bugün

mağazada çalıştığım dönemler * kasaya müşteri geldi;

- meraba, başka bir ürün var mı efendim alacağınız ?
+ yok hayır, bunlar yeterli teşekkür ederim,
- fatura için isim soyisim rica edebilir miyim hanımefendi ?
+ portakal dalyaprak.
- hı ? efendim.. anlayamadım..
+ ( bu sefer bastırarak ) portakal dalyaprak !
- portakal mı ? *
+ ( kadının surat düşer ) evet portakal.
- kığ kığs * efendim çok özür dilerim, ksra bakmayın sinirlerim bozuk biraz,

bi kaç esnetme, gevşetme ve güler yüz ile müşterinin kırılan onuru tamir edilir..
faturası verilip gönderilir..

yaklaşık 45 dk sonra aynı müşteri mağazanın kapısının önünde mağaza müdürü ile tartışırken görülür..
gayet rahatım tabi. benimle ilgisi olmadığını düşünüyorum..
müdür bir hışımla elinde satmış olduğumuz torba ve fatura ile üzerime doğru yürümektedir.
samimiyetinde vermiş olduğu özgüvenle;

- bu ne lan !
+ ney ney aydın bey, hayırdır,
- oku oku şu faturayı bi ! ( faturayı gözüme sokacak pezevenk )

fatura okunur, isim soyisim hanesinde şöyle yazılıdır :

portakal dalyarrak *

o kadar güldüm, kadınlada o kadar geyikledim ki faturayı keserken, bende şok oldum okuyunca.
yanlış yazmışım, aklımdan geçmişti ilk başta bunada gülmüştüm, zihin altı işte..

Müşteri her zaman haklımıdır bilmem ama, bu sefer ben haklıydım !

portakal diye isim mi olur lan..
müşterinin haklı olduğu anlar fakat çoğunda haksız oluyor örneğin

örneğin bir manava gittiniz alacağı bir, kilo portakal alayını mıncıklayıp sıradan, geçiriyor. mekan sahibi haliyle bu dengesiz insana kızıyor. veya bakkala giden bir insan bir ekmek alacak taze mi diye hepsini eliyle eziyor. kardeşim tuvaletten çıkıp elini yıkamayıp yıkamadığını vatandaş nereden bilsin. ne diye tüm ekmekleri eziyorsun. bu şekilde bakıldığı zaman müşterinin her zaman, haklı olması mümkün değildir. görsel
raf ve kasada fiyat farkı olduğu zamanlardır. rafta üç yazıyor kasaya bir geliyorsun beş olmuş. vay amk, olaya bak!
çoğu zaman müşterilerin haklı olduğu anlardır.

http://www.tuketiciler.org şu siteden hakkınızı aramak için bir şeyler bulabilirsiniz belki.
Haklılık payınızın bir ifade etmediği ülkede yaşadığımız için önemli olmayan anlardır.

Geçenlerde adıma bir kargo gelecekti. x ilinin y ilçesindeyim. Efendim ilçe nüfusu 15 bin falan. Kargo adresini bulamamışlar. PTT'den alın dediler. lan amk göt kadar ilçede nasıl bulamazlar diye gittim. Veznedar kadından paketi aldıktan sonra bu adresi bulamıyor musunuz siz dedim, baktı; bir yanlışlık olmuştur bir sorayım arkadaşlara dedi. içeri gitti. Bulamamışlar ama bu adres bulunur dedi, müdürle bir görüşün dedi. iyi dedim. O sıra çiçeklerle oynayan bir adamı müdür diye gösterdiler. Yaşlı bir amca ile tartışıyor. Amca bunu şikayet edecem bu nasıl oluyor deyince güya müdür kılıklı adam git nereye şikayet edersen et manyak dedi. Lan dedim adam hem yaşlı, hem haklı, hem sen hizmetverensin. Neyse gittim yanına sen müdür müsün dedim, içeri geçin geliyorum dedi.

Geçtik içeri. Şu adrese bakar mısınız dedim. Baktı ne oldu dedi. Bu adresi bulamıyor musunuz siz dedim. Apartman numarası yazmamışsınız dedi. Siz eğitimcisiniz bunları bilmeniz lazım adresini yazamıyor musunuz deyince benim kafam attı. Yahu 10 tane kargo şirketi var bu adresi bulamayan tek sizsiniz, y dediğin ilçe 15 bin nüfuslu yer bir tane bilindik caddesi var o caddede oturuyorum. Dışardan normal bir vatandaşa sorsanız adresi size tarif eder, onu da geçtim ben kendi öğrencime vereyim bu adresi bulur paketi getirir dedim. Onu da geçtim normal vatandaş bilemeyebilir ama siz kargocusunuz lan. Ne demek adres bulamadım. Cadde dediğin 900 metre değil uzunluğu. neyin savunmasını yapıyorsun sen bana. şuydu buydu falan derken sesler yükseldi. Adres kayıt sisteminden adresimi gösteriyor yok apartman numarası yazacakmışım da. yahu bu adresi bu ilçeye ilk gelen adamın eline veriyorum direk geliyor diyorum hala apartman numarası sayıklıyor. Getir listeyi kaç tanesi apartman numarası yazmış bakalım dedim. ne yapacan sen listeyi diyor bu sefer de. iyi dedim tamam sizin dediğiniz gibi olsun. Çıktım.
gsm operatörlerinin müşterileri için imkansız olan anlardır. her şeyi kılıfına uydurmuşlardır.
Bayan ayakkabı mağazasına bi elinde ayakkabı diğer elinde aynı ayakkabının topuğu ile giren bi kadın varsa o an müşterinin gerçekten haklı olduğu andır !

Haksızsada haklıdır..
Ha sen ısrarla haksızdır diyosa diğer ayakkabının topuğu hazır ve nazırdır !