bugün

Bilip bilmeden, araştırmadan konuşan yazar saçması. Kubilayı öldürenler derin devlet tarafından tutulan keşlerdi dinle alakaları yoktu. Aynı senaryoyu uğur mumcu suikastinde,madımak katliamında,28 şubat post-modern darbesinde, danıştay saldırısında,11 eylül saldırılarında da gördük. Hep müslümanları karalama kampanyalarıydı bunlar. Müslümanlık ne usame bin ladinin, ne kubilayı öldürenlerin temsil ettiği gibi birşey değildir. Müslüman sulhün temsilcisidir. Ki hocaefendi bunu hep dillendirir üstad bediüzzaman bunu dillendirir. Eserlerini okumadan yorum yapmayın lütfen. Başkalarının gözünden başkalarının ağzından cemaatle ilgili eleştiriler yapmayın.kendiniz olun. Okuyun,korkmayın okuduğunuz zaman şakirt olmazsınız. Eğer vicdan sahibiyseniz okuyun ya da sonsuza kadar susun.
hiç bir şakirt, hiç bir katile masum demez,
üstadım kabul ederse bir şakirt olarak, şunları aktarmak isterim, her ne kadar kuyudan taş çıkarmak mesleğimiz olsa da, anlatması zor oluyor bazen, ama anlamak isteyen anlayacaktır,
zira bir şakirt olarak menemen olayı hakkında söyleyeceklerim şunlardır;

şimdi gözümüzün önüne getiriyoruz, 12 asker ve kubilay talim mermileriyle talime gidiyorlar, bugün bile herhangi bir tugayda bulunamayacak talim mermilerinin ne işe yaradığını bilen biri bunların karşısına çıkıyor ve onlarda bu mermilerden olduğunu gayet net biliyor, oysaki o mermilerin ne işe yaradığını o askerler bile bilmiyorlar, zira bilseler bana kurşun işlemez diyen adama boşuna ateş etmezler,
her kim o mermileri tedarik edip o askerler verdiyse, o tiyatronun senaryosunu yazan ve rol dağıtımını yapan da odur, hem menemenin seçilmiş olması tesadüf değildir, tesadüf değildir dedim zira şakirtler tesadüfe inanmaz,
konuyu dağıtmadan devam edelim,
artık tiyatro yazarı arkadaşın amacı neyse, din ile alakası olmayan birilerini din adamı adı altında askerlere saldırtıyorlar, ve askerlerin mermisi işlemeyince konudan bi haber safdiller ses çıkartmadan o sahneleri izliyorlar, kubilay devrim şehidi değildir ama şehittir kuvvetle muhtemel, ama dediğim gibi devrim şehidi değil, devrim adı altında bu milleti dininden, dilinden, alfabesinden, tatil gününden, aile kavramından, gelenek ve göreneğinden koparanların şehit ettiği biridir, ve aynı sivas katliamını düzenleyenlerin 28 şubat ı haklı göstermek isteyenler olması gibi, istiklal mahkemesinde asılan 3000 gerçek din adamının asılmasını haklı göstermek için menemen tiyatrosunu düzenleyenlere kurban olmuştur,
inkılap adı altında, bize anlatılan yalan dolan ve devşirme hareketinden başka bir şey değildir, "ana yurdun demirağlarla örülü var sayıldığı marşlar" söylettiler bize, biz de hazırolda söyledik safdilane, "geldikleri gibi giderler" masalını okudular bize, biz de sormadık, "neden geldikleri gibi gitsinler?" nereden geldikleri gibi gittiler ki?