bugün

cahiller için: "cahil ya$ayan ölüdür..", "diri iken ölü.." denilmi$tir. Cahiller, tehlikeli varlıklardır.

Adamın biri bir gün Hz. isa'nın hızla dağa doğru kaçtığını görüp sebebini merak etti ve ardından seslendi:
"Ardında kimse görmüyorum, bu kaçışın da kimden?"
Hz. isa ona cevap vermek için bile durmadı ve koşmasını sürdürdü...
Beriki iyice merak etmişti; o da Hz. isanın peşine takıldı:
"Allah rızası için söyle," dedi. "Senin gibi korunmuş bir insanı bu kadar korkutan şey ne olabilir, kimden kaçıyorsun?"
Hz. isa:
"Bir ahmaktan kaçıyorum." cevabını verdi. Adam şaşırdı:
"Allah Allah. Sen kutlu nefesinle körleri ve sağırları iyileştiren, ölüleri dirilten isa değil misin?"
"Çamurdan kuşlar bile senin elinde can bulup uçmuşken, bir ahmaktan kaçmak da neyin nesi!"

"Bütün bu söylediklerin doğru ama iş senin bildiğin gibi değil. Okuduğum ism-i azam duası köre ve sağıra tesir eder, ölüyü diriltir. Hatta dağa üflesem dağ bile parçalanır. Ama ahmağa yüzbinlerce defa okudum yine de nefesim çare olmadı. Kuma ekilmiş tohum gibi emeğimden bir mahsul alamadım."
Hz. Mevlana şöyle devam eder:
“isa nasıl kaçtıysa sen de ahmaktan kaç! Ahmakla sohbet, nice kanlar döktü!

Hava, suyu yavaş yavaş çeker alır ya ahmak da dininizi böyle çalar, böyle alır işte.

Altına taş koymuş adamın harareti nasıl gider, o adam nasıl soğuk alırsa

ahmak da sizden harareti, aşkı iştiyakı çalar, size soğukluk verir! isa’nın kaçışı

korkudan değildi. O zaten emindi, fakat size öğretmek için kaçmıştı. Zemheri

rüzgarları alemi doldursa bile o parlayıp duran güneşe ne gam?
hemcinsim kadın.*