bugün
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç15
- ismeti yazar yapan moderatör11
- özge özacar'ın memeleri18
- kurban eti dağıtmak mecburi mi9
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi8
- gideon reid morgan jj50
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak11
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması19
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları13
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi12
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler15
- özgür özel11
- ups boobss nickli yazar29
- yazarların başarılı olduğu dersler10
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler21
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- kitap okuyan erkek11
- anın görüntüsü15
- memati192313
- erkeklerin hiç iltifat almaması13
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı19
- 5 milyon tl verseler fatih ürekle sevişir misiniz17
- erkekte en seksi göz rengi hangisidir sorunsalı15
- moda iskelesi8
- yurtdışı çıkış harcı8
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
- insan olmaya ceyrek kala13
- hasan can kaya13
- herkes fakirse neden avmler dolu9
- kitapçıya gidip dakikalarca vakit geçiren dallama9
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği12
- turk kizlarinin rus kizlardan daha guzel olmasi15
- kızlar kilolu erkeklerle seksten zevk alırmı30
- istanbul da yaşayan yazarlara soru10
- bazen ekmek arası salça yiyorum9
- hasan can kaya'nın gözaltına alınması9
- yetkili yapsanız da yeter11
- epeydir sozluge fotomu atmamis olmam9
- zall'ın yapacağı sözlüğe sokayım sorunsalı10
- tüm sözlük kölemdir20
- tayyip erdoğan gazilik ünvanını nereden aldı10
sonbaharın ilk günlerini hep sevdiğimi sanmıştım.
bundan bir yıl öncesine dek severdim de.
şimdi sonbahar, bana asla gerçekleşmeyecek hayallerimin kalıntısı gibi geliyor gözüme.
çirkin, yaşlanmış ve yorulmuş bir bedene hapsetmek o yaprakların ritmini..
sonbaharı severdim ben.
hem benim sonbahar renkli kabanım da vardı. yakışırdı ağaçlara.
o kabanla kendimi mavi tuna gibi hissederdim.
oysa maviliğini kaybetmiş, buharlaşmış bir göl kadar "yok" idim.
****
yokluğuyla yaşamaya çalışıyordum.
hani o hiç olmayışınızın verdiği bi ağırlık vardır.
onu taşımaya çalışıyordum.
-ben çok mu kötüyüm? dedi.
-nasıl yani?
durup dururken, tamamiyle farklı bir konu üzerinde konuşuyorken bir dakika önce, böyle sorular sorup şaşırtırdı insanı.
-birilerinin arkadaşı olamayacak kadar kötü müyüm? dedi.
haydaa.
bu nerden çıktı?
+hayır değilsin. seni pohpohlamayacağım. kısa ve net olarak söylüyorum. hayır. dedim.
düşüncelerimin önemli olduğunu bilirdim. sanki rahatlamıştı bu sözlerimden sonra.
-etrafımdaki herkesi kaybettim. seni dahi.. dedi.
başımı kaldıramadım.
utancımdan, sinirimden değil.
gözyaşlarımı görmesini istemediğimden.
-evet, sanırım kaybettin beni. dedim.
sözlerim kanatlanamadı. ona uçmaya çalışırken kırıldı, parçalandı zeminde.
duymasını istemedim gerçekleri..
****
sonbaharda arap şükrü çok güzeldir.
curcuna olmaz her zamanki gibi. asıl insanları kalmıştır oranın. asıl müşterileri.
gittim. oturdum bir masaya. açtırdım bir küçük.
bir bahar akşamı çaldı seni düşünürken.
gülümsedim.
kaderime gülümsedim sanki o an.
yokluğuna da bir kadeh doldurdum.
senin şerefine kadeh kaldırdık.
sensizliğe.
ve senin bir daha hiç olmayacağın gerçeğine.
****
-unutlmak benim kaderimde var. biliyorum, sen de unutacaksın. dedim.
kızdı.
eskiden olsa üzülürdüm. çok üzülürdüm kızdırdım diye onu.
şimdi ise pek umursamıyorum.
evet.
umursamıyorum.
-evet, seni unuttuğum için konuşuyoruz şu anda değil mi? dedi.
saçmaladığının farkında değildi.
-hep sevdim ben. şu beş yıl boyunca dostum dediğim insanların sayısını hatırlamıyorum bile. kim kaldı geriye yalnızlıktan başka? dedim.
halimden anlamadı yine. anlayacak gibi değildi.
-boşver. dedim.
yine sarıldım yalnızlığa, eski dosta.
bir de, peşimi hiç bırakmayacak olan, ve esasında kendisine aşık olduğum "aşk"a.
****
kuşkusuz aşk, aşk kuşkusuz!
odur saran yüreği coşku
her bakışta yaratılan o yaman duygu.
ruhun sıyrılıp karanlıktan
sevgilinin göklerine yükselişi.
yasemin dallarından kayarak yüreğin en genç saatlerinde titreyişi.
ve ölümden zerre kadar sakınmayışı!
aşk, kuşkusuz akştır o!
soluklanarak düş gücünün doruklarında
içilen yaşam suyu
ölümsüzlüğün zehirli fısıltılarında
ve sevgilinin öptüğü aslında
kuşkusuz aşk, aşktır kuşkusuz.
ancak yüreği öpülürse,
öpülürse yüreği duyulur sesi
ruhun gizli sularında
sessizce uyuyan derinlerde
aşk, kuşkusuz aşktır o!
