bugün

iç işleri bakanı beşir atalayın basın mensuplarını, kürt açılımı ile ilgili bilgilendirdiği toplantıdır.

konuştuğu ve konuştuklarını dinlediğim kadarı ile ki bu da tamamı oluyor; genel olarak, tsk'nın açıklamada buldunduğu kırmızı çizgilerin bir hayli göz önünde bulundurulduğunu vurguladı sayın bakanımız. genel mana da toplum kuruluşları, sendika kuruluşları ile, aydınlar ve bilim adamları ile görüşüldüğü ve fikirlerin ortak olduğunu özellikle vurguladı.

kişisel kanaatim, pozitif ortam yaratılmak istenilmekte, derneklerle görüşüldüğünü vurgularken bile 15.000 burs verilen öğrencisini terörist diyerek yaftalanan çağdaş yaşamı destekleme derneğinin bu konunun neresinde olduğunu çözemedim. her nedense bütün görüşülen insanların araştırma sundukları ve aynı görüşte olduklarını duydum, bu konuda hiç mi farklı fikir sahibi olan ve karşı çıkan kimselerle görüşülmedi diye merak etmedim değil.

televizyonda meydana gelen tartışmaların oldukça sağlıklı bir durum olduğu ve bu tür açılımların farklı fikirlerce tartışılarak açılımın faydaları yönünde insanları bilgilendireceği de toplantının başka bir boyutuydu.

konuşmanın son kısmında; açılımın açıklanacağı yerin t.b.m.m olacağını ve halkı temsil eden milletvekillerinin önünde yapacağı vurgulandı ancan vurgulanan asıl yer, bu ülkenin insanlarının "seçtiği" onları "temsil" eden milletvekilleri derken, açıkça sadece ak parti hükümeti ve dtp ye sunulacağı söylemini çıkardım.

bakanın söylediği en anlamlı söz ise; bu çalışmaların bu kadar sorun olması, bundan önce böyle bir çalışma olmamasıdır, bu çalışmaların şimdi başlaması ise, bundan sonra bu konunun sorun haline gelmemesi içindir sözüydü bence.

sonuçta açılım denilerek önümüze konulan kağıt halen boş, dolu halini görmeden de bu halkın bu açılımı desteklemeyeceği aşikar.
sadece sezen aksu'nun bildiği konudur. millet birşey anlamasa da önemli değil, sezen biliyor yeter!