bugün

hayırlı memeler arkadaşlar...

ümmet-i islam'a müminin miracı olan namazın müjdelendiği, fahri kainat efendimiz hz. muhammed aleyhisselatu vesselamın yüce allah ile sıkı bir vakit pazarlığı yaptığı, cenab-ı allah'ın önce 50 vakit namazda karar kılıp sonradan peygamber efendimizin güzel hatırı için namazı 5 vakte indirdiği, resul-ü zişan efendimizin sidretul münteha'nın yanında rabbimizin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördüğü mübarek miraç kandilinin sene-i devriyesi münasebetiyle düzenlenen mevlit merasimi için camiye giderken; yolda talihsiz bir kaza sonucu ayağın kayıp, semt meydanında eylem yapan ne idü belirsiz bayanlardan birinin açık seçik semsert memelerine kafayı çarpmak ve akabinde oracıkta bayılmaktır.

geçtiğimiz akşam başıma gelen bu mülevves hadiseyi sizlerle paylaşıp paylaşmamak hususunda çok düşündüm ancak canıma tak ettiği için paylaşma ihtiyacı hissettim. inanılmaz bunalımdayım arkadaşlar, kafam hala acıyor. cenab-ı allah'tan niyaz ediyorum ki kimsenin başına böyle bir musibet gelmesin.

velhasıl, bugün bizim semt camisinin emektar imamı asım hoca tam tatlı uykumun arasında beni aradı:

asım hoca: es selamu aleyküm etucum ben asım hocan..

etuuu: asım hoca? hangi asım? aağğ asım hocam pardon ya, aleyküm selam, hayırdır inşallah bu saatte..

asım hoca: hayır etucum hayır. uyandırmadım inşallah..

etuuu: yok hocam yok ben de sabah namazına kalkmıştım zaten ehehe.

asım hoca: allah kabul etsin, etsin de saat 11 etucum. neyse ben konuya geleyim. bugün kandil biliyorsun. biz de merkez camisi olarak miraç merasimi yapmak istedik her zamanki gibi. akşam müsait misin bir işin yok inşallah?

etuuu: yo yok hocam yok işim yok, gelirim tabii. ayrıca bi saniye aa 11 olmuş harbiden saat, namazda epey vakit geçmiş. sabah namazına durdum hala kılıyordum mola vermiştim o arada aradınız demek şey eheeh.

asım hoca: oh oh maşallah rabbim kabul buyursun. yalnız senden ricam olacak, sesin çok güzel herkesin malumu. şayet bi mahsuru olmazsa senden mevlit merasimi için güzel bir mevlit okumanı istirham edeceğiz, allah yolunda hayra geçsin. salih de üç beş dakika huu çekse şahane olurdu.

etuuu: ya hocam şimdi şöyle bişiy var, ben okurum okumasına ama bizim semtin diğer camisinden de çağırdılar beni dün aramışlardı onlar, hani yarım saat falan mevlit okursunuz dediler fazla tutmayız sizi dediler, 250 lira teklif ettiler. parasında değilim ben hani de söz verdim oraya. salih'in masrafları da çok malum yani ne desem bilemedim..

asım hoca: yapma ya... hmm neyse o zaman ben seni tekrardan ararım. sağlık olsun. oldu o zaman allah'a emanet ol etucum. salih'e selamlar.

etuuu: siz de hocam sağolun. baş üstüne.

aradan 5 dakika geçti geçmedi tekrar aradı asım hoca:

asım hoca: etucum ya şimdi ben müezzinle görüştüm de, bizim caminin ödeneğinden sana bi 300 lira versek gelemez misiniz?

etuuu: valla hocam ben de sizle görüştükten sonra diğer caminin imamıyla konuştum, onlar bu akşam mevlit okumucaklarmış sadece kuran okunucakmış o yüzden size gelebilirim.

asım hoca: o zaman 250 yapsak, elektrik geldi çünkü 1.720 lira.. nası yapsak?

etuuu: yani hocam inanın hani parasında değilim ama hiç problem değil, 300 de olabilir 250 de olabilir. olsun madem akşam sizdeyiz.

asım hoca: heh çok güzel, tamamdır o halde akşam bekliyoruz merasime..

etuuu: oldu hocaam, olduuu görüşürüz.

telefonu kapattıktan sonra hemen salih'e seslenip en özel mevlit kıyafetlerimizi, böyle günler için gül yaprakları arasında beklettiğim mekkeden özel siparişle getirttiğim takkemi ve çok amaçlı her derde deva 99'luk tesbihimi hazır etmesini söyledim:

etuuu: salih lan çabuk gel koyduk parayı..

salih: noluyo amk hayırdır gene?

etuuu: demin kim aradı tahmin et...

salih: kimmmmaradı?

etuuu: bizim merkez camisinin imamı asım hoca aradı.

salih: allah allah.. ee ne diyor?

etuuu: bu akşam kandil varmış meğerse, haberlerde de söylemedi amk çağırmasa haberimiz olmıcak. diyor ki akşam camide mevlit merasimi yapıcaz sen mevlit oku, salih de tef çalsın... 250 lira alıcaz. yarım saat durur kaçarız. neyse bak şimdi onu boşver, git güzelce akşam için hazırlık yap. benim o mekke takkemi çıkar ama yatağın üstüne koyma 1 hafta gül kokusu çıkmıyo yataktan. ondan sonra tesbihimi çıkar güzelce, sen de o geçen mevlitte giydiğin semazen kostümlerini hazırla. hadi ses provası yapmam lazım akşama az kaldı hadiiiğğğ.

salih: yav tamam hazırlarız dur bi yüzümü yıkiyim amma uyumuşuz hhss.

etuuu: ay hiç sorma hocaya da rezil oldum. sabah namazına kalkmıştım ben de dedim adama saate hiç bakmadım meğer saat 11'miş amk. neyse git sen hadi hazırla. tefin duruyo dimi?

salih: tamam.. duruyo duruyo.

salih'i gönderdikten sonra salonda yılmaz morgül edasıyla tavana derin bakışlar atıp ses provası yapmaya başladım. repertuarımdaki ilahilerden top 5 listesi hazırlayıp tam sırayla söylemeye başlayacaktım ki dışarıdan birtakım kadın sesleri gelmeye başladı:

kadınlar: kaaaaadınaa kalkann eller kırılssıııınn!!! kadınnaa kalkaannn eller kırıllsıııın!!!

etuuu: hopppp, mübarek kandil akşamı mevzu çıkarmayın bağırıp bağırıp rahatsız etmeyin elalemi!

kadınlar: kesss be kess sana mı sorucaz kanuni hakkımız bizim bu istediğimiz yerde bağırırız.

etuuu: bakın hanfendi sizin özgürlüğünüzün bittiği yerde başkasının özgürlüğü başlar unutmayın bu lafımı.

kadınlar: bak bak laflara bak. feysten söz görüp millete söyleme işine bak, vallahi şikayet ederim polise tacizde bulunuyor diye!

etuuu: lan ara kimi arıyosan bana ne.. yalnız söyliyim hava kararmak üzere, tenhada üzerinize erkek eli mi kalkar, başka bir şey mi kalkar bilemem ona göre hehe.

kadınlar: terbiyesizzzzzz!!!

etuuu: lan bağırıp durmayın inicem aşşa şimdi.

kadınlar: in lan inn sapık in.. in yolalım sakallarını in hadi iğğğnnnn!

salih: noluyo hacı hayırdır mevzu mu var?

etuuu: yok bişi yok gir sen içeri.