çıplak bir iltifatın en latif
kıvrımlarında
harikulade,saf ve zarif
bana soucak olursanız tuhaf ve naif
en olmazın oluru, kıyametin neşesi
aşk, aşktır o, tanırsınız eninde sonunda.
bundan bir yıl öncesine dek severdim de.
şimdi sonbahar, bana asla gerçekleşmeyecek hayallerimin kalıntısı gibi geliyor gözüme.
çirkin, yaşlanmış ve yorulmuş bir bedene hapsetmek o yaprakların ritmini..
sonbaharı severdim ben.
hem benim sonbahar renkli kabanım da vardı. yakışırdı ağaçlara.
o kabanla kendimi mavi tuna gibi hissederdim.
oysa maviliğini kaybetmiş, buharlaşmış bir göl kadar "yok" idim.
****
yokluğuyla yaşamaya çalışıyordum.
hani o hiç olmayışınızın verdiği bi ağırlık vardır.
onu taşımaya çalışıyordum.
-ben çok mu kötüyüm? dedi.
-nasıl yani?
durup dururken, tamamiyle farklı bir konu üzerinde konuşuyorken bir dakika önce, böyle sorular sorup şaşırtırdı insanı.
-birilerinin arkadaşı olamayacak kadar kötü müyüm? dedi.
haydaa.
bu nerden çıktı?
+hayır değilsin. seni pohpohlamayacağım. kısa ve net olarak söylüyorum. hayır. dedim.
düşüncelerimin önemli olduğunu bilirdim. sanki rahatlamıştı bu sözlerimden sonra.
-etrafımdaki herkesi kaybettim. seni dahi.. dedi.
başımı kaldıramadım.
utancımdan, sinirimden değil.
gözyaşlarımı görmesini istemediğimden.
-evet, sanırım kaybettin beni. dedim.
sözlerim kanatlanamadı. ona uçmaya çalışırken kırıldı, parçalandı zeminde.
duymasını istemedim gerçekleri..
****
sonbaharda arap şükrü çok güzeldir.
curcuna olmaz her zamanki gibi. asıl insanları kalmıştır oranın. asıl müşterileri.
gittim. oturdum bir masaya. açtırdım bir küçük.
bir bahar akşamı çaldı seni düşünürken.
gülümsedim.
kaderime gülümsedim sanki o an.
yokluğuna da bir kadeh doldurdum.
senin şerefine kadeh kaldırdık.
sensizliğe.
ve senin bir daha hiç olmayacağın gerçeğine.
****
-unutlmak benim kaderimde var. biliyorum, sen de unutacaksın. dedim.
kızdı.
eskiden olsa üzülürdüm. çok üzülürdüm kızdırdım diye onu.
şimdi ise pek umursamıyorum.
evet.
umursamıyorum.
-evet, seni unuttuğum için konuşuyoruz şu anda değil mi? dedi.
saçmaladığının farkında değildi.
-hep sevdim ben. şu beş yıl boyunca dostum dediğim insanların sayısını hatırlamıyorum bile. kim kaldı geriye yalnızlıktan başka? dedim.
halimden anlamadı yine. anlayacak gibi değildi.
-boşver. dedim.
yine sarıldım yalnızlığa, eski dosta.
bir de, peşimi hiç bırakmayacak olan, ve esasında kendisine aşık olduğum "aşk"a.
****
kuşkusuz aşk, aşk kuşkusuz!
odur saran yüreği coşku
her bakışta yaratılan o yaman duygu.
ruhun sıyrılıp karanlıktan
sevgilinin göklerine yükselişi.
yasemin dallarından kayarak yüreğin en genç saatlerinde titreyişi.
ve ölümden zerre kadar sakınmayışı!
aşk, kuşkusuz akştır o!
soluklanarak düş gücünün doruklarında
içilen yaşam suyu
ölümsüzlüğün zehirli fısıltılarında
ve sevgilinin öptüğü aslında
kuşkusuz aşk, aşktır kuşkusuz.
ancak yüreği öpülürse,
öpülürse yüreği duyulur sesi
ruhun gizli sularında
sessizce uyuyan derinlerde
aşk, kuşkusuz aşktır o!
çıplak bir iltifatın en latif
kıvrımlarında
harikulade,saf ve zarif
bana soucak olursanız tuhaf ve naif
en olmazın oluru, kıyametin neşesi
aşk, aşktır o, tanırsınız eninde sonunda.
her zaman insanın canını acıtır diye devam ettirilesi.
yaşanması gereken en güzel duygu olmakla beraber içinde yalanların barınması durumunda bir hiçten ibarettir .
insanın ruhunu doyurur.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar