bugün

alayı da takiyyecidir. muhammed'in kendisi bir kere mekke'den medine'ye geçip eline güç geçince eski ayetleri hükümsüz kılan savaş ayetleri hazırlamış, hristiyan ve yahudilere elinde güç yokken "dinde zorlama yoktur" demiş ve yahudi kabilelerinin kökünü kazıyıp, mallarına ve kadınlarına cariye diye el koymuştur. muhammed bir devlet başkanı, savaş lorduydu. bu kafa yapısı muhammed'den ta atatürk'e kadar gelip orada tıkanmıştır. islamı dünyada barış ve hoşgörü dini diye lanse edip üniversitelerde ve akademik camiada böyle görülmesini sağlayan edward said'dir. islam'a göre barış, islam'ın müslüman devletler güçsüzken ruhani, güçlüyken fiziki cihatla tamamen dünyaya egemen olmasının adıdır. islam kur'an'daki yobaz, katı, şiddet yanlısı bazı ayetlerden dolayı reforma kapalıdır. islam hristiyanlık gibi ruhani bir din olmadığından da müslümanlar asla reform yapamayacaktır. ılımlı ya da barış yanlısı müslüman olmak sizi ılımlı ya da barış yanlısı yapar. bilerek ya da inanarak islam'ı görmezden gelip islam'ı barış yanlısı göstermek masumcaysa beyhude, kasıtlıysa takiyyedir.