bugün

hepimizin bildiği üzre üniversiteye yeni başlayanlarda bir kısa film aşkı depreşir. çoğunluğu uyanıp yataktan doğrulan adam klişe sahnesiyle başlayan bu filmlerin de en nihayetinde bir yapılış hikayesi vardır. birbirine çok benzer bu hikayeler. işte bugünkü konumuz da bu hikayelerin başları, tam olarak film çekme fikrinin ortaya atılış günleri.

genellikle kamerası olan ve üç dört kısa film izleyip heveslenmiş bir arkadaştır fikri ortaya atan. çevresinde de çok yakından tanıyıp ortamcı diye tabir ettiğimiz birtakım zevat.

- olm film çekelim lan, aklımda çok iyi bir konu var. böyle pulp fiction gibin bişey.
+ çekelim abi. olur.
# harbiden yaa çekelim.
$ çekelim abiiieee. ($ la simgelediğim bu kişi üniversitede görmeye alıştığımız delikanlı kız modeli. belirtmeden geçemedim)

oğlan o gazı alınca akşam senaryo yazmaya başlar, lakin tıkanır. zira öyle sandığı gibi kolay bişey değildir en kötü senaryoyu yazmak bile. beri yandan o gün gaz verenlerden ses seda çıkmaz. soran, merak eden filan...

bir hafta sonra oğlan dayanamayıp konuyu tekrar açar. elemanlar (özellikle $ kişisi) yeniden ilk günkü ifadelerine bürünür, heyecanlanırlar. katkıları olması gerektiğini de anlamışlardır öte yandan. bir işe yaramayacağının farkında olan ama ilk desteği vermiş olduğu için de bi işe yaraması lazım geldiğini bilen "+" kişisi derhal ilk aklına geleni söyler. şunun gibi bişey:

+ abi sen senaryoyu yaz, ben sana oyuncu bulurum.

hikayeyi burada kesiyorum. gerisi de başlangıcı gibi bilindik ve sıkıcı. konumuz işte bu adam. çok büyük bir katkı yapmış olacağını sanan bu adam bilmez ki oyuncu bulmak kolaydır. her şeyi hazırlanmış filmde oynamak için oyuncu bulmana bile gerek yoktur. herkes kendi gelir oynamak ister zaten. burada oyuncudan kastım filmde oynayacak kişi. gerçekte doğru düzgün oynayan adam bulmak zor. doğru düzgün oynamayacağından emin olduğun adama "sen oynamıyorsun" demek de zor. işte gördüğünüz üzre bu eleman da iyilik yaptığını sanmakta lakin kötülüğün büyüğünü yapmakta.

hikayemizin kahramanı oğlan (genç yönetmen) başladığı senaryoyu bitirebilen şanslı azınlıktan. filmi çekme aşamasına gelebiliyor. lakin o zamana kadar bi işe yaramamış "+" kişisi ve "#" kişisi nerde abazan var dolduruyor çekime. hepsi de süper oynadığını söylüyor ve rol vermeyince belli etmiyor ama kırılıyor. insanları memnun etmek zor zenaat. büyük bir iş başarmış olmanın (!) verdiği özgüvenle film çekiminde de bir yapım sorumlusu, bir muhtar hüviyetine bürünen "+", "#" kişileri ve anlamsız kaprisleriyle sinir bozan "$" delikanlı kızı zaten kötü olacak filmi iyicene piç ediyor.

işte bu yüzdendir ki bu elemanı "-" yle simgeledim. hikayenin kaybedeni bu eleman. diğerleri yüzeyselliğin dibine vurduğu için çektiği kötü filmle bile dört yıl boyunca hava atar. hatta birkaç kere senaryo yazmaya başlar ama bitirmeye muvaffak olamaz. "-" yle simgelediğim garipse öyle değil. ilk filmin hüsran olduğunun bilincinde. arkadaş seçiminde yaptığı büyük hatanın da bilincinde. gel gör ki dört yıl boyunca sıyrılamaz o çevreden. kaçtıkça daha çekici olur, bir film daha çekmesi istenir. saygı görür o çevrede. hoşuna da gitmiyor değildir bu. çevreden sıyrılamamasının bir sebebi de budur. gel gelelim bu gördüğü saygı bile onun kaybeden olduğu gerçeğini değiştirmez. hikayemin sonu hüzünlü olduğu için bağışlayın. ben de isterdim çok ünlü olsun, sadece çevresindeki üç beş alıktan değil herkesten saygı görsün filan ama kader bu. alın yazısı.