hızlıca pencereyi kapayıp koltuğa attım kendimi, çok kalabalıklardı, inersem belamı skerlerdi diye düşünüp boşver dedim kendi kendime. salih hemen bi bardak su getirip sakinleştirdi beni. kendime geldikten sonra provalarıma devam ettim, ne idü belirsiz kadınlar aşırı moralimi bozmuştu ama akşama bomba gibi hazırlanmalıydım... hemen banyoya girip küveti sıcak suyla doldurup, yıllardır vazgeçemediğim cansın beybi özlü hassas tenlere özel şampuanımı suya döküp köpürttüm. ardından plastik ördeğim ismet'i kaptığım gibi son derece çıplak bir vaziyette suya bıraktım kendimi. kafamı küvetin başına dayayıp uzun uzun düşündüm, akşam için manyak bir mevlit söylemeliydim ve önümüzdeki kandiller için de camiyi bağlamalıydım, ekmek aslanın ağzındaydı hatta bizzat g.tündeydi çünkü.

sıcacık suyun ve akıllara durgunluk veren çıplaklığımın da vermiş olduğu rehavetle salih'e seslendim:

etuuu: salihh!!! salihh baksana bi aloooo saliğğhhh!!

salih: noldu amk kayıp düştün sandım. hffs

etuuu: dur açma kapıyı çıplağım girmeden bi dinle bişiy dicem..

salih: tamma girmiyorum söyle?

etuuu: hacı bişiy dicem ama kızma. lan su çok güzel amk ben akşam gitmesem mi? bütün gece küvette yatasım var.

salih: yav saçmalama amk 250 lira parayı kim verir bize hem de yarım saat için. e5'e çıkıp bütün gece swinger yapsak yine o kadar para kazanamayız.

etuuu: pfff bıktım bu hayattan ya. kim çıkarıyo bu kandilleri kim ya kimm. offff. neyse bak bi tane mevlit var onu söyliyim diyorum bu akşam. bak dinle şimdi mırıldanıcam bi kuple... "hak teaaaldan erişti bir nidaaa, yaaa muhamm...ğğhmmm

salih: lan sus çarpılıcan amk banyoda mevlit okuyon. hasta yaa!

etuuu: tamam lan akıl verme, çıkıyorum hazır mı kıyafetler? havluyu uzat ordan ama bakma sakın..

salih: all!!

havluyu belime sarıp aynada kendimi şöyle bir izledim. hz. isa modeli saçlarım, hz. yusuf gibi parlayan tipim ve hz. süleyman modeli sakalımla banyo fayansları sübhanallah çekiyordu. aynaya son bi bakış atıp güzelce kurulandıktan sonra odama girip kıyafetlerimi giydim, salih de hazırdı. her şey hazırdı. yalnız tuhafıma giden bir şey vardı o da dışarıdaki sesler iyice yükselmişti, aşağısı bayağı kalabalıktı. salih'le birbirimize bakıp "napıcaz amk nası gidicez camiye bu kalabalığın arasından" diye dert yanarak kapıyı 3 kere kitleyip aşağıya indik...

kadınlar: kadınaaa kalkaann eller kırılsııığğğnnnn!!! kadınaaa kalka... aaa kızlar bakınn bu deminki hayvan değil mi pencereden bize bağırıp çağıran!!

salih: evet o abla!!

etuuu: lan oç ayyy satıcı piç naapıyosun yaa

kadınlar: aynen o aynennnn yürüyün şunu gebertelim!! şu kediyi de gözden kaçırmayın!!

etuuu: lan durun gelmeyin allah çarpsın en sağlam cinleri çağırırım karabasanlar basar size sağlam eheh.

salih: kaç kaç kaççççç!!!

kadınlar: durun durrrrrunn kaçmayın!

takkeye kuvvet kaçıyorduk ama merkez camisinin oraya giden yolu kapattıkları için mecbur arka yoldan dolanıp, üst sokaktan çıkarız diye düşündük. ahlâksız kadınlarla iyice arayı açıp tam kurtulduk derken hızımı alamayıp kaydığımı hatırlıyorum... kafamı tarif edemeyeceğim tuhaf ve biçimsiz ama semsert bi cisme çarptım:

şyyynnkkk!! kütttt!!!!

