bugün

Başbakan Erdoğan ve oğlunun ses kayıtlarının ardından Türkiye üzerindeki tüm siyasi oluşumlar, bu ses kaydının üzerine gidilmesi gerektiğini ve eğer kayıtlar montajsa, yapanların en ağır şekilde cezalandırılmasının şart olduğunu belirtti. Başbakan bu konunun üzerini Tübitak'tan 24 saat içerisinde 5 kişiyi kapıya koyarak örtmeye çalışırken, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı konunun araştırılmasının gerekliliğini savunacağı yerde "Kayıtların montaj olduğunu hissettim, incelemeye gerek yok" diye bir açıklamada bulunuyor. Bilimden sorumlu olan bakanımız işi hissiyata dökmüş olmalı ki, böyle bir açıklama yapmak zorunda hissediyor kendisini. Bu açıklama, şu an Türkiyede olan saçmalıkların bir göstergesidir. Açık ve net söylüyorum bakan sıfatındaki adam bunu söyleyebiliyorsa ve buna inananlar varsa geri dönüşümsüz olarak yok edilmeli. Öte yandan,
Ses kayıtları ortaya çıktığı andan itibaren Başbakan Konyada canlı yayındaydı diye çarpıttılar ,ilk konuşma 08:02 . ikili arasındaki ikinci konuşmanın 11.17'de yapıldığı öne sürülüyor. O gün ajanslara yansıyan bilgilere göre Erdoğan Konya’ya 12.55’te iniyor. Başbakan o gün saat 13.49'da Konya'daki Şeb-i Arus konuşmasına başlıyor, bu konuşma 14.25'te son eriyor.

Aynı iddialara göre üçüncü telefon görüşmesi ise 15.39'da gerçekleşiyor. Bu konuşma Erdoğan’ın Şeb-i Arus törenindeki konuşmasının sona ermesinden 1 saat 14 dakika sonra gerçekleşmiş oluyor. Başbakan Erdoğan’ın telefon konuşmasında o gece Ankara 'da kalacağını söylemesi de “gün boyu Konya’da olmasından” yola çıkılarak, konuşmaların kurgu olduğuna kanıt olarak gösteriliyor. Ancak Başbakan Erdoğan’ın, o gece geç saatlerde Ankara’ya döndüğü bilgisi aynı gün haber portallarına yansıyor. Kayıtların kurgu olduğuna dair bir başka iddia ise Başbakan Erdoğan’ın, istanbul’da bulunan Bilal Erdoğan’a “Sümeyye yanına gelecek” demesinden yola çıkıyordu. Sosyal medyada aynı gün Sümeyye Erdoğan’ın Şeb-i Arus törenlerinde olduğunu gösteren fotoğraflar paylaşıldı, sonra fotoğrafların 2012 ye ait olduğu ortaya çıktı.

Ve bugün... Bir Amerikan şirketi tarafından yayınlanan über-astronomik kesin bilgilere göre kayıtların montaj olduğu havuz medyası tarafından iddia edilirken, atılan manşetler vücuda getirilmeye çalışılırken bir uydurma haber daha, bizzat firmanın CEOsu tarafından yalanlandı. John Marshall Media tarafından bizzat yalanlanan bu belgeler şimdi çöp oldu gitti. Haberde kaynak olarak gösterilen John Marshall Media (JMM) şirketinin Kurucusu ve CEO'su John Marshall Cheary Türkçe bir kayıt için herhangi bir görüş belirtmediklerini ifade ederek “Bu bariz sahtekarlığı yayınlayanlar kendinizden utanın.”dedi.

Ana muhalefet partilerinin liderlerinin montajlarının bizzat başbakanın emri ile ortaya çıkarılmasından şunu anlıyoruz. Erdoğan olayı çözeceği yerde daha da bulandırmaya çalışıyor. Bu çamur çorbasını olabildiğine karıştırarak bir vizyon karmaşası yaratmaya çalışıyor. Satın aldığı medya ile günübirlik yalan haberler ortaya çıkarıyor. Yani bu saçmalıklara kimin inandığı hakkında pek fikrim yok ama bir yalanın sürekli söylendiği takdirde herkesin buna inandığını da Kabataş olaylarında bizzat tecrübe ettik. Yapılmak istenen açık ve net.seçime kadar herşey daha da bulandırılacak fakat göze alınması gereken şey,bu kadar bulanık bir seçim ortamında , seçim sonrası halkın hiperreaktif tepkisi. Erdoğan asla %100 oy alamadı ve alabileceği maksimum %38in karşısındaki ezilen güruhun ne yapabileceğini hepimiz tahmin ediyoruz.
(bkz: yav he he)

her dilde, her tonda, muhalif her kesim tarafından, her yayın organı kullanılarak bu ifadeler lanse edilecektir. hedef " koyun " diyerek küçümsenen ak parti seçmenidir. bomba şudur ki bu koyunlar her cepheden açılan bu yalanlarq rağmen neden oyunu değiştirmiyor? kabul edilmelidir ki bu ifadeleri kullanırken kullanan kişiler de yalan olduğunu bilerek yazıp ifade ediyorlar belki yüksek belki daha kısık. eğer seçime 1 ay kala böyle hareketler yaparsanız sadece " komik " olursunu tonda z. bu da uyduruk ses kayıtlarının gerçekleridir..