bugün

öncelikle, güzel başlık.

ikincisi, "acı bir gerçekliği" yansıtır bu geyik.

bunun için şu örneği görmekte fayda var. sondan ikinci (yada üçüncü) seçimlerde, doğuda yaşayan insanlara detepeli bazı parti çalışanları, (yada o zamanki parti adı her ne ise artık), ortasında bir noktasına düğüm atılmış ip dağıtıyorlardı. ve o insanlara seçim kadığının başına ipi koymalarını, düğümün denk geldiği noktaya mührü basmalarını öğütlüyorlardı. bu sayede toplumsal irade yerini bulmuş oluyor!

şimdi soruyorum size: eğitim seviyesi yükseldikçe mi insanlar kendi arzuladıkları partiye, kendi düşünüp sorgulayabildikleri partiye, kendi düşüncelerini yansıtan partiye oy veriyorlar, yoksa eğitim seviyesi düştükçe mi bunlar oluyor?

"dağdaki çoban" geyiğini alaya alıyorsunuz ama, işin içinde bir gerçeklik var. türkiye gerçeği; insanlarımız eğitimsiz. insanlarımız cahil. insanlarımız güdülüyorlar. güden de sadece detepe değil, akepe, cehepe, ve bir sürü diğer parti. bu gerçeği gören her siyasetçi bunu kullanmak için elinden geleni yapıyor.