asılsız ihbarda bulunmanın müeyyidesi

gerçeğe aykırı beyanda bulunarak emniyete yanlış bilgi verilmenin cezasıdır. hem tazminat, hem de suçlamanın türüne göre hapis cezasını gerektirir.

asılsız isnat, iftira kapsamında bir suçtur. mesela şimdi lavuğun birisi kalktı, sırf aralarındaki husumetten dolayı, bir başkasını "ehehe cemaatçi bu polis amca" diye bildirdi. sonra polis gidiyor, şahsı araştırıyor. geçmiş bağlantılarını araştırıyor, cemaatçi abilerin listesi zaten polisin elinde var, listeden kontrol ediyor, gerekirse deşifre olmuş cemaat abilerine soruyor. neticede hiç bir bağlantı tespit edilemezse karşı dava açılıyor ve hapis cezasıyla beraber kazanılan tazminat iftiracının bir tarafına sokuluyor.

Genel Olarak
iftira suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m. 267’de[1] düzenlenmiştir (765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu bu suça 285. maddesinde yer vermekteydi.). iftira suçunun basit hali, TCK m.267’nin 1. fıkrasında “Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği hâlde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde ifade edilmiştir. Aynı madde içerisinde bu suçun nitelikli halleri ile birlikte suça ilişkin bazı düzenlemeler yer almaktadır.

iftira suçu bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasını gerektirir. ayrıca organize hareket edilerek yapılmışsa ceza artabilir. tabi tazminat olayı da var. sen iftira atacaksın, adamın itibarıyla oynayacaksın, mahkemelerde uğraşacak, tabi bunun bir bedeli olacak muhakkak.

ihbar o kadar kolay değil la, fetöcü demeniz lazım adama devlet içinde demeniz lazım. yoksa kimi nereye alıyorlar : ) şu an 60 bin kişiden bahsediliyor. o kadar yer yok hapishanelerde.