bugün

birçok intifada direnişçisinin evlerinin çıkış kapısında yazılı olan şiir.
anımsanıldığı kadarıyla şöyledir;

şüphesiz ki sen zenginliğin ve şefahatin ülkesi değilsin, çocuklarının güldüğü mutlu olduğu yerde değilsin, şüphesiz ki sen dünyanın en güzel yeride değilsin, ama ben sevdim seni,sen ülkemsin filistin.

bir vatan sevgisinin en minimalize edilmiş şekilde anlatılışıdır, fakat bu sevginin gerçekliğe döünüştürülme etkinliğinin ortaya çıkarmış olduğu sonuçlar bakımından değerlendirildiğinde maksimalize bir tablo vardır ortada.
-insan memleketini niye sever. başka çaresi yoktur da ondan.
amma biz biliriz ki
bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir.
burayı seversen burası dünyanın en güzel yeridir.
amma dünyanın en güzel yerini sevmezsen orası dünyanın en güzel yeri değildir.

şeklinde devam eden dizeleri akla getirendir. her şeyden önce vatandır!
Müslümanlar uyuyor..Filistin ağlıyor..Dünya gülüyor..
israil bizi de yönetiyor onları da..
Ama gel gör ki bir halkı yönetemiyor.Ancak baştaki satılmışları (bkz: recep tayyip erdoğan) yönetiyor.
BAkıyor türk halkının sesi çıkmaya başladı hemen diyor kuklası rte ye.
Çık meydana de ki
-hımmm seni gidi israil kendine gel..
Halk rahatlıyor..uykusuna kaldığı yerden devam ediyor..

Biz bu kadar vurdumduymaz da olsak ;
Hala o ülke için ölenler haykırıyor..

Sen ülkemsin filistin !
sivil soykırımın feryatlarıdır bu söz. fuck isreal fuck war yazılınca biyerlerde atası belli olmayan güruh tepki gösteriyor. nedeni bilinmez? evet benim atam türkoğlu türktür. orada din kardeşlerim ölürken benim burada kahkahlar arasında boğulmam ne kadar güzel bişey değilmi? israil'e karşı olmak ırkçılık değildir. tam tersine hümanistliktir. masum siviller hayatını kaybederken ben israile sövmüşüm çokmu? bırakın bari onu rahat rahat yapabilelim.
"Şiirin naifliği bir kenara, bu işin sonu hepimiz ermeniyiz söylemine dönmesin ha ?" diye düşüneduruyorum.Söz öbeklerini sloganlaştırmakta üstümüze olmadığı düşünülürse, yine kendimizi yanıltmayacak bir şekilde bunları dilimize dolamaya başlayacağız. Öyleki bu söylemler sözlüklerden forumlardan dışarı çıkmayacak anlatılarda kalarak efsaneleşecektir. O vakit ben bu insanlara dışarı çıkıp haykırmalarını öneririm. ağıza sakız etmeden sevişe sevişe bağıra bağıra kan ter içinde devinin. gerekirse dayak yiyin ya da temiz bir dayak çekin. Ama oracıklara buracıklara yazıp, önünüzde kahve, elinizde uykusuz ile internet haberciliği kıvamında ; filistin haberini kehkehleyerek okuduğunuzla yakalanmayın.
Bir düş ol gir koynuma
Bu gurbet akşamında
Kimsin diye sormam
Nerden geldin bilirim
Ülke olup gir koynuma

dizesin deki özlemin tarifsiz adıdır bu haykırış, saçının tek teline hasret kalınası bir biçimde mırıldanan bir türküdür; sen ülkemsin filistin...

Var mı olmaz uğrunda
Ülke varsa sonunda
Gecenin bir yarısında
Çiğdem olup tüt burnuma
Ülke olup gir koynuma

ansız ve mekansız zamanlarda bile varlığı için peşine düşülendir, peşine düşüleni yakalamak mesele değildir,aslolan peşine düşme yürekliliğidir diyenlerin manifestosudur sen ülkemsin filistin...

Yok olmanın hududunda
Var olmanın umusuyla
Sarı harman tozuyla
Toprağın kokusuyla
Ülke olup gir koynuma

herşeye rağmen teninin kokusu hala anımsanılan özgürlüğü elinden alınmış o özgür ülkeye duyulan aşktır, beklenen yare çalınan ıslıktır sen ülkemsin filistin...