bugün
- gideon reid morgan jj47
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi11
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması19
- erkeklerin hiç iltifat almaması13
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler21
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları13
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- özgür özel16
- ups boobss nickli yazar29
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak10
- yazarların başarılı olduğu dersler10
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- kitap okuyan erkek11
- anın görüntüsü17
- ismeti yazar yapan moderatör8
- memati192317
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı19
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler21
- 5 milyon tl verseler fatih ürekle sevişir misiniz17
- jose mourinho9
- erkekte en seksi göz rengi hangisidir sorunsalı15
- moda iskelesi8
- yurtdışı çıkış harcı8
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
- insan olmaya ceyrek kala13
- hasan can kaya13
- herkes fakirse neden avmler dolu9
- kitapçıya gidip dakikalarca vakit geçiren dallama9
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği12
- turk kizlarinin rus kizlardan daha guzel olmasi15
- kızlar kilolu erkeklerle seksten zevk alırmı30
- istanbul da yaşayan yazarlara soru10
- bazen ekmek arası salça yiyorum9
- hasan can kaya'nın gözaltına alınması9
- arap milliyetçiliği9
- yetkili yapsanız da yeter11
- epeydir sozluge fotomu atmamis olmam9
- özge özacar'ın memeleri11
- zall'ın yapacağı sözlüğe sokayım sorunsalı10
- tüm sözlük kölemdir20
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- tayyip erdoğan gazilik ünvanını nereden aldı12
- travesti ile evlenmenin avantajları10
(bkz: fatih terimden rüştü reçbere mektup)
yukarıdaki başlıkta rüştünün, fatih terimin kebapçı baskını hakkında yazdığı yazıya karşılık, fatih terimin kendisine yazdığı mektubu entryde göstermiştik.
şimdi tabi rüştü cevap hakkını bugün köşe yazısında kullanmış;
hocam...
“sevgili rüştü” diye başlayan ve baştan sona hakaret içeren hatta yer yer tehdit dolu dünkü mektubunuzu okudum. ve cevap hakkına duyduğum saygıdan dolayı da noktasına, virgülüne dokunmadan yayınladım.
önce ne yazdığımı, neden yazdığımı size ve okurlarımıza bir kez daha hatırlatayım. sizin “alaçatı baskınınızı” yazdım.
hani şu yüzevler kebapçısı’nda damatlarınız ile birlikte karıştığınız kavgayı. başka bir deyişle “alaçatı baskınınızı” bunun türkiye futbol direktörü sıfatı taşıyan birine yakışmadığını söyledim. istifa etmeniz gerektiğini açık açık yazdım. “eğer siz istifa etmiyorsanız, görevden alınmalısınız” dedim. bunları dile getirirken de, size hakaret etmedim. yıllarını futbola vermiş biri olarak düşüncelerimi kağıda döktüm.
bakın o yazıda ne dedim:
- bu ülkede çocuklar var.
- bu ülkede gençler var.
- bu ülkede sporu gerçek anlamıyla seven insanlar var.
işte bu sebeplerledir ki, belli konumlara ulaşmış insanların sadece kendilerine ve ailelerine değil, topluma da sorumlulukları var.
eğer o insanlar, bu sorumlulukların altında eziliyor ya da güç zehirlenmesi yaşıyorsa, bu kez gerekli merciler görevlerini yapmak zorundadır.
iyi şeylerin ödüllendirilmesi gibi, yapılan yanlışların da bir karşılığı olmalı.”
haksız mıyım...
baştan sona hakaret, hatta yer yer tehdit dolu mektubunuzda bunların hiç birine yanıt vermediniz.
bu ülkede milyonlarca insan bu baskından sonra sizin istifa etmeniz gerektiğini söyledi.
ben de istifa etmeniz gerektiğini yazdım.
siz “istifa etmeli” diyen herkese hakaret mi edersiniz?
mektubunuzu bir kez daha okuyun.
türkiye futbol direktörü olarak bu kelimeleri kendinize yakıştırıyor musunuz?
ben size değil ama türkiye’nin futbol direktörüne yakıştıramıyorum.
sadece üzülüyorum.
iftira atma, kanıtla
mektubunuz sadece hakaret ve tehdit içermiyor.
aynı zamanda bir iddia da bulunuyor ve en hafif tabiriyle iftira atıyorsunuz.
bu yazıları benim kaleme almadığımı iddia ediyorsunuz.
o zaman bu iddianızı kanıtlamak zorundasınız.
sadece hakaret değil, iftira da yakışmıyor o makama.
umarım farkına varırsınız.
minnettarlığım sadece halkımıza
sizi futbol oynadığım dönemden bu yana iyi tanıyorum.
hep en doğru sizsiniz..
en haklı olan da.
her şeyi bilen de..
sözünüzün üstüne söz söylenmez.
bizi de bizden iyi bilirsiniz (!)
ben yıllarımı türk futboluna verdim. kendimi anlatmaya ihtiyaç hissetmiyorum. çok kıymetli ve bilinçli türk insanı herkesi gerektiği yere zaten bu zamana dek koymuştur.
ve bundan böyle de koymaya devam edecektir.
benim minnettarlığım her zaman onlaradır.
