bugün

yılların verdiği bıkkınlık, ötelenme, yadırganma, müsamma gösterilme türlü sosyal kaygılardan muhteva gayet samimi tavırlar beni, bu her işe yarayan bedeni yok etmeye, hangi kuvvet tarafından verildiğini bilmediğim yaşama hakkımdan vazgeçmeyi düşünmeye iten durum.

Boyum 192, kilom 90, yüzüm belirgin ve keskin hatlara sahip bakınca johnny depp e benzetiyorlar. Daha önce yaşadığım bir hastalık ya da yüzümde öyle sivilce izi falan da yok. Gayet baby face tabir edilen, gözlerinin altına kadar sakala sahip erkeklerden olamadım hiç. Güzel kızların aşkıydım ben hep, aslında çirkinlerinde aşkıydım ama onlar içinde tutardı. Anlatamazlardı öyle ulu orta. Güzel hatunlar orta okuldan beri benimle bir şeyler yaşamak için can atar, sonra gidip orda burda anlatırlardı. Benimle çıkmalarının amacı beni sevmek olmazdı hiç. Ya da benim onları sevebileceğimi hiç düşünmezlerdi. Sadece benim popiliğimden yararlanıp kullanılmış bir kondom gibi fırlatıp atarlardı. Bu beni çok duygusuzlaştırdı sözlük...

Gel zaman git zaman kızın birine aşık oldum. öyle çok güzel bişey değildi. Yani fiziken... Çok güzel bir yüzü ve gözleri vardı sadece. Ama öyle kıskançtı ki sözlük... Yolda beraber yürürken bakan her insanı kıskanırdı, selam verdiğim her kızı, arayan mesaj atan hal hatır soran her kızı kıskanırdı. Sonuç olarak ayrıldık. Ben de çok acı çekmedim zaten, dedim ya ruhsuzlaştırıyordu beni.

Diğer taraftan erkeklerle hiç iyi anlaşamadım. Hepsi bana kuruluyordu. asıldıkları kızların bana sarktıklarını gördükçe deliriyorlardı. Bir ara hakkımda top söylentileri bile çıktı sözlük. bu beni çok üzmüştü. Çok samimi bir arkadaşım da olamadı bu sebepten ötürü. Kızlarla durumu biliyorsunuz, erkeklerle olan durumu da öğrendiniz. Çok yalnız kaldım be sözlük. Vurdum kendimi alkole, vurdum kendimi uyuşturucuya. Sonra sonra anladım. kızlar benden hoşlanıyordu, yakışıklıydım, güzel bir yüzüm, orta halli bir hayatım, adonisim olmasa da kaslı bir vücudum ve karizmatik bir ses tonum vardı. Erkekler de kendilerinde olmadığından bana kızgınlardı.

ulan hepsini geçtim, bi kızla göz göze gelince ondan hoşlandığım hissine kapılır olmuşlardı.

Gel zaman git zaman, kendime aşık oldum sözlük, diğer taraftan da kendimden nefret ettim. Kişiliğim piç olurken, ben yalnızlığı kutluyordum bir duble viski ile.

Şimdi anlatın bana, bundan kim sorumlu? Genliğinde afet olan annem mi? eski top modellerden olan babam mı? tanrı mı? doğa mı? alkol mü?

tüm bu olanların benimle ilgisi ne amk?