bugün

bir kamikaze gözükaralığıyla rakip kalesine saldırıp, yeterince düşünce suçu işleyip, bilumum saçma cürümleri yerine getirdikten ve saçma sapan bir iki çalım akabinde dağlara taşlara attığı toptan sonra ezik bir mahçubiyetle görev alanına dönme deparının adıdır.
avına koşan çitadan farksız koşudur. bacak bacak üstüne atmış kunduralı amcaların "anca koşar zaten mna goduğm" şeklinde tepki vermelerine sebep olan roket koşusudur.

(bkz: sabri sarıoğlu)
mümkün olduğunca hızlı arkasını kollayarak ve de görevini yapamamış olmanın mahcubiyeti içinde bir koşu türü.
genelde koşusu bitene kadar ters kanattan arka direğe açılan bir ortayla golü yemiş oluruz *, ayrıca mahçup olmasının sebebi de gecikmesi değil auta açtığı ortadır.
(bkz: biri beni durdursun)
sanki evi yanıyormuşcasına ulaşmaya çalışır görev bölgesine, o an ondan daha önemli hiç bir şey yoktur. ölümüne koşmalıdır. aynı başkalarının ideolojilerinde yaşayan, çok kolay manipule edilebilen insanların kendi istediklerini yapıyor olduklarına inandıkları anda yaptıkları gibi görünür.
görev bölgesine giderken hakeme bir şeyler anlatan, el kol hareketleri yapan, hoplamalar, zıplamalar içindeki koşuştur.
(bkz: şener şen koşusu)
etkili bir güç harcanımı sonrası gereksiz efor sarfedildiği gün yüzüne çıkan, yaptığı dağlara taşlara ortanın ezikliği teknik heyet ve diğer futbolcularla gözgöze gelmemek için baş öne eğilerek hafif tempoyla geri dönülerek giderilen, bu sırada "lan evde ocağı açık mı bıraktım acaba?" ya da "ulan kaç yıldır şu çimleri halledemediler, kaçtı gol" düşüncelerinin beyni esir almasının engellenemediği depar çeşidi.
kafasına türbanını takmış, elinde market poşetleri aceleyle evine dönen ev hanımı stilindeki görünüm, gövdeyi birazcık öne doğru eğince de tam oldu...