bugün

21.yy bitmeden dünyanın en az yarısını etkileyecek olan yaşam tarzı da denilebilir.beton yığınlarıyla dolu metropollerde yaşamanın bizlere yaşattığı sendromlardan kanımca bahsetmeye bile gerek yok.

hayalimde hep şu vardır. hepimiz yolculuk yaparız ve yolun sağ tarafına bakarak çeşitli hayaller kurmuşuzdur.ha işte ! bendeki kayış orda kopuyor! bir an aracı durdurup ,çantamı alıp yolu terk ederek o sağ tarafa dalmak istiyorum.yolu terk edip beni bekleyen heyecana bodoslama dalmak! ve kilometrelerce yürümek ..bolu gerededen düzce çilimliye ormanlara derelere bata çıka yürümek istiyorum.ha param mı bitti, 3 ay bir dinlenme tesisinde çalışıp yeterince para biriktirip kalan 9 ayda yine ölesiye bir şekilde göçebe hayatı yaşamak. çilimlideki dinlenme tesisinde sıkıldım mı ? yine çantamı alıp 600 km güneye antalyaya gitmek istiyorum.ama yollardan değil toroslardan gitmek.mayıs başı antalya'da olup yaz sezonunda yine çalışıp eylül gibi yeniden yollara çıkmak istiyorum. bu seferki durağım ne olmalı ? antalya'dan iç anadolu taraflarına çıkıyorum. bozkırın dondurucu soğuğu beni bekliyor fakat ben yaz sezonunda biriktirdiklerimle kendime güzel bir uyku tulumu almışım ve bir de mont.pes etmiyorum yine yollardayım.geceleri çadırımda geçiriyor,erzağımı piyasadan tedarik ediyorum.olabildince öz tüketimle hayatta kalmaya çalışıyorum ama kuşkusuz bu çağda imkansız.kışı iç anadoluda adım basmadık yer bırakmadan geçirip yaz için ege tarafına geçiyorum ...

kuşkusuz bu şekilde yaşamanın hayali bile güzel.fakat uyandım,saat 05:21 ve kahvaltı yapıp işime gitmek zorundayım.