bugün
- neden sürekli kabız oluyorum17
- b'u r c u23
- ya tarkan da ölürse10
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı79
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı11
- anın görüntüsü32
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur16
- metin arolat31
- klarnet calan sarapci koala 69
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- ctrlx9
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri10
- narin güran17
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın12
- bel çevreniz kaç cm12
- bimde çalışanda akıl var mı13
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- sözlük erkeklerinin arabaları10
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- siber güvenlik başkanlığı9
- sudekiray12
- sağ yan ağrıması8
- menuet13
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi8
- uludağ sözlük discord grubu12
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
- sözlükte tek destekçimin true olması8
- kuresel ikinma'nın ne biçim yetkili olması11
- çekrekliğe bi vursak yüzde 75i boşa gider10
- türk sevmeyip afgan ve suriyeli seven yazarlar17
- bana aşık yazarlar15
- kuresel ikinma'ya yetkili diyen zavallılar10
- gocu silik yesin kampanyası15
- doritoslu çiğ köfte16
- menuet'in çok gergin ve sinirli olması9
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna9
- gocu isimli küfürbazın çaylak olması10
- eve çağıran erko21
- umut halil icardi9
- türkiyede neden herşey pahalı8
- bir kadın sizi takip etmeden storynize bakıyorsa12
sair cahit koytak'in en güzel siirlerinden biri..
sonunda yağmur yağacak,
hem öyle bir yağmur ki
yapılmayan işlerin,
ödenmeyen borçların,
tutulmayan sözlerin
mazereti olacak .
ve kefareti, uğruna bir tazenin
kalkıp yollara düşmeyi
ve kaderle güreşmeyi bu yaşta
göze alamamanın...
öyle bir yağmur ki, aylarca
belki yıllarca yağacak;
senatoyu su basacak,
sarayı, kiliseyi ...
ve patriğin külahını
snodun çamurlu tortuları üstünde
yüzdürecek kadar
yükselecek sular;
yağlı takkelerini yüzdürecek kadar
çerçöple birlikte,
kavgayı kızıştıran ruhanilerin;
ve takma başı üstündeki
takma perçemini
biçare imparatorun.
elmas sertliğinde yağacak,
sabır inceliğinde...
ve yasaları eritecek yağmur,
töreleri - o yıkılmaz sanılan
kaleleri, kurumları falan...
yer gibi sağlam, gök gibi her yerde
diyerek şanını yücelttikleri
ama kanını emdikleri,
kökünü kemirdikleri
köhne devleti...
öyle bir yağmur ki...
allakbullak edecek piyasaları,
dinleri, sanatları, ülküleri;
maskaraların suratlarına sürdükleri
boyalı pudra gibi eritip akıtacak,
pudra şekeri gibi...
dilleri, üslupları, retorikleri.
ve siz ey, süslü seremonilerin,
sadakat gösterilerinin,
ödüllerin, nişanların altında
yamalı ciğerlerini,
tahta cambaz bacaklarını
gizlemeye çalışan
yeteneksiz saray şairleri!
o yağmur yağınca,
o büyük yağmur,
teranelerinize can katmak için
cıvıltılarına kulak kabarttığınız,
tahsisat-ı mestureden ödenekli
ilham perileriniz,
ilham fareleriniz
yuvalarından dışarı vuracak,
halkın yatağının, yastığının altından,
gardıroplarından fahişelerin,
akla gelen her kuburdan,
hatta ayak yollarından muhaliflerin;
hem de leşlerinin kuyrukları
sizin burunlarınıza
dolanmış olarak!
o yağmur yağınca,
o büyük yağmur,
kemerli, revnaklı hayalhanelerinde
arp çalan, neşide söyleyen,
iskambil falı açan
ve tatlı ürpermeleri içinde
ölümlü ihsasların
aşk oyunlarıyla oyalanan
zarif ruhlarını çürütecek rutubet
ve rakik vicdanlarını
suskun entelektüellerin.
ve yıkayacak o büyük yağmur,
silip temizleyecek
noktasına, virgülüne kadar,
halkın belleğine balçıkla sıvadıkları
bulanık satırlarını,
görece lekelerini şöhretimin;
o göçebe serazen güzeliyle yaşanan
küçük, masum macerayla ilgili...
bunları ben söylüyorum;
en uzak yıldızlara,
ziclere, atlaslara bakarak...
