bugün

Psikolojide aynı zamanda negatif kişilik bozukluğu olarak da tanımlanır ve kişinin sürekli ';hayır' cevabını pasif bir tavır ile belirtmesinde görülür. Genelde çocukken bireyin kızgınlığını, kendi düşüncelerini ve negatif duygularını direk olarak ifade edemeyişinden kaynaklanır. Aynı zamanda bazı bulgular bu rahatsızlığa sahip insanların çocukluklarında ailelerinin kararsız, belirsiz ve hatta ihmalkar davranışlarına maruz kaldıklarını gösteriyor. Ailenin davranışı sebatsız, düzensiz ve sinirleri yıpratıcı olduğu için çocuk kızgınlık ve küskünlük duygularının esiri olur. Nitekim bu duyguları ne ifade edebilir ne de gitmesine izin verebilir.

Eğer siz pasif-agresif kişilik bozukluğuna sahipseniz, çevrenizdekilerin en ufak talepleri karşısında bile kendinizi ağır yük altında gibi hissetme ihtimaliniz yüksektir. Genel olarak çevrenizdeki otorite sahibi kişilere (ne kadar iyi niyetli olursa olsun) hem kızar hemde imrenirsiniz. Çoğu zaman kendinizi taciz edilmiş, bezmiş ve aşırı derecede yorulmuş hissedersiniz. Hem işinizde hem özel ilişkilerinizde hep yanlış anlaşıldığınızı, değerinizin verilmediğini ve limitlerinizin aşırı derecede zorlandığını düşünürsünüz. Çoğu zaman kızgın ve gücenmiş halde olduğunuz için dışarıya otomatik olarak negatif bir insan olarak yansırsınız.

Pasif-agresif kişiliği olan bireyler pesimistik, kuşkucu ve insanların iyi olmadığına inanırlar. Genelde olaylarda imkansızı ve hayal kırıklığına uğramayı beklerler. Kendilerini aldatılmış, değer verilmemiş, kurban edilmiş ve çaresiz hissederler. işler arzu ettikleri gibi gitmediği zaman daha fazla somurtkan, kızgın, muhalif ve sinirli hale gelirler.

Bu tip kişiler diğer insanlarla yüzleşmekten çekinirler ve fikir ayrılıklarını, kırgınlıklarını yada kızgınlıklarını dolaylı yoldan ifade ederler. Sürüncemede bırakma, inatçılık ve verimsizlik gidi davranışlar bu probleme sahip insanların tipik davranışlarıdır.

iş yerinde pasif-agresif kişiler kendi yeteneklerini aşağı gördüklerinden dolayı kariyerlerinde yükselmek konusunda zorluk yaşayabilirler. Çoğunlukla kendilerine yardımı olabilecek kişileri davranışları ile uzaklaştırırlar.

Bu kişiler genelde huysuz kişilerdir. Kolaylıkla kızar, alınır yada kışkırtılırlar. Davranışları kolaylıkla saldırganlıktan pişmanlığa dönüşür. Sürekli çevrelerinde hata bulur, işbirliği etmez ve küskün dururlar fakat aynı zamanda aşırı derecede bağımlıdırlar.

Pasif-agresif kişilik bozukluğu olan kişiler derinlerinde güçsüz olduklarını, başka insanların merhametine kaldıklarını, haksızlığa uğradıklarını, yanlış anlaşıldıklarını ve ızdırap içinde olduklarını hissederler.

Belirtiler
Sıradan işlerde bile beklenen çabaya karşı negatif yaklaşım ve pasif direnç göstermek.
Değerinin verilmediğini ve hep yanlış anlaşıldığını düşünmek
Küskün, asık suratlı ve tartışmacı davranışlar
Otorite sahibi kişileri ve kurumları sürekli eleştirme ve küçümseme
Başkalarını kıskanma ve kendi şanssızlığını vurgulama
Bir yandan saldırgan ve küstah davranırken diğer taraftan pişmanlık gösterme.

Tedavisi

Psikolojik Kişilik hastalıklarının erken yaşlarda gelişiyor olması ve insanların kendilerini bu hastalık ile tanımlıyor olması tedavinin çözümünü zorlaştırmaktadır. Tedavinin başarılı olabilmesi için kişinin kökleşmiş davranış şekline, yaklaşımlarına, bakış açılarına, ilişki yapılarına ve kapasitelerine değinilmesi gerekir. Genelde kişilik problemleri psikoterapi ile çözümlenebilmesine rağmen, uzun zaman içinde yerleşmiş olan bu duygu, düşünce ve davranış alışkanlıklarını değiştirmek yoğun ve sürekli tekrarlanan bir tedavi ve öğrenme süreci gerektirir.

Bazı zamanlar, özellikle kriz anlarında kişi intihar teşebüssünde bulunabilir. Bu durumda kişinin kısa bir süreliğine hastaneye yatırılması gerekebilir. Eğer kişinin hastalığı ilerlerse ve evde ihtiyacı olan bakım ve ortam sağlanamıyorsa, daha uzun süreli olarak hastanede kalması istenebilir.

Araştırmalar bazı kişilik sorunlarının kişide devam ettiğini ama bazılarının yok olduğunu göstermektedir. Görünüşe göre hayat tecrübeleri ile birlikte kişi karakterinin temel özelliklerini değiştirmeyi öğreniyor. Psikolojik veya Psikiyatrik Tedavi uygulandığı zaman ise hastalığın gelişmesi hızlanıyor. Özellikle kişi tedaviye gönüllü olarak geliyorsa, iyileşmek için çaba sarfediyorsa ve problemlerinin sorumluluğunu üstleniyorsa hastalığın iyileşmesi daha hızlı oluyor. Ama diğer tarafta kişi sorunlarının başkalarından yada çevresinden kaynaklandığına inanıyorsa, sorumluluğunu üstlenmeyi reddediyorsa ve problemlerini çözemeyecek kadar güçsüz ve zayıf olduğunu iddia ediyorsa iyileşme süreci biraz daha uzun zaman alıyor.

http://www.hatunca.net/content/view/321/109/
Pasif agresif davranışlar, negatif duyguların ; özellikle öfkenin ; dolaylı bir şekilde negatif davranışlar yolu ile ifade edildiği ve mantıklı isteklere karşı direnişin olduğu davranışlardır. Örneğin, bir işçinin bir başka çalışanın başarısına olan kızgınlığı, devamlı olarak taze ya da toplantılarda ya da iş arkadaşının övdüğü ortamlarda yıkıcı olabilir. Son dakika görevlendirme ile ilgili bir çalışanın patrona olan öfkesi, patrona gidip direk olarak bu işi yapmaya zaman olmadığını söylemektense bir şekilde maksatlı olarak işi bozmak şeklinde etki edebilir.

Pasif agresif davranışlar oldukça yaygındır, özellikle insanlar isteklerini direk olarak öne sürmek konusunda kendilerini güçsüz hissettiklerinde. Fakat bazı insanlar, böyle bir yaygın negatif davranış ve iş ve sosyal yaşamlarında gerekli performans isteklerine pasif bir direniş gösterirler ki, bu pasif agresif kişilik düzensizliği olarak dikkate alınabilir. (Bazı nedenlerle ; neden bilmiyorum ; pasif agresif kişilik düzensizliği, güncel psikiyatri tanı kitaplarında artık resmi bir tanı olarak değerlendirilmiyor. Kitabın ;kişisel düzensizlikler; bölümünden, düzensizlik için ilaveten gerekli onay araştırmaları olarak değerlendirilen kriterleri içeren bölüme taşındı. Bu nedenle bütün bunları bir tuz tanesi olarak almak isteyebilirsiniz).

Tanısal tanımlamaya göre, pasif agresif kişiler ; özellikle iş ortamlarında ; direnişlerini diğerlerine ;özellikle yetkili şahsiyetler tarafından yapılan görevlendirmelere tepki olarak geciktirme, unutkanlık, inatçılık ve maksatlı yetersizlik; olarak gösterirler. Takdir edilmediklerini ve yanlış anlaşıldıklarını hissederler ve devamlı etraflarındaki insanları suçlarlar. Problemlerin sorumluluğunu başkalarına atar, asık suratlı, asabi, sabırsız, münakaşacı ve sinik olabilirler. Çoğunlukla otorite figürlerine, ki sadece patronlarına değil ebeveynlerine, öğretmenlerine ve ebeveyn rolü oynayan eşlere karşı da, olan hoşnutsuzluklarına (ve direnme) odaklanırlar.

Sahte cesaret gösterişlerine rağmen pasif agresif kişilerin de çoğunlukla özgüvenleri vardır. Genel negatiflikleri, sürekli bitmeyen şikayetlerini ileterekten negatif tepkiler ortaya çıkarabilir. (Daha iyi yapacaklarının sözleri ile birleşmiş) bir bağlılık ve düşmanca bir saldırganlık arasında bocalayabilirler.

Pasif agresifliğin tehlikesi, tabi ki, hem olumsuzluğun yansıtıldığı insanlara hem de kalplerinde genellikle mutsuzluk taşıyan ve birlikte yaşadıkları insanları kendilerinden uzaklaştırma riski taşıyan pasif agresiflerin kendilerinedir.
http://www.ensonhaber.com...sif-agresif-misiniz-.html
yapmak istemediği bir şeyi yapmayı kabul eden; ama ya unutan yada eksik yapan kişilerdeki kişilik bozukluğu.
"Otorite tarafından beklenen yönde harekete geçmeyi ertele, yüzeysel olarak boyun eğ ama gerçekte bildiğini yap" stratejisi ile davranma.
çok güzel hareketler bunlardaki televizyona çıkan radyoaktif benli teyze.
benim lan bu dedirten bozukluk. yarım saattir araştırıyorum bana ters bir şeyini bulamadım.