ey vefasız?

Aşk sünnet edilmek gibi midir?

tamam tamam bir bakıma biraz yalan söyledim, aşk gözü kör edende kusuru yavaş yavaş sezende eksilir.

Gizem çözüldükçe insanın insanlık kaynağı eksikliklerine vakıf olmaktan geriye kalacak bu ayrılık nağmeleri bir tutkal vazifesi görür içten pazarlıkçılığı da aşka yaraşmaz.

Sürekli Aşk üstüne yazı yazanlar da iflah olmaz.