çıplak eylemci: ağhhh göğsümmm ahhhh hayvannn yavaş olsana nereye koşuyosun böylee ahhhh göğsümm..

salih: hanfendi geri zekalı mısınız!! ümmeti muhammet kimse yok mu biri şunun üstüne bişey versin çıplak geziyo sokakta ayğğ!! etu iyi misin ştt etuuuuu!! uyan etuuuu.. oha kafasında kan var acil ambulans çağırınnn!!

etuuu: ağğğ.!! hhhms ağğğğ! başımmm...

salih: etu iyi misin kendine gel!!

çıplak eylemci: ne biçim kalın bi kafan varmış senin göğsümü patlattın öküzzzz!! tanrı belanı versin seninn..

etuuu: salihh nereye vurdum ben kafamııı? salih nerdesin göremiyorum amk gözüme perde indi.. ağğğ!

salih: çıplak eylem yapan bi kadının memesine çarptınnn aahaahah pardon güldüğüme bakma. az doğrul şöyle bi su falan buliyim benn.

etuuu: istemem su falan hastaneye götür beni.. ofhhh memesine sokiyim nası bi memeymiş o amk. ay baksana lan kanıyo galiba bu kan nerden geliyo memesinden mi bulaştı benim mi kafam yarıldı baksana bi salih!!

salih: yok kadının meme sağlam senin başın yarılmış kanki. gel gir kolumaa! heh doğrul. gel.. yavaş yavaş yürü yorma kendini.. bastır şunu kafana iyice bastır kan dursun..

bi kolumda salih diğer kolumda talihsizliğim yavaş yavaş yürüyorduk polikliniğe doğru. kadına tek kelime etmedim. akşamımız berbat olmuş, mevlit yatmış, 250 lira güme gitmiş, elbiselerimiz bombok halde öylece yürüyorduk. gül suyu tabancasını aldın mı yanına diye sordum salih'e. napıcaksın dedi. dedim kafama sıkıcam, bıktım bu hayattan. ben dediydim sana sen git camiye, ben evde kalıcam diye dedim. gül suyundan kim ölmüş dedi, ateist misin sen tesir etmez sana dedi. o zaman al şu 99'luk tesbihi boğ beni dedim. yapamam dedi...

o arada karşımıza emem migros çıkınca iyice moralim bozuldu, diğer tarafa kafamı çevirdim sütyenci dükkanını kapatıyordu, kepenkleri tıngırdatırken gözüm camekana ilişti, oradan çevirdim kafamı, bi apartmanın bahçesinde anne kedi yavrularını emziriyordu. o an her şey bana memeyi hatırlatıyordu sanki. kainatın düzeni, işleyişi o an için meme teorisi üzerine kuruluydu.

250 lira için başıma gelenler pişmiş abazanın başına gelmezdi. hayatımda kafama çok sert cisimler geldiği de oldu, çocukken kart topu oynarken kar topunun arasına sıkıştırılmış taş da isabet etti, yakın mesafeden roberto carlosvari şutlar da isabet etti, kafamı duvarlara çok defa vurduğum da oldu ama böylesi gelmemişti başıma...

ben böyle bir şey görmemiştim, böyle sepserti, böyle taş gibisine ilk kez rastladım.

şairin de dediği gibi; böyle bir meme görülmemiştir...

görsel
niyeti bozmazsan abdest bozulmaz.

buda çarptığın kadına bağlı.
abdest bozandır.*
sarsıntı geçirmiş olmalısın cümleden anlaşılıyor.
Yere kaldırım taşı yerine meme döşedilerse olabilir.

Töbe est.
Bunun sonucunda ölünürse şehir mi olunur yoksa mundar mı merak edilendir.
(bkz: kafada deli sorular)
hayalgücünüze diyecek söz yok .
yok daha memeler.
Ne şanslı piçsin derler adama.
bizim ayağımız kaysa imamınkine deng geliriz.*