ben, el harizmi'nin gözde tilmizi,
-öyle olduğu için de
bağdat'ta tutunamayan,
roma'da anlaşılmayan,
ve bizans'ta, elli yaşında
tam yıldızı parlayacakken
adı ikon kırıcıya
ve kart hovardaya çıkartılan-
ben, yıldızbilimci, şair,
harranlı leon:
ben, matematikçi, mimar, ressam;
rum ateşinin mucidi;
hendesede hace-i hacegân;
yedi dilde konuşan,
üçünde yazan-bozan;
gizli ilimlerde,
bahusus maraz-ı kalpte
ve inkisar-ı aşk ve muhabbette uzman;
diline hâzık hekim,
eline mahir cerrah;
tarid-i cin ve sihir,
ilahiri ilahiri ilahir...
sonunda yağmur yağacak,
hem öyle bir yağmur ki
yapılmayan işlerin,
ödenmeyen borçların,
tutulmayan sözlerin
mazereti olacak .
ve kefareti, uğruna bir tazenin
kalkıp yollara düşmeyi
ve kaderle güreşmeyi bu yaşta
göze alamamanın...
öyle bir yağmur ki, aylarca
belki yıllarca yağacak;
senatoyu su basacak,
sarayı, kiliseyi ...
ve patriğin külahını
snodun çamurlu tortuları üstünde
yüzdürecek kadar
yükselecek sular;
yağlı takkelerini yüzdürecek kadar
çerçöple birlikte,
kavgayı kızıştıran ruhanilerin;
ve takma başı üstündeki
takma perçemini
biçare imparatorun.
elmas sertliğinde yağacak,
sabır inceliğinde...
ve yasaları eritecek yağmur,
töreleri - o yıkılmaz sanılan
kaleleri, kurumları falan...
yer gibi sağlam, gök gibi her yerde
diyerek şanını yücelttikleri
ama kanını emdikleri,
kökünü kemirdikleri
köhne devleti...
öyle bir yağmur ki...
allakbullak edecek piyasaları,
dinleri, sanatları, ülküleri;
maskaraların suratlarına sürdükleri
boyalı pudra gibi eritip akıtacak,
pudra şekeri gibi...
dilleri, üslupları, retorikleri.
ve siz ey, süslü seremonilerin,
sadakat gösterilerinin,
ödüllerin, nişanların altında
yamalı ciğerlerini,
tahta cambaz bacaklarını
gizlemeye çalışan
yeteneksiz saray şairleri!
o yağmur yağınca,
o büyük yağmur,
teranelerinize can katmak için
cıvıltılarına kulak kabarttığınız,
tahsisat-ı mestureden ödenekli
ilham perileriniz,
ilham fareleriniz
yuvalarından dışarı vuracak,
halkın yatağının, yastığının altından,
gardıroplarından fahişelerin,
akla gelen her kuburdan,
hatta ayak yollarından muhaliflerin;
hem de leşlerinin kuyrukları
sizin burunlarınıza
dolanmış olarak!
o yağmur yağınca,
o büyük yağmur,
kemerli, revnaklı hayalhanelerinde
arp çalan, neşide söyleyen,
iskambil falı açan
ve tatlı ürpermeleri içinde
ölümlü ihsasların
aşk oyunlarıyla oyalanan
zarif ruhlarını çürütecek rutubet
ve rakik vicdanlarını
suskun entelektüellerin.
ve yıkayacak o büyük yağmur,
silip temizleyecek
noktasına, virgülüne kadar,
halkın belleğine balçıkla sıvadıkları
bulanık satırlarını,
görece lekelerini şöhretimin;
o göçebe serazen güzeliyle yaşanan
küçük, masum macerayla ilgili...
bunları ben söylüyorum;
en uzak yıldızlara,
ziclere, atlaslara bakarak...
ben, el harizmi'nin gözde tilmizi,
-öyle olduğu için de
bağdat'ta tutunamayan,
roma'da anlaşılmayan,
ve bizans'ta, elli yaşında
tam yıldızı parlayacakken
adı ikon kırıcıya
ve kart hovardaya çıkartılan-
ben, yıldızbilimci, şair,
harranlı leon:
ben, matematikçi, mimar, ressam;
rum ateşinin mucidi;
hendesede hace-i hacegân;
yedi dilde konuşan,
üçünde yazan-bozan;
gizli ilimlerde,
bahusus maraz-ı kalpte
ve inkisar-ı aşk ve muhabbette uzman;
diline hâzık hekim,
eline mahir cerrah;
tarid-i cin ve sihir,
ilahiri ilahiri ilahir...
güncel Önemli Başlıklar