bugün

bu davranış çok vardır. belki de bizim devamlı patinaj yapan bir ülke olmamızdan dolayı insanımızın başarısızlığı kolaylıkla başkalarına havale edebilmesinin yerleşik bir paradigma olmasındandır. ama her neden olursa olsun bu durum bir hakikattir. bu durum içerisinde olan kişi bir sohbet esnasında iş kişisel başarılara geldi mi bütün gücüyle politikacılara yüklenip 27 mayıslardan, 12 eylüllerden dem vurup ortalığı bir öfke fırtınasına çevirir. demokrasi havarisi kesilip insanları bir umutsuzluk fırtınasına sürükler. bu ülkede zaten birşey yapılmaz, zaten insanımız yok şöyle yok böyle, zaten insanların kişisel başarıları da engelleniyor kardeşim ! ah kardeşim ah! suçun büyüğü sende ama sen başkasına yıktıkça yapacak birşey yok. sorumluluğumuzu ne zaman kendi ellerimize alacağız biz toplum olarak niye hep başkaları suçlu...