“gecenin hükmü sabaha kadardır.”
bu en sevdiğim sözlerden biridir. "
yukarıdaki başlıkta rüştünün, fatih terimin kebapçı baskını hakkında yazdığı yazıya karşılık, fatih terimin kendisine yazdığı mektubu entryde göstermiştik.
şimdi tabi rüştü cevap hakkını bugün köşe yazısında kullanmış;
hocam...
“sevgili rüştü” diye başlayan ve baştan sona hakaret içeren hatta yer yer tehdit dolu dünkü mektubunuzu okudum. ve cevap hakkına duyduğum saygıdan dolayı da noktasına, virgülüne dokunmadan yayınladım.
önce ne yazdığımı, neden yazdığımı size ve okurlarımıza bir kez daha hatırlatayım. sizin “alaçatı baskınınızı” yazdım.
hani şu yüzevler kebapçısı’nda damatlarınız ile birlikte karıştığınız kavgayı. başka bir deyişle “alaçatı baskınınızı” bunun türkiye futbol direktörü sıfatı taşıyan birine yakışmadığını söyledim. istifa etmeniz gerektiğini açık açık yazdım. “eğer siz istifa etmiyorsanız, görevden alınmalısınız” dedim. bunları dile getirirken de, size hakaret etmedim. yıllarını futbola vermiş biri olarak düşüncelerimi kağıda döktüm.
bakın o yazıda ne dedim:
- bu ülkede çocuklar var.
- bu ülkede gençler var.
- bu ülkede sporu gerçek anlamıyla seven insanlar var.
işte bu sebeplerledir ki, belli konumlara ulaşmış insanların sadece kendilerine ve ailelerine değil, topluma da sorumlulukları var.
eğer o insanlar, bu sorumlulukların altında eziliyor ya da güç zehirlenmesi yaşıyorsa, bu kez gerekli merciler görevlerini yapmak zorundadır.
iyi şeylerin ödüllendirilmesi gibi, yapılan yanlışların da bir karşılığı olmalı.”
haksız mıyım...
baştan sona hakaret, hatta yer yer tehdit dolu mektubunuzda bunların hiç birine yanıt vermediniz.
bu ülkede milyonlarca insan bu baskından sonra sizin istifa etmeniz gerektiğini söyledi.
ben de istifa etmeniz gerektiğini yazdım.
siz “istifa etmeli” diyen herkese hakaret mi edersiniz?
mektubunuzu bir kez daha okuyun.
türkiye futbol direktörü olarak bu kelimeleri kendinize yakıştırıyor musunuz?
ben size değil ama türkiye’nin futbol direktörüne yakıştıramıyorum.
sadece üzülüyorum.
iftira atma, kanıtla
mektubunuz sadece hakaret ve tehdit içermiyor.
aynı zamanda bir iddia da bulunuyor ve en hafif tabiriyle iftira atıyorsunuz.
bu yazıları benim kaleme almadığımı iddia ediyorsunuz.
o zaman bu iddianızı kanıtlamak zorundasınız.
sadece hakaret değil, iftira da yakışmıyor o makama.
umarım farkına varırsınız.
minnettarlığım sadece halkımıza
sizi futbol oynadığım dönemden bu yana iyi tanıyorum.
hep en doğru sizsiniz..
en haklı olan da.
her şeyi bilen de..
sözünüzün üstüne söz söylenmez.
bizi de bizden iyi bilirsiniz (!)
ben yıllarımı türk futboluna verdim. kendimi anlatmaya ihtiyaç hissetmiyorum. çok kıymetli ve bilinçli türk insanı herkesi gerektiği yere zaten bu zamana dek koymuştur.
ve bundan böyle de koymaya devam edecektir.
benim minnettarlığım her zaman onlaradır.
“gecenin hükmü sabaha kadardır.”
bu en sevdiğim sözlerden biridir. "
Keşke köşe yazısına gösterilen ilgi, başlık yazarkende devam etseymiş...
sağlam geçirmiş. helal olsun valla. bu pislik herife birilerinin bir şeyler söylemesi gerekiyordu zaten. o cengaver kömür gözlü rüştü olmuş.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar