bugün

hayatta hep ani kararlar almak istemiştim. bugün bunu başardım sanırım. 15 saatlik mesafedeki bir şehre sadece gidiş bileti aldım yola koyuldum. pek sıradışı gelmeyebilir pek çoğumuza ama benim gibi düz, normal, standart insanlar için bir çılgınlık. her neyse artık..

otobüs terminalleri çoğumuzun hayatında önemli yere sahiptir. orada her şehirden insanı görmek mümkündür. bilmiyorum ama bana hep soğuk gelmiştir terminaller. gerek yerlerdeki taşları, gerek o "sayın yolcularımız" diye başlayan bayan ses kaydı, gerekse insanların o an ki psikolojik durumları. tuhaf bir havası var yani benim gözümde, her çeşit ayrılık görmek mümkün..

saate baktım, son 10 dakika otobüsün kalkmasına. etrafı seyre durdum bende. minik bir kız çocuğu gördüm annesiyle beraber. sarıya kaçan saçlarını kırmızı bir bereyle kapatmıştı. yüzünde şaşkın ve bir o kadar da masum bir ifadeyle leblebi yiyordu. bir ara gözlerini bana çevirdi. dudağımın sol kenarını kaldırarak güldüm ona karşı, o sadece baktı.

nedense o minik kız çocuğu bana seni hatırlattı. küçük elleriyle leblebi şekerini yiyişi, başını bir sağa bir sola çevirerek bakması, yaşı gereği yüzündeki masum ifade ve kırmızı montu ile tıpkı sana benziyordu. bana benzeyen tek yanı, elinden leblebi şekerini düşürüp kaybetmesiydi. ve o kız çocuğu gibi yakalayamadım masumiyeti hiç bir zaman...

son 5 dakika.. insanlar daha bir telaşlı. bazı otobüslerde terminale yanaşıyor. valizleri taşımak için elinde el arabasıyla yolcuların inmesini bekleyen işçiler görüyorum. hepsine teker teker baktığımda, sanki hayattan başka bir beklentileri yok gibi. tüm umutları yitirilmiş sanki zamanında. o kabullenmiş ifade bedenlerindeki her bir hücreye işlemiş gibi. içlerinden biri müşterisini buluyor. o an da düşündüğü tek şey terminalin dışındaki taksi durağına kadar taşıyacağı yük ve karşılığında alacağı 10 lira. hayat bu kadar basit aslında çok düşünmeye gerek yok..

ve otobüs kalkıyor. sanırım uzaklaşmak benim ve herkes için iyi olacak.

hoşçakal izmir. özlemeye değer bişeyler bulursam eğer ki, geri gelirim belki...
acaba sigara yaksam mı lan? hemen kalkar mı acaba otobüs? ya kalkarsa? son dalı da mındar etmeyeyim tedirginliğiyle geçer.
+ otogarlar hep hüzün vermiştir bana. neyse cam kenarı benim unutma.
5 dakika 15 dakika gibi gelir.subjektif zaman algısından muhtemelen.
tuvalet ihtiyacı itinayla giderilir.