bugün

mao zamanında başlatılan ve günümüzde de çeşitli şekillerde süren "sinkiang" politikalarından bazıları :

1- Uydurulan Suçların itirafı için Kullanılan işkence Usulleri

a) Kor halindeki kızgın kömür parçaları üzerinde yalın ayak gezdirmek.
b) Tırnakların arasına çivi çakmak
c) Vücuda kızgın yağ dökmek
d) Baş ve vücutların derilerini yüzmek
e) Kışın çıplak olarak, ıslatılmış çuvallar içinde ağaçlara asmak.
f) Tel kamçılarla dövmek.

2- Türklere Uygulanan Yasaklar

a) Türk ve Türkistan kelimelerini kullanmak.
b) Hacca gitmek, namaz kılmak, oruç tutmak dini tedrisat ve propaganda yapmak.
c) Yabancı ülkelerden gelen kitap, gazete, dergi vs.leri okumak ve yabancı ülkelerin radyolarını dinlemek
d) Yabancılara rastladıklarında, onlara hüzünlü olduğunu belirtecek bir tavır takınmak.
e) Evlerinde misafir adam yatırmak.
f) izinsiz seyahat etmek.
g) Evlerinde mücrimleri(takip edilen milliyetçileri) saklamak.
h) Bu mücrimlerin ailelerine maddi ve manevi yardımda bulunmak.
i) idam edilen yakınlarına yas tutmak, ölülere hürmet göstermek.
j) ipekli ve yünlü elbise giymek.

3- Türklerin Uyması Gereken Zorunluluklar

a) Mao'ya (hâşâ) "diri Allah" diye hitap etmek.
b) Diğer hayvanlarla birlikte domuz beslemek.
c) Yabancılara karşı, hayatlarından memnun görünmek.
d) Komünistlerin her dediklerini, kayıtsız şartsız kabul etmek.
e) Türkistan lehçesindeki Arapça, Farsça ve Rusça terimler yerine Çince terimler kullanmak.
f) Çinlilere "ağabey-millet" diye hitap etmek.
g) iki odadan birini Çinli kolonicilere tahsis etmek.
h) Para ve servetleri hükümete teslim etmek.
i) Üç mil mesafeye kadar olan yerlere vasıtasız gitmek
j) Bir elbiseyi dokuz sene giymek.

4- Türklere Yönelik Asimilasyon (Yok Etme) Hareketleri

a) Türk kızları Çinlilerle evlenmeye zorlanmaktadır.
b) Bütün okullarda yalnızca Çin tarihi okutulmakta, Türkistan Türklerinin Çin soyundan geldiği telkin edilmektedir.
c) Şehir, köy, dağ nehir vs. gibi coğrafi isim ve terimler Çince söylenmektedir.
d) Tarihe ait Türk ve islam eserleri imha edilmekte ve eski medeniyetlerin izleri silinmektedir.
e) Türk mahalleleri dağıtılmakta ve Türklerin Çinli ailelerle, onların yeni kurdukları şehirlerde oturmaları mecbur tutulmaktadır.
f) Türk alfabesi değiştirilmiş ve 1957 senesinde Rus alfabesinin öğrenilmesi şart koşulmuştur. Ancak Ruslarla araları açılınca, Çin fonetiğine uygun hazırlanan bir Latin alfabesi uydurulmuş ve o mecbur tutulmuştur.

kaynak : http://www.hurgokbayrak.com/new_page_3.htm

.....

bütün bunlardan sonra, üstüne bir de "uygurlar, abd işbirlikçisidir." provokasyonu yapmak, yaptırmak.

stratejik politikalardan bahsetmiyorum bile. onunla da abd kapitalizmine göstermelik karşı çıkan kapitalistler ilgilensin.
tarihsel olarak izlenildiği düşünülen bir politikadır. evet itiraf ediyoruz; komünistlerin türkler'e karşı bir garezi var. marks sırf bunun için kurdu bu ideolojiyi. neyse şaka bir yana ciğer beş para etmez bir ülkeyi savunmak zorunda bıraktıran iddialardır. tarihsel olarak çin'in ve devriminin izlediği yola bakalım.

mao ve çkp uzun yürüyüşe çıktığında ve çin'in ufak bir yerinde hakimiyet kuruncaya kadar yollarda süründüğünde, çeşitli baskılarda komünistler ülkede yok edildiğinde, çin'de uzun bir iç savaş devam etmekteydi. bir yanda faşist ve işbirlikçi milliyetçi çin, diğer yanda ise komünist parti'nin özgür çin'i. bu aşamada doğu türkistan bölgesi zaman zaman savaşın en şiddetli yaşandığı bir bölgede olsa, ilginç bir biçimde asla ulusal bir harekete sahip olamaamıştı. bunun çeştli nedenleri vardır ama konu burası değildir. konu daha sonraları bu bölgenin çin milliyetçileri ile işbirliği yapmasıdır. daha sonra ise hareket dönmüştür. komünist çin her yerde olduğu gibi burayada hakim olmuştur. her yerde olduğu gibi kanlı çatışmalar burada da yaşanmış, bunun sonuçta ne yazık ki insanlar ölmüştür. bunun sistematik bir şekilde olduğu ise tartışmalıdır. zira her sistematik bir öldürülüş varsa bunu kp'nin kızıl ordusu yaşamıştır. tabi eri bir formasyon olan maoizm, mao öldükten sonra anlamsız kalmış ve hızla kapitalizm'e yelken açmıştır. kapitalizm'e yelken açan her ülkede olduğu gibi de ulusal azınlıklar emperyalizm tarafından kaşınmaya başlamış ve bölge sürekli gerilimli tutulmuştur. burada çin'in hatası piyasa mekanizmalarına yol açan ve bölgesel/ulusal eşitsizliklere yol açan uygulamalarıdır. ama kimse durumun bir fabrika'da çalışan çin'li işçiden farksız olduğunu söyleyemez. çinli işçi de, türkistan'lı köylü de günde 12 saatten fazla çalıştırmaktan zaten insanca bir yaşama sahip değildir. bu nedenle zaten çin hatalıdır. ülkesini kapitalizme teslim edenler bunun bedellerini öderler.

diğer yandan ise bölgede bir abd kaynaklı girişin olmadığını söylemek büyük bir yalandır. 90'ların ortasında özellikle bu kınuda türkiye taşeron olarak kullanılmış orta asya'dan doğu akdeniz'e kadar büyük türkiye sloganı ile emperyalizmin militarist yöntemlerinin uygulayıcısı, bölge halklarının huzursuzluk yaratıcısı olarak bulunmuştur. ama diğer yandan kullanılan ülke türkiye'dir ama bölgeye giriş yapan abd'dir. tıpkı gürcistan'da olduğu gibi. gürcistan'da rusya'nın müdahalesinin bir işgal olmadığını kimse söyleyemez. ama rusya kapitalist bir ülke olarak henüz emperyalist eğilimlerin beşiğindedir. ve abd hegemonyasının bu bölgede kırılması, rusya'nın daemperyalist eğilimlerinin sonu anlamına gelmektedir. çünkü bu iki eğilim birbirini beslemektedir. şimid o konuda gürcistan'ın safında yer alanlar nasıl amerikancılarsa, bugünde aynısını burada yapmaya çalışılıyor. ama maalesef dünya sizlerin kurduğu ufak derneklerdeki gibi sığ bir biçimde yönetilmiyor. emperyalizm hakkında laf söylemeyenlerin ezilenler hakkında laf söylemesi ancak bir çıkar sonucudur. o çıkar ise dünya halklarının belasıdır!