bugün

yeryüzünde gezip bir bakmadılar mı, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuş? halbuki onlar, bunlardan daha kuvvetliydiler. ne göklerde ve ne de yerde hiçbir şey allah'ı aciz bırakamaz. çünkü o her şeyi bilendir, her şeye kâdir olandır. (fatir/44)

âd kavmine gelince onlar yeryüzünde büyüklük tasladılar ve: "bizden daha kuvvetli kim vardır?" dediler. onlar kendilerini yaratan allah'ın kendilerinden daha kuvvetli olduğunu görmediler mi? onlar bizim âyetlerimizi bile bile inkâr ediyorlardı. (fussilet/15)

habibim, onların lafları seni üzmesin. çünkü şan ve şeref bütünüyle allah'ındır. o her şeyi işitiyor, hepsini görüyor. (yunus/65)

insanlardan kimi de allah'tan başka şeyleri o'na eş tutuyorlar da onları, allah'ı sever gibi seviyorlar. oysa iman edenlerin allah sevgisi daha kuvvetlidir. o zulmedenler, azabı görecekleri zaman bütün kuvvetin allah'a ait olduğunu ve allah'ın azabının gerçekten çok şiddetli bulunduğunu keşke anlasalardı. (bakara/165)

allah: "elbette ben ve elçilerim galip geleceğiz." diye yazmıştır. şüphesiz allah güçlüdür, galipdir. (mücadele/21)
andolsun biz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için beraberlerinde kitabı ve ölçüyü indirdik. biz demiri de indirdik ki onda büyük bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır. bu, allah'ın dinine ve peygamberlerine görmeden yardım edenleri belirlemesi içindir. şüphesiz allah kuvvetlidir, daima üstündür. (hadid/25)
o, şundandı: onlara peygamberleri apaçık delillerle geliyorlardı. ama onlar inkâr ettiler. allah da tuttu kendilerini alıverdi. çünkü o'nun kuvveti çok, azabı şiddetlidir. (mü'min, 22)

elmalılı hamdi yazır çevirisi.

(http://www.kurandan.com/kga/allahayet.htm)